Osman Ünlü

Bozuk fikir ve yazılara kapılmamak için Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalıdır

Ehl-i sünnetin hizmetkârı Osmanlı Devleti parçalanınca, meydan mezhepsizlere kaldı...

İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir. Peygamberi inkâr eden, kâfir olur.

“Bir günlük yiyeceği olmayanın istemesine fetva verilmiştir. Takva ve azimet ise, hiç istememektir..."

Kıymetli ömrünü, böyle faydasız, yalancı için elden kaçırana yazıklar olsun!

Eshâb-ı kiramın her biri müctehid, derin âlim, mezheb imamı idi.

Başkalarının günah işlemelerine sebep olmak, yalnız yapmaktan daha çok günahtır.

Tûl-i emel sahibi, hep dünya malına ve mevkisine kavuşmak için ömrünü harcar, ahıreti unutur!..

Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için iyilik yapmak, riya olur.

Eski dinlerin, görünür, görünmez bütün iyiliklerini, İslamiyet, kendinde toplamıştır.

Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde Furkân sûresinde, bir Müslümanın nasıl olması icab ettiğini beyan buyurmuştur. 

Arabların kimi Hıristiyan, kimi Yahudi, ekserisi de putperest olmuştu!..

Allahü teâlânın sevdiklerine verdiği hak ve hürmet için, Allahü teâlâya dua etmek caizdir.

Hadis-i şerifte "Vefatımdan sonra da, diri iken olduğu gibi işitirim" buyuruldu.

Yahudiler, asırlarca Peygamberleri yok etmeye uğraştılar.

Hazreti Hüseyin'in türbesinden iki bin adım uzakta defnedilen biri affa kavuştu.

Abdest ve guslün bedenî faydalarının yanında, ruh sağlığı yönünden de faydası çoktur.

“Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan, dinden çıkar, Zındık olur!"

Suyunun bittiğini zanneden kimse, namazdan sonra suyunu görse, teyemmüm ile kıldığı namazı iade eder.

“Bu nasıl imandır? Nasıl Müslümanlıktır? Ne kitaptan, ne sünnetten nasihat alınıyor!..”