İyi bir komşu nasıl olur?

A -
A +
“Komşusuna eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allaha eziyet etmiş olur.”
 
 
Peygamber Efendimiz, bu konuda, muhtelif hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:
“Komşuna ihsânda bulun ki [kâmil] mü’min olasın!” [Tirmizî]
“Allah indinde komşuların iyisi, komşularına faydalı olandır.” [Hâkim]
“Komşusu aç iken, tok olan [kâmil] mü’min değildir.” [Taberânî]
“Evinizde pişen yemekten komşunuzun hakkını verin.” [Şir’atü’l-İslâm]
“Sıkıntıya düşen komşusuna yardım edene, sıkıntısını giderene, kıyâmette en kıymetli elbiseler giydirilir.” [Şir’atü’l-İslâm]
Müslümânın, komşusuna herhangi bir zararı dokunmaz; hattâ onun sıkıntılarına da katlanır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Kötü komşunun eziyetlerine ölünceye kadar sabredeni Allah sever.” [Hâkim]
“Allah ve Resûlünü seven, onların da kendisini sevmelerini isteyen, konuşunca doğru söylesin, emânete riâyet etsin ve komşusu ile iyi geçinsin!” [Beyhekî]
“Komşusu, şerrinden emîn olmayan kimse, (kâmil manâda) îmân etmemiştir.” [Bezzâr]
“Komşusuna eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allaha eziyet etmiş olur.” [Ebûşşeyh]
“Namaz kılan, oruç tutan, sadaka veren, fakat dili ile komşularını inciten nice kimseler vardır ki, gidecekleri yer Cehennemdir.” [Hâkim]
İyi komşu, sadece komşularına zarar vermeyen kişi değil, onlardan gelecek zararlara ve sıkıntılara da katlanan kimsedir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Mâlına veya çoluk-çocuğuna zarar verir korkusu ile komşusuna kapısını kapatan, onunla görüşmeyi kesen, [hakîkî] mü’min değildir.” [Harâitî]
Komşuları böyle bir kimseyi, Kıyâmet günü Allahü teâlâya şikâyet edeceklerdir.
“Komşunun köpeğini döven, sâhibini incitmiş olur.” [İmâm-ı Gazâlî]
“Kötü komşu, gördüğü iyiliği gizler, kötülüğü de yayar.” [Taberânî]
Komşuya hürmet, onunla iyi geçinmektir. Onu incitecek söz ve hareketlerde bulunmamaktır. Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyurdu ki:
“Zimmî [gayr-i müslim] komşunun bir hakkı, Müslümân komşunun iki hakkı, akrabâ olan komşunun da üç hakkı vardır." [Bezzâr]
Yukarıda söylediklerimize ilâveten, şunu da ifâde edelim ki; komşuyu memnûn etmek, ona faydalı olmak hayırlı insan olma alâmetidir. Bir müslümânın, kendi mâlını, cânını ve nâmûsunu koruduğu gibi, komşusunun mâlını, cânını, iffet ve nâmûsunu da öylece koruması, onların haklarına da riâyet etmesi lâzımdır.
Bu, ferd ve âilelerde böyle olduğu gibi, ülke ve devletlerde de böyle olmalıdır. Komşu ülkelerin de birbirleriyle iyi geçinmeleri lâzımdır. Hattâ, globalleşmenin (küreselleşmenin) savunulduğu günümüzde, sâdece yakın komşuların değil, uzak komşuların da birbirleriyle iyi geçinmeleri gerekir. “İnsan Hakları”ndan bahseden belgelerde de bunlar vurgulanmaktadır.
Bir kimse, komşusundan ne bekliyorsa, komşusuna da aynı şeyleri yapmalıdır.
Kul hakkının en mühimi ve azâbı en şiddetli olanı, akrabâsına, âile efrâdına, maiyetinde olanlara emr-i marûf yapmamaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.