Üniversite kapatmak

A -
A +

Üniversite kapatmak, bir ülkede işlenecek ayıpların en büyüklerindendir. 70 milyonun yaşadığı bir büyük memlekette topu topu 70 üniversite var. Nüfusumuzun 30 milyonu gençlik. Bunun yarısı yüksek tahsil yaşında. Nereden bakarsanız bakınız 10 bin gence bir üniversite düştüğünü görürsünüz. Zaten trajedi ortada. Her sene üniversite imtihanına en az 1.5 milyon lise mezunu girmekte fakat bunların ancak onda biri hatta daha azı 'fakülte' sayılabilecek bir yer kazanmaktalar. Ne yazık ki yüksek tahsil ocaklarımızın bir çoğu tabela kurumu. Açık öğretimse bir aldatmacadan başka bir şey değil. Devlet, ihtiyaç duyduğu iş kollarını sıhhatlice tespit ederek gençlik daha erken yaşlarda buralara yönlendirileceğine imam hatipler yüzünden bütün meslek okulları bertaraf edilerek üniversite önüne yığılanlar arttırıldı. Bugün üniversite mezunlarının yüzde 90'ı işsizdir. Kendi istediği yeri beğenerek, severek, isteyerek seçip okuyanlar herhalde yüzde 2'yi bulmaz. Üniversite, kangrenleşmiş problemlerimizden biri. En azından yarım asırdır bu derde derman bulunamıyor. Resmi mercilerin bulması nerede ise imkânsız. Çareyi şartlar, bizzat üretmekte. Ekonomik seviye geliştikçe buna paralel olarak vakıf üniversiteler çoğaldı. Kimdir, nedir, kimindir bu vakıf üniversiteleri? Hiçbir şüpheye gerek yok... Bu ülkenin insanlarının, dolayısıyla milletin, devletin. Onların belli bir fikre, zümreye yakın olması kadar olağan hiçbir şey olamaz. Mühim olan asgari müştereklerde buluşmaktır. Nice dindar genç en ihtimal verilmedik özel üniversitede okuduğu gibi aksi de olmaktadır. Toplum kendi konsensüsünü kendisi tesis etmiş. Hoşgörü ve anlayış tabanda mevcut. Bunu tavanda göremiyoruz. En ziyade aykırılıksa YÖK'te yaşanıyor. 12 Eylül'le eğitime müdahil olan YÖK'ün hangi yararlı hizmetlere imza attığını doğrusu bilmiyoruz. Aksine icraatları ile sürekli tartışıldı. En son tartışılansa Fatih Üniversitesi'nin kapatılma kararı. Eğer işin içinde bir kıskançlık yoksa dolaylı kapatma kararı hiçbir makul, insaflı ve inandırıcı temele dayandırılamıyor. Yüksek Öğretim Kurumu'nun kendisi bizzat eğitimin yolunu kesmekte. Hayrete şayan olansa Başbakan Bülent Ecevit'in kapatmaya muvafakat etmesi. Halbuki o üniversitenin yükünü çekenler genel seçimlerde kendisini desteklemişlerdi.. Gerçi hadise ilk değil. Bülent Ecevit, 1974'te de ilk özel yüksek okullarımızı kapatmıştı. Onların kapatılması eğitim-öğretim hayatımızın en büyük hatalarından biridir. Eğer o okullar kapatılmasaydı muhakkak ki daha sonra üniversite halini alacak, bugün üniversite sayımız da bu fakir halde kalmayacaktı. Kim ne kazanıyor? Fatih üniversitesinde okuyan gençler kimin evladı? Orada ders verenler kim? O milyar dolarlık yatırımlar kimin milli serveti? AB'ye katılmak için ulusal program sunarken aynı zamanda bir paradoksa düşmüyor muyuz? Put kırmak Afganistan'dan çok sayıda Türk, kaçıp Türkiye'ye geliyor. Bu Türkler fevkalade takva sahibi insanlar. Çok da iyi yetişmişler. Hepsi meslek sahibi. Rusça, Farsça, İngilizce bilmekteler. Bir çoğu oranın eşrafından. Neden kaçtıklarını ayrı ayrı kimselere sorduk. Hepsinden de aynı cevabı aldık. "Taliban, siyaseten İngiliz'in güdümünde. İtikat olarak da vehhabiler". İslamiyeti şekle mahkum etmek isteyerek kendilerini lanse eden Taliban yönetimi son zamanlarda yeni bir fitneye kaynaklık yapmakta. Asırlardır Afganistan'da bulunan Buda heykellerini bombalayıp devirmekteler. Ne kahramanlık ama. Halbuki her memlekette değişik dönemlerde değişik medeniyetler hüküm sürmüştür. Türkiye de daha evvel farklı medeniyetlere beşiklik yapmış. Oysa burada İslamiyeti şahikasında yaşayan Selçuklu ve Osmanlı Türkleri binlerce heykele dokunmamışlar. Hatta Ayasofya, cami haline çevrilirken duvarlardaki tasvirler sadece kapatılmış. Taliban, yoksul ülkesine turist çekeceğine milyarları boşa harcamakta. Ne şanssız diyarmış. Bir zaman Babrak Karmal komünizmi, şimdi Taliban softalığı. Sokaktaki taşa heykele saldırmak kolay. Asıl yiğitlik kişinin içindeki putu kırmasında.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.