Rahim Er

Medarı iftiharımız İstanbul'un adının fuhuşla birlikte anılması ağır bir hicap sebebi olsa da hakikat ne yazık ki böyle.

Türkiye gazetesinin dünkü Kültür-Sanat sayfasındaki çıkan mühim bir haberi gözlerden kaçmış olma ihtimaline binaen bir de makale çerçevesinde tahlil etmek istedik.

YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, dün Hacettepe Üniversitesindeki rektörler toplantısından sonra medyanın önüne çıktı. Şunu peşinen teslim etmeli. YÖK'ün kurucusu Teziç değil. Kurumun önceki hataları, kurucularıyla eski idarecilerine ait.

VIP ve protokol yönetenleri halktan koparan iki lüzumsuz uygulama. Şüphesiz ki emniyet mülahazasıyla yapılmakta ama ortaya halk ve ondan kopmuşlar gibi iki manzara çıkıyor.

Komşumuz Bulgaristan'da da genel seçimler yapıldı. Bulgar parlamentosu 240 milletvekiline sahip. Seçimleri BSP/Sosyalist Parti kazandı. Bu parti, meclise 83 milletvekili gönderdi. İkinci olarak çıkan parti, 53 vekille NDSV/ II. Simeon Milli Hareketi. Simeon Sakskoburgotski, eski Bulgar Kralı. Demirperde döneminden sonra memleketine avdet ederek demokratik hayata katılıp parti kurmuştu.

İran'da cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Bu seçim son zamanların en önemli dış gelişmelerinden biri. Bölgenin yarınlarına dair gelişmelere yol açabilir. İran halkı 70 yaşındaki reformcu Haşimi Rafsancani yerine 49 yaşındaki muhafazakâr Mahmud Ahmedinecad'ı seçti

Tony Blair, devletinin temmuz ayında dönem başkanlığını devralması öncesi AB parlamentosunda dünya gündemine oturan bir konuşma yaptı.

ÖSS giriş sistemi değişiyor. Öğrenci Seçme Sınavının tek başına değişmesiyle bu problem hallolmaz. Yeni sistemde soruların üçte ikisi kabiliyete dayalı olacakmış. Bu belki faydalıdır ama anayasanın değişmesine benziyor.

Avrupa Birliği Komisyonu eski Başkanı Romano Prodi, bir İtalyan gazetesine verdiği beyanatta adeta parodi yapmış. Daha evvelden müsbet tavırlarıyla tanıdığımız Prodi, "Türkiye'nin üyeliği tekrar düşünülmeli" demiş.

Üniversitede yirmi yıl kadar öğretim üyesi olarak çalıştım. Şimdi bir itirafta bulunacağım. Aslında bu itirafı 90'lı yılların başında bir muhalefet parti liderine yapmıştım.

ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, çok yerinde iki teklif yaptı. Doğrusu da bu. Körü körüne muhalefet ilkelliktir, muhalefet, aynı zamanda çözüm üretir..

Önce anayasasını yapamadı, şimdi de bütçesini çıkartamıyor. Anayasasını yapamayan "devlet" olamaz, hazırladığı bütçe kanunu meclisinde tasvip görmeyen hükümetler düşer.

ABD ile ortaklıktan öte tabiiyet sevdalısı mandacı münevver, ziyaret sırasında Türk başbakanının teslimiyetçi bir siyaset gütmemesinden rahatsız oldu.

30 Mayıs '05 günü "Rumeli Hisarı Ağlıyor" ismiyle bir makale kaleme almıştık. Makalemize vakıflar genel müdürlüğünden sorumluluk numunesi bir cevap geldi. Önce bu cevabın okuyalım:

İş başındaki cumhurbaşkanının daha iki sene gibi bir müddeti varken gündeme cumhurbaşkanlığı tartışması taşındı. Bu tartışma, yersiz, lüzumsuz ve zamansızdır.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Beyazsaray ziyareti, yapılması gereken bir seyahatti. Sebep ne olursa olsun bir dünya devletiyle aramız şekerrenge bürünmüştü. Halbuki o devletle ekonomiden askeriyeye kadar onlarca dalda münasebetimiz vardı. Dahası hemen yanı başımıza yerleşmişti. Bölgeyi toptan etkileyecek yeni projeler peşindeydi.

Bir dönem, Türkiye'nin istisnasız bütün komşularıyla arası bozuktu, bunlardan bazılarıyla da düşmandı. İşte o zamanlarda ABD en yakın dostumuzdu. Belki o günlerde şimdiki gibi "stratejik ortaklık" sözüne çok fazla vurgu yapılmıyordu ama iki devlet arasında su sızmaz ortaklık yaşanıyordu.

Amerika'da bir gazeteyle televizyonun ortaklaşa yaptırdıkları yeni bir kamuoyu araştırması yayınlandı. Anket neticesine göre halk, Irak'ı "yeni Vietnam" olarak görmekteymiş.

Washington'un rahatsız olduğu konuların başında "Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı" geliyor. Bu aşırı bir alınganlık. Memleketimizde şu gün için bir Amerikan aleyhtarlığının olduğu doğrudur. Fakat bu aleyhtarlık inişe geçmiştir. Başbakan Erdoğan ve Başkan Bush görüşmesi başta olmak üzere iki taraf hey'etleri arasındaki müzakerelerin Türk halkını tatmin etmesi durumunda daha da gerileyecektir.

Başbakanın imzasıyla bir genelge yayınlandı. Genelge layıkıyla hayata geçerse bu hükümetin çok değerli hizmetlerinden biri olacaktır.