Sadık Söztutan

Var mısınız? Derbi maçı olmaktan çıkıp, sanayide öğle yemeği arasında öylesine oynanan bu maçı tarihten silelim!

Galatasaray’ın serisi bozuldu, önemli 2 puan kaybetti; Sivasspor ise hem yenik duruma düştüğü maçtan puan çıkardı hem de unvanlarını korudu.

Statlardaki birlik görüntüsü, futbolcu ve teknik adamların beyanatlarındaki kalite... keşke şehit vermeden de devam etse…

Bu stat ve bu çılgın seyirci önünde Beşiktaş’ın başında Şenol Fidan değil, Şenol Güneş olsaydı sonuç değişmezdi!

Kötü futbol iyi sonuç oldu Fenerbahçe için… Her rakip Rizespor gibi olsa, Fenerbahçe deplasman fobisini yendi demektir!

G.Saray ve F.Bahçe’den sonra Beşiktaş da haftayı hüsranla kapattı. Süper Lig’deki büyüklerin yarışı nefes kesiyor; tersinden…

Hiçbir zaman ispatlanamayacak şu iddiada bulunabilirim; Kasımpaşa 11 kişi oynasaydı bu kadar direnemezdi.

Bütün takımı ceza sahasına toplayıp skoru koruma gayreti çok riskliydi ve ayan beyan geliyorum diyen gol doksanda geldi.

Hakemin öne çıktığı iki kritik karar vardı; iptal edilen Malatya golü ve Fener lehine çalınan penaltı… Bana göre gol gol, penaltı penaltıydı. Birincide kaleciye faul yok, diğerinde kalecinin faulü var.

Avrupa Şampiyonası eleme gruplarında son sırada yer alan, hatta gruptaki ilk golünü son maçta atan Türkiye’den, finallere zirvede giden Millî Takıma... Usta bir teknik adam ve pırıl pırıl gençlerle...

“F.Bahçe, G.Saray ve Trabzon’un kazandığı bu haftada ya kazanamazsam?” korkusu Denizlispor’dan daha güçlü bir rakipti Beşiktaş için…

Bir yandan Kadir Has’ın çimlerindeki futbolcuları izliyor, bir yandan düşünüp duruyorum şunları:

Hiç de hesapta olmayan bir mağlubiyet!

Sebebi, Fenerbahçe çok iyi oynadığı için, çok hak ettiği için değil… Tam tersine, bu kadar “iştahsız” ve “coşkusuz” futbolla alındığı için…

Bir futbolcunun bir takımın kimliğini nasıl değiştirdiğini gördük. Millî forma içinde hep eleştirilen Hakan Çalhanoğlu topu tuttu, takımı ileri taşıdı, pozisyon üretti, golü attırdı.

Son sekiz yılda hep ilk dördün içinde kalmış, ikisinde şampiyon olmuş Beşiktaş elbette süratle üst sıralara tırmanacaktı. O çıkış başladı.

Dorukan kafa, gol. Necip kafa, gol. Hayır, destan değil dram yazılıyor Trabzon’da. Ve ağızlarda o şarkı: Bitsin artık bu çile. Çekemem bile bile...

Malatya gol için yüklenirken geride büyük boşluklar bıraktı. Galatasaraylı oyuncular bu fırsatları eritirken “atamayana atarlar” senaryosu yazmakla meşguldü.

Bu geniş kadroda, bu "altın nesilde" Lucescu'nun katkısı var. Çoğunu o buldu ama Şenol Güneş parlattı. .

Öncelikle, bu takımları kuranlara ve bu gösteriyi sunanlara teşekkür etmek gerek. Müthişti.