Talip Karakaş

Bir miktar odunu vurup sırtına İhtiyar bir adam koyulur yola Hava gayet sıcak yol ise uzun Adamda başlamış bir hüzün

Yarının büyüklerine verilmiş en güzel hediye olan dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı 23 Nisan, şimdiden kutlanmaya başlandı.

Oyun, çocuğun kendi dünyasıdır. Onların oyununu izleyerek gelişimleri, endişeleri, istekleri, beklentileri gibi birçok konuda fikir sahibi olunabilir.

Belki aşağıda verilmek istenen mesajı almak için yaşınız küçük olabilir ama bir gün siz de bunları yaşayacaksınız. Bakın ne güzel anlatmış Sinop'tan Ayşenur Tosunoğlu arkadaşımız: Hayat her şeye rağmen güzeldir, onu güzelleştirecek ya da çekilmez hale getirecek olan sensin

Anneler ve babalar günü varsa, büyükanne ile büyükbaba günleri de olmalı. Çünkü, günümüzde özellikle çocukların buna ihtiyacı var

‘Türkiye Robotik Turnuvası'na katılan çocuklar, engelliler için tasarladıkları robotlarla yeteneklerini konuşturdu

Geçtiğimiz yıl Türkiye'yi ziyaret eden dünyanın ilk insansı robotu Asimo'nun çocukluğunu hiç merak ettiniz mi?

Nerede o eski oyunlar diyebilecek yaşa geldim. Özellikle büyükşehirlerde 1985'ten sonra doğanlar, artık bilgi çağına ayak uydurdukları için birçok basit ama güzel oyundan habersiz büyüdü.

Zamane çocukları, artık hazıra iyice alıştı. Çoğunun her istediği, anında yerine getiriliyor.

Hayatımızın vazgeçilmez parçası kurşun kalemlerin hayat öyküsünü okumak ister misiniz?

Çocuklara teknolojiyi sevdirmek maksadıyla her yıl dünya genelinde 14 ülkede yapılan "Robotik Turnuvası" 19 Martta Türkiye'de gerçekleştirilecek.

Sigaranın zararlarına dikkat çekmek isteyen Melikgazi Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri, "Sigaralı Canlı Bomba" adlı oyunla tiryakilere ve minik arkadaşlarına mesaj gönderdi

Hepiniz okumuşsunuzdur aşağıdaki masal ve çizgi kahramanlarının öykülerini. Peki onların medyaya yansımayan gerçek sonlarını biliyor musunuz?

Çocuklar, güzelliğe o kadar da değer vermeyin, arkadaşlarınızı kusurlarıyla sevin. Tıpkı yandaki masalda anlatıldığı gibi...

Bayram sevincini yaşarken, yanı başınızda sizinle aynı duyguları yaşayamayan milyonlarca arkadaşınız olduğunu unutmayın

Karne günü yine geldi çattı. Önümüzdeki hafta, ilk yarı yılın meyveleri toplanacak. Kimimiz elimizde olmayan sebeplerle çok da başarılı bir dönem geçirmedi, kimimiz de tam aksi pekiyilerle karnelerini dolduracak. Karnesi kötü olanlar üzülmesin, nasılsa koskoca ikinci bir dönem var. Ama siz yine de ailenizi yatıştırmak için aşağıdaki bahaneleri uydurmayın!

Çocuk ile anne-baba arasındaki kopukluk, onları televizyona yönlendiriyor. Çoğu, dizilerdeki kötü karakterleri kendisine örnek alıyor.

Hep şikayet edilir değil mi? Yaşı ve eğitim durumu ne olursa olsun Türkler, kitap okumuyor diye. Onun yerine saatlerce televizyonun başına kuruluyor ya da başka boş uğraşlarla vakit öldürüyoruz.

Ağırlığı olmadığı halde koca bir gemiyi batıran şey nedir?

Deprem kuşağında yer alan bir ülkede yaşıyoruz. 1999 yılındaki Marmara depremiyle bunun önemini kavramışsak da aradan geçen yıllar faciayı unutturdu.