Vehbi Tülek

​Cenâb-ı Hak bir kuluna hidâyet murâd ederse, o kimseye rahmet-i ilâhiyye gelir.

"Rüküda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını Allahü teâlâ kabul etmez."

​"Haset etmekten sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder!"

​"Allahü teâlâ, ilmi âlimlerden çekip almaz. Ancak âlimi, ilmiyle beraber çekip alır."

Allahü teâlâ, Resûlullah efendimize en büyük mucize olarak Kur'ân-ı kerimi vahyetmiştir.

“Ben, kulumun beni zannettiği gibiyim ve kulum beni andığında, onunla beraberim."

"Allah için, Kitabı için, Resûlü için, ümerâ için ve bütün Müslümanlar için din nasihattir."

Namazı terk eden, namaz kılmamakla bütün Müslümanlara zulmetmiş bulunuyor.

​Allahü teâlâ ilmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de günah işlemesine sebep yaptı.

İnsanlara eziyet etmemek ve hep iyilikte bulunmak, ömrün uzamasına sebeptir.

​"Saâdet" Cennetlik olmak demektir. "Şekâvet", Cehennemlik olmak demektir.

İyi bir Müslüman, güler yüzlü, tatlı sözlü, açık gönüllü, açık elli, sabırlı olur.

"Sebepsiz kızma, faydasız yere konuşma, yersiz nasîhatte bulunma, sırrını herkese söyleme!"

"Kur’ân-ı kerîmi efendisinden kölesine yazılmış bir mektup veya âmirden memura yazılmış bir emir gibi okumalı..."

Abdest almakta, necâset temizlemekte, niyet etmekte ve namaz kılmakta (vesvese) etmemelidir.

Resûlullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” en büyük mucizesi Kur’ân-ı kerîmdir.

​"Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçe veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur."

İbâdet ilimle haramı ve helâli bilmekle olur. Bu sebeple, şüphesiz bilgi sahibi olmak farzdır.

“Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyurdu ki: İnsanlara ilim öğretmekten daha faziletli bir ibâdet bilmiyorum.”

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Bir hurma parçası ile de olsa, (sadaka vererek) Cehennemden korununuz."