Vehbi Tülek

Namazın rükünlerini lâyık olduğu şekilde eda etmeli, vâcib ve sünnetlerini tam yapmalıdır.

​“Ey gaflet uykusuna dalmışlar! Artık uykudan uyanınız. Şimdi uyuyacak zaman değildir!.."

“Kim bana bir defa salât ve selâm getirirse, Allahü teâlâ ona on rahmet eder.”

“Ölü kabre konulunca, yanına yüzleri siyah ve gök gözlü iki melek gelir. Birine Nekir, diğerine Münker denir."

​"Yumuşak davran! Sertlikten ve çirkin şeyden sakın! Yumuşaklık insanı süsler. Çirkinliğini giderir."

​Peygamber efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (sünnet) denir.

"Onların kalpleri, Allahü teâlânın rızâsına kavuşma gayretindedir.”

​"Fıkıh kapısı kapanmıştı. Allahü teâlâ, bu kapıyı, kullarına İmâm-ı Şafiî ile tekrar açtı."

​"Günâh işlemek, insanı helâk etmez. Günâha devam etmek, tövbeyi terk etmek, helâk eder."

​“Onun beş yüz senelik ibâdeti, görme nimetinin (gözün) karşılığıdır!.."

Mümin kızgınlık ânında kendini tutar. Çünkü bu, dinde kuvvetli olmanın alâmetidir.

Kul, Müslüman kardeşine yardımda olduğu müddetçe, Allahü teâlânın yardımındadır.

​"Sevincine katılarak seninle neşelenmeyen bir dostu yanından uzaklaştır."

Büyüklere bir şey sorarken veya onlarla konuşurken sesi alçaltmalıdır.

​İnanmakta azlık çokluk olmaz. İbâdetler, iman olsaydı, iman azalıp çoğalırdı.

"Yâ Rabbi, kıyâmet çabuk kopsa da, çoluk-çocuğuma ve mallarıma kavuşsam."

​"Eğer yer ile gökte, Allahtan başka ilâhlar olsaydı, bunlardaki nizâm bozulur, karmakarışık olurdu."

Bir gün bir zat Resulullah efendimize şöyle sorar: “Ey Allahın Resûlü! Gıybet nedir?”

​Cömertliğin en yüksek derecesi, kendisi muhtaç iken malını başkasına vermektir.

​İlimden ve ilim öğrenmekten, o ilmin kalbe tesîri olmasa bile vazgeçmemelidir.