Vehbi Tülek

Allahü teâlâ gönderdiği kitapların hepsinde, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir.

Zekât, bir Müslümanın malının belli bir kısmını, bildirilen kimselere vermesi demektir.

"Doğru söz, doğru ve samîmi amel, doğru ve samîmi sevgi ve emânete sadâkatten ayrılma."

Tevekkül, Allahü teâlâ ile kul arasında bir sırdır ki, başkalarına bildirmemek lâzımdır.

“Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir.”

Bedir gazâsında, Hazreti Ubeyde’yi yaralı olarak Resûlullah efendimizin huzuruna getirdiler...

“Yaptığınız işler, kabirde olan yakınlarınıza ve tanıdıklarınıza bildirilir. İyi işlerinizi görünce sevinirler."

“Kim Mülk sûresini her gece okursa, Allahü teâlâ o kimseyi kabir azâbından korur."

Bu kâinatı, bu düzen üzere yaratanda kusurlu sıfatların bulunması olacak şey değildir!..

Mükellef olan Müslümanın, Allahü teâlânın sıfât-ı zâtıyyesini ve sıfât-ı sübûtiyyesini, doğru bilmesi lâzımdır.

Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin en üstünü Eshâb-ı kirâmdır (radıyallahü anhüm).

“Siz, insanlar için hayırlı bir ümmetsiniz! İyi şeyleri emreder, fenâ şeyleri menedersiniz.”

"Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz, öğretmez iseniz mesul olacaksınız.”

Emirleri ve yasakları öğrenmek, öğrendiklerine tâbi olmak, bunları yalnız Allah rızası için yapmak lâzımdır.

"Adada puta tapan bir adam vardı. Ona Kur’ân-ı kerîm okuduğumuzda ağlamaya başladı..."

“Bizden bir şey isteyeni ve yardım talebinde bulunan kimseyi biz boş çevirmeyiz.”

Sebe sûresinde buyuruldu ki: “De ki, ya biz, ya siz hidayet üzere, yahut açık dalâletteyiz.”

Kur’ân-ı kerîm Allahü teâlânın kelâmıdır. Kader, Allahü teâlânın mahlûkları hakkındaki sırrıdır.

“Yâ Rabbî! İlminden ve fadlından bize anlamak nasip eyle. Bize devamlı yardımda bulun!"

"Yazıklar olsun bana ki, ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor. Bizlere tövbe etmeyi nasip eyle yâ Rabbi."