Vehbi Tülek

Merkez Efendi, Osmanlılar zamânında İstanbul'da yetişen büyük velîlerdendir. İsmi Mûsâ olup, "Merkez Muslihuddîn" lakabıyla meşhûr oldu. Denizli'nin Sarhanlı köyünde, 1463'te doğdu. 1551'de İstanbul'da vefât etti...

Kâinatın Efendisi Resulullah efendimize peygamberliği bildirilmeden önceki Arabistan'da, yaratılış sırrını anlayan pek az insan bulunmaktaydı. İşte bu bahtiyarlardan birisi de Kuss bin Saide adındaki pîr-i fâni idi...

Safâtır, Bizans İmparatoru Heraklius zamanında Rumların en büyük âlimleri ve itibâr gösterdikleri bir kimse idi. Bütün Bizans ona tâbi idi. Bu zata, Resûlullah efendimizden bahsedince bakın neler oldu!..

Julius Sezar... Roma'nın en büyük imparatoruydu; aralarında evlatlığı Brütüs'ün de bulunduğu Romalı asilzadelerin bıçak darbeleriyle can verdi... Son sözü "Sen de mi Brütüs?" oldu...

Nizâmeddîn Evliyâ, Hindistan'da yetişen velîlerden ve Çeştiyye yolunun büyüklerindendir. İsmi Muhammed, babasınınki Ahmed Buhârî'dir. Lakabları; Mahbûb-i İlâhî (Allah'ın sevgilisi), Sultân-ül-Meşâyıh ve Nizâmeddîn Evliyâ'dır...

Abdülkâdir-i Geylânî buyurdu ki: "Sıkıntıda olan bir kimse beni vesîle edip Allahü teâlâya yalvarsa derhâl sıkıntısı gider. Şiddet ânında her kim benim ismimi ansa derhâl kurtulur, rahata kavuşur..."

Kadın evliyadan Seyyidet Nefîse hazretleri, gündüzleri oruç tutar, geceleri ibâdetle geçirirdi ve üç günde bir yemek yerdi. Kocasından ayrı hiçbir şey yemezdi. Otuz defa hacca gitmiştir...

Fudayl bin Iyâd hazretleri, 726'da Horasan'ın Ebîverd kasabasında doğdu. 803'te Mekke-i mükerremede vefât etti. Kabr-i şerîfi Mekke'de Cennet-ül-Muallâ'da hazret-i Hadîce Vâlidemizin kabri civârındadır...

Büyük velîlerden Molla Câmî hazretleri, sultanlara, vezirlere, vâlilere ve devlet büyüklerine mektup yazar, nasihat ederdi. Sohbetinde bulunanlar, gam ve kederlerini unuturlar, neşe ve ferahlık duyarlardı...

Louis Pasteur, 1822'de Fransa'nın Dole kentinde doğdu, 1895'te Paris yakınlarındaki Villeneuve- I'Etang şatosunda öldü. Tıp bilimi tarihinde önemli bir yere sahip olan Louis Pasteur, özellikle hastalıklar hakkındaki mikrop teorisiyle ünlüdür...

Kanuni Sultan Süleyman Han zamanında çok zeki olduğu fark edilerek saraya alınan Sokollu Mehmet Paşa, 50 yıldan fazla hizmet etti. 1565'te Veziriazam olan Sokollu'nun pek çok çekemeyeni vardı...

"Rumeli Fâtihi" olarak bilinen Süleymân Paşa, yiğitliğinin yanında hayırseverliğiyle de meşhur bir zattı. İznik, Gelibolu ve Bursa'da imâret, câmi ve mescit gibi eserler inşâ ettirmiştir...

1979'da Humeyni taraftarları Şah'ı tahttan indirdiler... Rıza Pehlevi yurt dışına kaçtı. Önce Panama'ya, ardından da Mısır'a gitti. Kanser hastası olan Pehlevi, vefatına yakın Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'a enteresan bir vasiyette bulundu!..

Tito, eski Yugoslavya'yı uzun yıllar demir yumruk altında yönetmiş bir komünist diktatördü ama, bu dünyadaki zulümlerin karşılıksız kalmayacağını da biliyordu. Ölüm gelip çatınca her şeyi itiraf etmek zorunda kalmıştı Tito...

16. yüzyılda yaşamış en büyük din âlimlerinden olan İmâm-ı Birgivi hazretleri, Osmanlı ulemasının önde gelen isimlerindendir. Asıl adıTakiyyüddin Mehmet Efendi olan Birgivî'nin "Vasiyetnâme"sine kulak verelim bugün de...

Zünnûn-i Mısrî, Mısır'da yetişen büyük velîlerdendir. İsmi Sevbân bin İbrâhim, künyesi Ebü'l-Feyz, lakabı Zünnûn, nisbesi el-Mısrî'dir. Hak âşığı bu mübarek zat, darda kalanların dostu idi...

Batı dünyasının gelmiş geçmiş en büyük edibi olarak kabul edilen Wolfgang von Goethe, Hazreti Muhammed'e hayranlığıyla tanınır. Bu ünlü edebiyatçı, 1832'de Weimar'da hayata gözlerini yumdu...

Muhammed Kumul Efendi ömrünü ilim öğretmekle insanların kalplerine Allahü teâlânın ve onun sevdiklerinin sevgisini yerleştirmekle geçirmiştir. Hastalığı sırasında Mehmed Emin Tokâdî'ye vasiyetlerde bulunmuştur...

Koca Sinan yaşlanmıştır. Artık evinde münzevi bir hayat sürmektedir. Bir gün kapısına birisi gelir ve der ki: "Ben Topkapı Sarayı postacısıyım. Sizi Divan'a çağırıyorlar!" Mübarek, "Hayırdır inşallah" diyerek sarayın yolunu tutar...

Abdülazîz Han, son derece vakar sahibi bir kimse idi. Devlet işlerini bilfiil kendisi idare etmeğe çalışırdı. Onun en büyük gayesi halkının refah içinde yaşaması idi. Bu sebeple ilim ve teknikte ilerlemeye büyük önem verirdi...