Asıl felaket!..

A -
A +
Hep bir kavram kargaşası arasında bocalayıp duruyoruz. Bir şeyleri 'şekli surete' büründürmekten kurtulamıyor; herkesin bahtiyar olduğu, ruha su serpen ve ilmek ilmek kalpleri okşayan mukaddes emanetlerin yükünü sırtlamakta sanırım, biraz zorlanıyoruz.
Âlimler, tarihin, insanın basiret gözünü açan; ufuklarını genişlettiren ve insanın faziletini artıran bir ilim olduğunu, yediden yetmişe herkese fayda sağladığını söyler. Fakat okumak ve okutmaktan aciz kalındığında, hele kalplere dokunmaktan uzak kalındığında eğitimin ve diğer müesseselerin faydadan ziyade zarara sebep olmaktan öteye gidemeyeceği bellidir.
Edebiyatın insanı, hayal gücünü paha biçilemez doruklara ulaştıran eserlerle ve kelama can veren derinliklerle meşgul etmesini beklerken; insanı yarına çıkaramayan eserlere edebiyat denilmesine taaccüp edip şaşıp kalıyoruz.
Diğer ilimleri de, hayatın içinde daima var olan kısımlarını görmezden gelerek günü kurtarmaya dönük belli kalıplar içerisinde tutarak bir hoş sermaye olan ömrü heba ediyoruz.
Bizler kavram kargaşasında boğulurken; bu kavramları gözümüze hoş gösterenler hedeflerinden asla taviz vermiyor. Bir asır evvel cebren mukaddesata saldıranlar, bugün de, aynı yolda rezilliklerine devam ediyor.
Geleneklerimize örf ve âdetlerimize, inancımıza ahlakımıza gizli açık müdahale ediyorlar, etmeye devam ediyorlar. Adına moda diyorlar, adına haber diyorlar, adına reklam diyorlar vs...
Biz kendi çocuklarımıza kendi yazılı ve sözlü edebiyatımızı, kendi tarihimizi, kendi kültürümüzü inancımızı kendi eğitim sistemimiz içerisinde oturtamamışken mevcut eğitim sisteminden bile bigâne (uzak, ilgisiz) bir gençlik oluşturmaya çalışılıyor…
“Her küp içindekini sızdırır” derler. Mütefekkir Roger Garaudy'nin "çağları peşinden sürükleyen..." diyerek tarif ettiği ebedî hazinemizin asla sönmeyeceğine eminiz. Asıl felaket, geçici çarelerle vakit kaybetmek yerine bir an evvel, benliğimizde kurumaya yüz tutan kültür pınarlarını akıtmaya çalışmamaktır… O zaman Üstat Necip Fazıl’ın söylediği gibi “Tarih kutuplara kaçmış bir fener, buz denizlerinde çakar başıboş” konuma geliriz…
           Cüneyt Akçatepe
 
 
ŞİİR
 
 
          GIYBET
 
Bana ne kim,
Kimin hakkında ne demiş?
Bana ne,
Benim günahlarım kendime yetmiş…
Yaşım otuz ama ruhum yorgun…
Sanki yaşım olmuş yetmiş…
Bazılarına bakıyorum da…
Yaş yetmişi geçmiş ama…
Hiç ölmeyeceklermiş gibi bühtanda hız kesmemiş…
Bir ayakları çukurda, zehirli dilleri,
Haset dolu yürekleri, İblisi örneklemiş…
Körelmiş inançları, kudurmuş nefisleri,
Bilseler söylerler mi bilmiyorlar gıybeti…
Gıybeti haram bilmek işlememek çok önemli…
Rabbim muhafaza eylesin cümlemizi…
 
        Behlül Mehmet-Gümülcine/Yunanistan
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
Patatesi yabana atmayın
 
Patatesi yabana atmayın. Çünkü bol miktarda C ve B vitaminleri ile potasyum ve kalsiyum, protein, bakır, demir ve fosfor içerir.
Patates, vücuda enerji verir, hâlsizliği ve yorgunluğu giderir. Kandaki şeker oranını düşürür. Damar sertliğini giderir. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığa engel olur. Kanı temizler. Kansere karşı korur. Bağırsak şişliğini ve basur ağrılarını azaltır. El ve ayak çatlaklarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Böbreklere iyi gelir. Normal ve kuru ciltler için faydalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.