Biz aynamızı kaybettik!..

A -
A +
İslam dünyası kendi dünyasında yaşamadığı için ve neye nasıl mesafe koyacağını bilmediğinden kapitalizmin her şeyi problem oluyor. Batı, kendi dışında her şeye mercekle bakarken kendini görmekten acizdir. Biz ise aynamızı kaybettik!
Her güne modern dünyanın problemleri ile başlıyoruz. Meselesizlik hâlimiz, meselemiz durumundadır. Oysa Müslümanın nihai hedefi ve derdi kul olmaktır. Bu çerçevede bizi bu noktadan uzaklaştıran her şey dünyalıktır. Eski devirlerde insanı kulluk yolculuğundan alıkoyan şeyler çok daha müşahhas idi. Bu sebepten hastalığın teşhis ve tedavisi daha kolaydı. Elbet işin erbabı da çoktu.
Son dört asırdır, bizim İslam merkezli yenileşmeyi ortaya koyamamamız zıddı olan her şeyi güçlendirdi.
Cami mimarimizden olaya bakalım. Selçukluya ait mimari, Osmanlıya ait mimari... Lakin Osmanlı son dönemde camilerde Batı mimari tarzı kullanıma başlanıyor. Şimdi ise mimarimiz diye bir şey söz konusu değil.
Yenileşmeyi, kendini din adamı sanan birçok kişi dinde reform anlamıştır. Oysa yenileşme; zamanı iyi okuyup maddenin yerinden mimariye; ekonomik yapıdan eğitime olmalıydı. Hepsinin özü ise yine geleneklerimizin devamı olarak yoğrulmalıydı. Ama öyle olmadı.
Mümin, kalbinde hiçbir şekilde küffarın hükümran olmasını ve sunduğu dünyayı kabul etmemelidir. Yeniden bir medeniyet algısı ve inancını ortaya koyacak eğitime ve dile ihtiyacımız var. Gündemimiz bu olmadıkça şeytanın ve onun yolunda olanların sunduğunu yaşamaktan öteye gidilemez. Derdimizin bu olması bütün dünyayı değiştirecek güçte olmasa da kendimizi hakikate sabitleyecektir. Öğrenmeye değil hatırlamaya ihtiyacımız var... 
         Fatih Toprak (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni)
 
 
ŞİİR
 
    YANLIŞ ANLAŞILMA
 
 Sen beni,
"Bugün yine akşam oldu" der gibi sevdin.
 Ben ise,
 Aynaya her baktığımda seni hissederek sevdim.
 
 Sen benim,
 Saflığımı sevdin.
 Ben senin,
 Tirşe ruhunu sevdim.
 
 Sen benim,
 Anaçlığımı sevdin.
 Ben senin,
 Maşukluğunu sevdim.
 
         Nazar Sarıca-Zonguldak/Ereğli
 
 
UNUTULMAZ COĞRAFYALAR
 
VAN GÖLÜ: Türkiye’nin en büyük gölüdür. Yüzölçümü 3713 km2dir. Üçgen şeklindedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1647 m’dir. Kıyıları çok girintili çıkıntılı olup manzarası fevkalâde güzeldir. 250 metreden derin yerleri vardır...
Gölde Akdamar, Adır, Çarpanak ve Kuş Adaları vardır. Tuzlu ve sodalı olduğu için sâdece inci kefali vardır. Van Gölü'ne mahsus olan bu balık yörenin en büyük besin kaynaklarındandır. Yılın büyük bölümü gölün derinliklerinde yaşar. İlkbahar aylarında yumurtlamak için göle dökülen dere ağızlarına akın ederler. Dere ağızlarında yakalanan balıklar İl merkezi ve ilçelerde satılır. Halk balığın bir kısmını kış aylarında tüketmek için kurutur.
Van Gölü'nün kirlenmesi ve bilinçsiz avlanma inci kefalinin neslinin azalmasına sebep olmuştur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.