Yük alanlar ve yük olanlar

A -
A +
Bazı insanlar vardır. Yük alırlar. Başında bulunduğu kurumun yükünü alırlar. Kuruma değer katarlar. Sorumlu olduğu insanların yükünü alırlar. Dua kapıları hep açıktır. Benliklerini işe katmazlar. Küçük büyük demez sorun çözerler. Kuruma yansıyan sorunlardan sonra, astlarının da dert ortağı olurlar. Sorunların yanında yenilik, açılım, gönül kazanma diye birçok dertleri vardır. Eleştiri arar. Akıl akıldan üstündür. Atasözüne samimiyetle inanır. Kendinde olmayan özelliklerinden dolayı övenlerden çok korkar.
Kendinde olan iyi özellikleri de Allahü teâlânın bir nimeti görür ve ona şükreder. Nereden gelirse gelsin her teklifi bir nimet görür. Yapabileceğini yapar, yapamayacaklarında da teklif sahibini ikna eder. İçinde yaşattığı tek korkuları vardır. O da birisinin kalbini kırmaktır.
Bazı insanlarda vardır yük almaz, yük olurlar. Bunlar, başında çalıştığı kuruma yük olurlar. Makamdan, kurumdan değer kazanmaya çalışırlar. Tek değerleri sıfatlarıdır. Beraber çalıştığı astlarının korkusu olurlar. Başarılı olanları kıskanırlar. Kökeni aşağılık kompleksine dayalı bir kibir hâli taşırlar. Benlikleri zirve yapmıştır ve bunun da hiç farkında değildirler.
Masalarının sağ köşesindeki gösterişli isimlikten her gün binlerce yaptırıp kalplerinde taşırlar. Sorun sevmezler. Astları onu görmemek için kaçacak yer arar, ancak onlar bunun farkında değildir. Kendini heyecanlandıran yenilik ve açılımları yoktur. Ancak, küçük işleri büyütmeyi çok severler. Gönülden anladığı doğum günlerini kutlamaktır. Eleştiriyi hiç sevmezler. Tek doğru akıl onların aklıdır.
Kendini övenleri çok seveler. Övgü konusu gerçek mi değil mi bakmazlar. Yeter ki övgü olsun. Onlar için kendilerini övmeyenler kibirlidir. En değerli astları kendini övenlerdir. Dışından gelen bir teklifi kendisine hakaret gibi algılarlar. Kendini yüceltiyor zannettiklerine teşekkür ederler. Üstleri hariç; asla özür dilemezler. Tek korkuları mevcut makamından alınmak ya da tenzil-i rütbedir. Gönülden söyleyenler ne demiş;
Kimseye bâkî değildir, mülk-i dünya, sim ü zer,
Bir harap olmuş gönül, tamir etmektir hüner.
(Sim-ü zer: Altın ve gümüş)
 
                      Ragıp Bayraktar
 
 
ŞİİR
 
       HAZRETİ MEVLÂNA
 
Aşk nedir bilir mi ki özünde od yanmayan?
Sırra ermiş aşk sende ya Hazreti Mevlâna...
Lokman Hekim de gelse ilâcıyla onmayan,
Nice derde derman var ya Hazreti Mevlâna...
 
Evliyanın içinde senin derecen âli,
Gösterdiğin yol doğru, gayrı yollarsa tali.
Çölde kalmış bir kulun susuz ne olur hâli?
Tükenmez umman sende ya Hazreti Mevlâna...
 
Şems ile dostluğunuz dillere destan oldu,
Ondan aldığın feyzle gönül haznen nur doldu.
Senin gösterdiğin yol Ehl-i sünnet bir yoldu,
En doğru iman sende ya Hazreti Mevlâna...
 
Anıldığında ismin, esiyor tatlı bir yel,
Boş çevrilmez geriye sana uzanan bir el,
Kelâm-ı kibarındır; “Gel, ne olursan ol, gel!”
Davetkâr lisan sende ya Hazreti Mevlâna...
 
Bir araya getirdin nice ırk ve insanı,
Yazık ki biz unuttuk konuştuğun lisanı…
Nice paşa-beylerin yok iken adı-sanı,
Unutulmaz san sende ya Hazreti Mevlâna...
 
Bugün dünya kan gölü, insan insana muhtaç,
Fakirin hâli vahim, kimi çıplak, kimi aç...
Ne olur himmet eyle, âleme feyzini saç,
Bilinmez nihan sende ya Hazreti Mevlâna...
                 Fatma Macit
 
 
 
GÜZEL YURDUMUZ
 
HATAY’DA ÖRF VE ÂDETLER: Hatay Bölgesi (Antakya) 1516’da Yavuz Sultan Selim Han bu bölgeyi Osmanlı toprağına katmıştır. Romalılar zamanında Hıristiyanların önemli bir dinî merkezi olan bu bölge ve münhasıran Antakya’da Hristiyan kültürü ve eski çağların kültürü unutularak Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuştur. Hatay bölgesinde örf, âdet, folklor ve her çeşit sosyal yaşantıda Türk-İslâm kültürü hâkimdir.
Tarhana, bulgur, lor, çökelek, çiğ köfte, tuzlu yoğurt, işperek, züngül, bakla ezmesi, humus semsekli, sini kebap, sumak, bulgurla yapılan “toğga çorbası”, koyun etinin but kısmından dövülerek yapılan köfte, “oruk” ile künefe de mahallî yemekleridir.
Dokumacılık ve ağaç işçiliği oldukça gelişmiştir. Kilim, aba perde, gömlek, şalvar ve entari dokunur. Hasır işi çanta, tepsi ve sepetler meşhurdur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.