Çalışanlar ve yaşlılar evde, ergenler sokakta

A -
A +
Virüs salgını ile birlikte pek çok şirket milyonlarca çalışanını evden çalıştırmaya başladı. Her gün işe gider gibi rutin çalışmasını evinden yapıyor artık insanlar. Mesaisini bilgisayar başında yaptığı için pek çoğu dışarı çıkmıyor doğal olarak. Ancak sokakta dolaşanlara bakın, çoğu ergenlik çağındaki gençler. Muhtemeldir ki, anne-baba evde olduğu için kendilerini sokağa atıyorlar. Onlara dönük bir yasak da yok nasıl olsa. Daha tehlikelisi "Virüs gençleri etkilemiyor" algısı. "Nasıl olsa virüs bana bir şey yapmıyormuş" yanılgısına kapılan gençler, dışarıda fink atıyor. Dünya Sağlık Örgütü bile bu algıyı oluşturmakla hata ettiklerini kabul etti. Çünkü altta bilmediği bir hastalığı olan gençler de virüsün pençesinden kolay kurtulamıyor. Ötesi, bu gençler sosyal mesafeye, el temizliğine dikkat etmediğinde... Pek çoğu da kendi aracı olmadığı için toplu ulaşımı kullandığından evde kalanlar için en büyük riski oluşturuyor. Bunun çok acı bir örneğini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca anlattı. Kendisi kurtulan bir genç, virüs bulaştırdığı yedi kişinin ölümüne sebep oldu. Bu durumda soru şu; Her gün işe gitmesi gereken milyonlarca insan bile evine çekilmişken... Hayati tehlike yaşayacağı için en çok temkin gösterecek 65 yaş üstü insanlar bakkala, markete gitmek için bile sokağa çıkamazken... Aynı evlerde yaşayan gençler, sokağa çıkmak için hiçbir bahaneleri yok iken neden aylak aylak sokaklarda dolaşıyor? Anlayan varsa beri gelsin.   *************   65 yaşa negatif ayrımcılık mı?   Yasaklı yaş grubundaki bir dostumuzdan geldi bu soru... 65 yaş ve üstüne uygulanan sokağa çıkma yasağının anayasanın eşitlik maddesine uygun olup olmadığını sorguluyor. Mesela, tüm karantina şartlarına ve tedbirlere uyduğu hâlde, evinin yanındaki bakkala gittiği için 65 yaşın üstündeki bir kişiye ceza kesilmesi 'herkesin kanun önünde eşit olduğuna ilişkin' maddeye aykırı mı mı, değil mi? Ceza kesilen kişi pozitif ayrımcılığa mı, yoksa negatif ayrımcılığa mı uğruyor?  *** Bir başka örnek, önceki gün İstanbul'dan evine dönen yaşlı karı-koca oldu. Oğlunun yanındaymış garibim. İstanbul'da risk artınca hususi otomobiliyle memleketteki evine gitmek istemiş, ancak çevirmeye yakalanmış. İkisi de 65 yaşın üzerinde oldukları için ceza uygulanmış. Adamcağız ve eşi "Biz kimseyle temas kurmadan, kendi aracımızla evimize dönüyoruz. Bütün tedbirleri alarak, kendi evimize dönemeyecek miyiz?" diyor. Ne yalan söyleyeyim, hak verdim. Belki kendi evine gitmese, oğlunun yanında durmaları daha büyük risk olacak. Hülasa... Bu hamur çok su kaldırır. Keşke bazı yaşlılarımız sorumsuzluk yapıp banklarda, parklarda sosyalleşmeseydi de, hiçbir suçu günahı olmayan insanlar kanun zoruyla, onların hayatını riske atmamak için getirilen bu mecburiyeti yaşamasaydı.     *************  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.