AK Parti'nin İstanbul mitingi

/ Kaynak: AA
AK Parti'nin İstanbul mitingi

GÜNDEM Haberleri  / AA

AK Parti, bugün Yenikapı Meydanı'nda yaptığı İstanbul mitingiyle adeta gövde gösterisi yapıyor. Mitinge 2 milyon kişinin katıldığı tahmin ediliyor.

"Varsın birileri 'montaj' desin, Kılıçdaroğlu bak, bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi? Beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri' montaj' desin, 'taşıma' desin, bu muhteşem coşkuyu küçümsesin ama bilesin ki İstanbul, Gazze'nin yetimleri, Ramallah'ın öksüzleri bugün seni izliyor"

"Kardeşlerim, bugün Türkiye bizi izliyor, İstanbul'u izliyor. Bugün tüm dünya İstanbul'u izliyor. Şundan emin olun sevgili kardeşlerim; bugün dünyanın tüm mazlumları, tüm mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri, yetimleri sizi izliyor"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Varsın birileri 'montaj' desin, Kılıçdaroğlu bak, bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi? Beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri 'montaj' desin, 'taşıma' desin, bu muhteşem coşkuyu küçümsesin ama bilesin ki İstanbul, Gazze'nin yetimleri, Ramallah'ın öksüzleri bugün seni izliyor" dedi.

'Dombra'yı yazan adam AK Parti mitinginde sahneye çıktı

Erdoğan, partisince Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitingindeki konuşmasına, Necip Fazıl Kısakürek'in, "Şarkımız Bizim" şiirinden, "Kırılır da bir gün bütün dişliler/Döner şanlı şanlı çarkımız bizim/Gökten bir el yaşlı gözleri siler/Şenlenir evimiz barkımız bizim. Yokuşlar kaybolur çıkarız düze/Kavuşuruz sonu gelmez gündüze/Sapan taşlarının yanında füze/Başka alemlerle farkımız bizim. Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman/Görürler nasılmış, neymiş kahraman/Yer ve gök su vermem dediği zaman/Her tarlayı sular arkımız bizim. Gideriz nur yolu izde gideriz/Taş bağırda, sular dizde gideriz/Bir gün akşam olur, biz de gideriz/Kalır dudaklarda şarkımız bizim" dizelerini okuyarak başladı.

"İstanbul, canım İstanbul, aşkım, sevdam, davam, kavgam, ey İstanbul, seni yürekten selamlıyorum ey aziz İstanbul, ey kutlu Peygamberin buyruğuna nail olmuş yüce şehir, ey Mekke'nin kardeşi, Medine'nin kardeşi, Şam'ın, Kudüs'ün, Diyarbakır'ın kardeşi İstanbul, seni kalpten selamlıyorum" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN TWİTTER FACEBOOK AÇIKLAMASI

"Ey aziz İstanbul; Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Başakşehir, Bayrampaşa sizleri selamlıyorum. Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt sizleri selamlıyorum. Eyüp, seni muhabbetle selamlıyorum, toprağını şereflendiren Ebu Eyyub el- Ensari'ye buradan dua ve selam gönderiyorum. Fatih, seni gönülden selamlıyor, toprağını şereflendiren Fatih Sultan Mehmet'e buradan rahmet niyaz ediyorum. Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik sizleri de selamlıyorum. Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu sizleri de özellikle selamlıyorum."

ERDOĞAN DUA OKUDU, 2 MİLYON KİŞİ AMİN DEDİ - İŞTE O DUA

- "İstanbul, Türkiye'nin özetidir"

Erdoğan, İstanbul'a, Anadolu'nun, Trakya'nın şehirlerinden selam getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"İstanbul, sana Sivas'ın, Yozgat'ın selamını getirdim. Sana Batman'ın, Muş'un, Bingöl'ün, Siirt'in selamını getirdim. Sana Antalya'nın, İzmir, Aydın, Edirne, Tekirdağ'ın selamını getirdim. Sana Artvin'in, Rize'nin, Erzurum'un dün Hatay'daki, Ankara'daki kardeşlerimin, az önce Kocaeli'deydim kardeşlerimizin selamlarını getirdim. İstanbul, Türkiye'nin özetidir. İstanbul adeta 81 vilayetimizin bayrağının dalgalandığı bir şehirdir. İstanbul'un tüm kardeş şehirlerini selamlıyorum. Buradan İslamabad seni selamlıyorum. Kabil, Bakü, Lefkoşa seni selamlıyorum. Musul, Kerkük, Erbil, Bağdat, Basra seni selamlıyorum. Kahire, İskenderiye, Beyrut, Şam, Halep seni selamlıyorum. Üsküp, İskeçe, Gümülcine, Prizren, Belgrad, Saraybosna, Mostar sizleri selamlıyorum."

İşte Yenikapı'nın havadan görüntüsü - İZLE

Erdoğan, Gazze, Ramallah, Kudüs, Mekke ve Medine'yi de selamladığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Bütün kardeş ülkeleri, bütün kardeşimiz, dostumuz şehirleri buradan selamlıyorum. Kardeşlerim, bugün Türkiye bizi izliyor, İstanbul'u izliyor. Bugün tüm dünya İstanbul'u izliyor. Şundan emin olun sevgili kardeşlerim; bugün dünyanın tüm mazlumları, tüm mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri, yetimleri sizi izliyor. Kahire'de oyları çalınmış kardeşlerim, sizi İstanbul'u izliyor. Şam'da kurşunların, bombaların altında yaşayan, açlıkla, sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat'ta barışa susayan gönüller İstanbul'u izliyor. Karabağ'da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor."

Yenikapı'da mahşeri kalabalık

Saraybosna'nın bugün İstanbul'u izlediğini dile getiren Erdoğan, "Mogadişu bugün İstanbul'u izliyor. Varsın birileri 'montaj' desin, Kılıçdaroğlu bak, bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi? Beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri 'montaj' desin, 'taşıma' desin, bu muhteşem coşkuyu küçümsesin ama bilesin ki İstanbul, Gazze'nin yetimleri, Ramallah'ın öksüzleri bugün seni izliyor. Şu anda Kabe'nin etrafında tavafta olanlar size dualar ediyor. Diyorlar ki; '30'unun akşamında müjde bekliyoruz, İstanbul'dan müjde bekliyoruz, Türkiye'den müjde bekliyoruz'. Onun için 30 Mart bir başka güzel, bir başka önemli."

- "İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be? Ama 28 Şubat öncesinde öyle demiyor, o zaman başka. Akşam başka, sabah başka. 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. 5 ay önce duadan bahsediyor, 5 ay sonra aynı cümlelerle beddualardan bahsediyor. Müslüman, Müslüman'a beddua eder mi?"

- "30 Mart'ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz, en önemli dersi. Bunların dersanelerine gidenler varsa yavrularımızı lütfen oralardan alın, alın"

- "Biz gümbür gümbür geldik, gene gümbür gümbür geliyoruz. Rabbimizin izniyle gene geleceğiz. Niye? Biz, İstanbul'a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik; yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz. Zira biz bu milletimizin dertlisiyiz, biz bu milletimize aşığız"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be? Ama 28 Şubat öncesinde öyle demiyor, o zaman başka. Akşam başka, sabah başka. 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. 5 ay önce duadan bahsediyor, 5 ay sonra aynı cümlelerle beddualardan bahsediyor. Müslüman, Müslüman'a beddua eder mi?" dedi.

Erdoğan, partisince Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitinginde, konuşmasının uzun olduğunu dile getirerek, alandan kendisiyle iletişim kurmak isteyen vatandaşlara "Şimdi sizinle muhabbete dalarsak iş uzar" ifadesini kullandı.

Seçimi kazandıktan sonra "İstanbul'un seçkinleri"nin, "kaymak takımı"nın böyle bir sonuç beklemediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı. Çünkü CHP demek kirlilik demektir, yolsuzluk demektir, çöp demektir, susuzluk demektir. Ben, buradan şimdi sesleniyorum: Ey İstanbul, o zaman Ümraniye'nin belediyesi de CHP'liydi. Hatırlıyor musunuz? Ümraniye çöplüğünde vahşi depolama vardı. O çöplük patladı. 39 kişiye maalesef orası mezar oldu. Gençler bunu bilmeyebilir, Gezici'ler bunu bilmeyebilir. Ah ah! Çevreci ha ne çevrecisi ya? Ne çevrecisi? 39 kişi orada maalesef öldü. CHP'li belediye vardı, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi vardı. Maalesef o çöplük 39 vatandaşımıza mezar oldu. Bunun hesabını soran oldu mu? Nerede o medya? Yandaş medya nerede? Sordular mı bunun hesabını? Sormazlar. İşlerine gelmez. Niye? Paslaşıyorlardı, dayanışma içindeydiler. Onları, onlar getirdiler. Onlar getirdiği için de onların aleyhinde konuşamazlardı. Ama tarih hesap soruyor şimdi. Diyor ki: Ey CHP, 39 tane vatandaşımızın hesabını ver. Kılıçdaroğlu, sen bunların hesabını ver. Ama bunlarda o yüz yok."

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu dönemi hatırlatarak, şunları anlattı:

"Ben de merak ettim nerede oturuyor diye. Dediler ki, Kağıthane'de. Gazeteciler de sormuş kendisine, 'Nerede oturuyorsunuz?' diye. 'Kağıttepe'de oturuyorum' demiş. Seçim günü geldi, seçim gününde de oyunu kullanamadı. Ya bunun eline 3 tane koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz. Pozlar veriyordu, pozlar. Klasör, yolsuzluk klasörü... Tabii böyle şeylerin olacağını da zannetmiyordu o zaman. Baykal, genel başkan. O da yanında klasörün önünde poz veriyor. Klasörün sırtında ne yazıyor 'Yolsuzluk'. Kimin klasörü? Şu anda İstanbul'da büyükşehir belediye başkan adayı olarak gösterdikleri zatın. Ne yaptılar onu? Partiden ihraç ettiler. Hırsız ya, yolsuzluklar içerisinde ya... İhraç ettiler. O ihraç ettikleri kişiyi şimdi getirdiler İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı yaptılar. Peki bu nasıl iş? Ben söylemiyorum, klasörü sen hazırlattın, sen hazırladın, şimdi de kalkıyorsun o adamı İstanbul'a, ihraç ettiğiniz halde, büyükşehir belediye başkan adayı yapıyorsun. Niye? Malzeme yok ellerinde malzeme. Kimi koysunlar? Oraya getirip de aday yapacakları insan yok. Bu durumdalar. Bunlar felç olmuş felç. Ne yapacaklarının farkında değiller. Ama biz gümbür gümbür geldik, gene gümbür gümbür geliyoruz. Rabbimizin izniyle gene geleceğiz. Niye? Biz, İstanbul'a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik; yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz. Zira biz bu milletimizin dertlisiyiz, biz bu milletimize aşığız."

- "Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya, sülük gibi sömürdüler"

Erdoğan, İstanbul'daki seçkinler, elitlerin, kendisinin başkan seçileceğine inanmadığını ve her şeyin kontrol altında tutulduğunu, milletin aklını çeldiğini zannettiğini belirterek, "Milletim onlara sandıkta ağır bir ders verdi. Ama şimdi ne diyorum biliyor musunuz? 30 Mart'ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz, en önemli dersi. Bunların dershanelerine gidenler varsa yavrularımızı lütfen oralardan alın, alın" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hafta sonlarında takviye kurslarını ücretsiz vereceğini bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya, sülük gibi sömürdüler. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emer. Bunlar bizim helalimizi yediler ya. 'Sadaka' dediler yediler, 'zekat' dediler yediler, 'kurbanlık koyun' dediler yediler, 'adak' dediler yediler. Benim sevgili Peygamberimi, kendi televizyonunda miraçtan indiriyor kamyonete bindiriyor. Bu senaryoları da o onaylıyor biliyor musunuz? Senaryolar onun onayından geçiyor. Ya sen hoca mısın senarist misin? Nesin? Merhum Savaş Ay soruyor; 'Hiç oy kullandınız mı?'. 'Bir kere kullandım' diyor. 'Peki bundan sonra?' 'Hazreti Cebrail parti kursa, ona bile oy vermem' diyor. Ya bizde meleklere iman var. Sen bu lafı nasıl kullanırsın. Hazreti Cebrail'in işi gücü yok da parti mi kuracak ya? Onun yapacağı iş belli zaten. Ama sen bu lafı nasıl söylersin? Bizde bir laf var, 'Teşbih hata kabul etmez' diye. Bu ne demektir biliyor musunuz? Benzetmeyi yaparken doğru yapacaksın. Yanlış benzetme asla olmaz. Bunun yaptığı benzetme rezalet, rezalet.

İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be? Ama 28 Şubat öncesinde öyle demiyor, o zaman başka. Akşam başka, sabah başka. 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. 5 ay önce duadan bahsediyor, 5 ay sonra aynı cümlelerle beddualardan bahsediyor. Müslüman, Müslümana beddua eder mi ya? Bırak, insana bile... Çünkü biz bir rahmet peygamberinin varisleriyiz. Asla... Biz gazapla emredilmedik, rahmetle emredildik."

- "İzleniyorsun İstanbul ama Pensilvanya'nın izlediği gibi değil, onlar mahremleri izliyor, onlar ahlaki olmayan şeyleri izliyor ama burası güzellikleri izliyor, ama burası ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor"

- "Millet oynanan oyunu görüyor, millet o engin ferasetiyle, o sınırsız basiretiyle, o tertemiz kalbiyle, Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunu, Türkiye'ye kurulan tuzağı görüyor"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İzleniyorsun İstanbul ama Pensilvanya'nın izlediği gibi değil, onlar mahremleri izliyor, onlar ahlaki olmayan şeyleri izliyor ama burası güzellikleri izliyor, ama burası ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor" dedi.

Erdoğan, partisince Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitingindeki konuşmasında, Medine'de Hazreti Nebi'nin mübarek kabri başında gözü yaşlı müminlerin İstanbul'u izlediğini belirterek, "Telefon... Sürekli soruyorlar İstanbul nasıl? Şimdi gelirken, aynı şeye muhatap olduk, İstanbul nasıl, katılım nasıl, bunu soruyorlar. İstanbul her an sen dildesin, her an kulaktasın, her an gözlerdesin" ifadelerini kullandı.

"İzleniyorsun İstanbul ama Pensilvanya'nın izlediği gibi değil, onlar mahremleri izliyor, onlar ahlaki olmayan şeyleri izliyor ama burası güzellikleri izliyor, ama burası ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Mahsun, boynu bükük Kudüs bugün sizi izliyor. İstanbul sen Türkiye'nin umudusun İstanbul. Sen İslam coğrafyasının, Balkanlar'ın, Avrupa'nın, dünyanın umudusun İstanbul. Sen tarihin yükünü bir emanet gibi sırtında taşıyorsun. İstanbul sen Açe'deki Müslümanın, Somali'deki yoksulun, Afrika'daki mazlumun umudunu sırtında taşıyorsun. İstanbul sen heybende, kınında rahmet taşıyorsun, aşk taşıyorsun, sen Fatih'in emanetisin, sen aziz bir şehirsin, Rabbim senin izzetini artırsın İstanbul, Rabbim seni korusun."

Başbakan Erdoğan, konuşmasını, Arif Nihat Asya'nın, "Dua" şiirinden, "Biz kısık sesleriz minareleri sen ezansız, ezansız bırakma Allah'ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını, ya kovansız bırakma Allah'ım. Mahyasızdır minareler göğü de kehkeşansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım. Bize güç ver, cihad meydanını pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını kahramansız bırakma Allah'ım. Bilelim hasma karşı koymasını bizi cansız bırakma Allah'ım, yarının yollarında yılları da ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü ya çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma Allah'ım. Amin, sonsuz kere amin, amin desin hep birden yiğitler, Allahu ekber gökten şehitler. Amin, amin Allahu ekber" dizelerini okuyarak sürdürdü.

- "İstanbul bugün çok başkasın"

"İstanbul bugün çok başkasın, İstanbul bugün bir kez daha tarih yazıyorsun" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün bir kez daha oyunları, tuzakları bozuyorsun İstanbul. Bugün bir kez daha dostun kalbine umut ve sürur, düşmanın kalbine korku salıyorsun İstanbul. Allah senden razı olsun, Rabbim kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı, muhabbetimizi daim eylesin. 30 Mart seçimleri Türkiye için, milletimiz için, demokrasimiz için, İstanbul için hayırlara vesile olsun. Kardeşlerim, Sivas'tan yola çıktık, bugün Kocaeli'ye 46. şehrimize uğradık, şu anda 47. şehir İstanbul... Daha önce İstanbul'un 3 ilçesinde, Suruç'ta, en son Silivri'de kardeşlerimizle buluştuk. Silivri bir muhteşemdi o akşam. Ve enteresan Edirne'ye uğradım, Tekirdağ bizim programımızda Silivri yoktu. Dediler ki, 'Ne olur işte geçerken bir de Silivri'ye uğrayalım'. 'Peki' dedik, 2 saat içerisinde Silivri patladı. Maşallah 20 bin kişi Silivri'de toplandı, iki saatte... Aman Yarabbim ne coşku, ne muhabbet. Buradan tekrar ben Silivri'nin o akşamki bizi ağırlamasına selamlar, sevgiler yolluyorum."

Erdoğan, Silivri'de çok emekleri olduğunu ve Kadir Topbaş'ın oraya çok emek verdiğini bildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"İnşallah Silivrili kardeşlerimiz de şimdi bu seçimde sandıkta gereken cevabı verecekler. Avcılar öyle, Büyükçekmece öyle, anında gittik maşallah büyük bir muhabbet var. Çatalca'ya sözümüz var Çatalca'ya uğrayamadım. Ondan dolayı mahcubum ama seçim sonrası inşallah Çatalca'ya da tebriğe gideceğiz. AK Parti olarak bu bizim girdiğimiz 8. seçim. Evet Küçükçekmece anlıyorum seni, eyvallah, Küçükçekmece'de verilen emekler zayi olmayacaktır diye inanıyorum ve çok daha güçlü bir şekilde inşallah Küçükçekmece'den yine çıkacağız. İnanın meydanlar böyle manzaraya daha önce şahit olmadı. Şehirlerimiz böyle bir coşkuya, heyecana şahit olmadı. Şu İstanbul'un hissiyatı neyse, inanın diğer 80 vilayetin hissiyatı o. Şu İstanbul'un kalbindeki neyse, fikrindeki neyse, dilindeki neyse, dua neyse, inanın bütün dost ve kardeş şehirlerin halkları da işte o şekilde."

- "Millet oynanan oyunu görüyor"

Erdoğan, "Millet oynanan oyunu görüyor, millet o engin ferasetiyle, o sınırsız basiretiyle, o tertemiz kalbiyle, Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunu, Türkiye'ye kurulan tuzağı görüyor" diye konuştu.

İstanbul'a 1994'te büyükşehir belediye başkan adayı olduğunda kimsenin kazanacağına ihtimal vermediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kimden aldık belediyeyi CHP'den... Yolsuzlukların belediyesi CHP... Kılıçdaroğlu sen bu işleri anlamazsın. Seni zaten SSK'dan tanıyoruz. SSK'daki yolsuzluklarınla tanıyoruz, Rahşan affıyla kurtardın, işi yırttın. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Az önce Kocaeli'nde yaşlı bir amca illa 'sahneye, sahneye, sahneye' dedi. 'Ya getirin' dedim. Geldi yaşlı amca, ne dedi biliyor musunuz? 'İki kere beni hastanede rehin tuttular' dedi. Belki de şu anda bu topluluğun içerisinde SSK hastanelerinde nice rehin tutulanlar oldu. Öyle mi? Ah kardeşlerim, geldiğimde ilk verdiğim talimat neydi biliyor musunuz? Şuydu; 'bundan böyle hastanelerin kapısından kimseyi döndürmeyeceksiniz, asla rehin tutmak gibi bir şey duymayacağım'. Duyduğum zaman başhekimlere kesin ikazımdı, kesinlikle ilişkilerini keseriz. Böyle bir şey var mı artık. İstediğimiz hastaneye gidiyor muyuz? İstediğimiz eczaneden ilacımızı alıyor muyuz? Men sabera zafera... Sabrettiniz, zafere ulaştık."

BAŞBAKAN ERDOĞAN KOCAELİ'DE KONUŞTU

GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...