Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

Düzenleyen:
Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

YAŞAM Haberleri

Sait Ertürk liderliğinde kurulan dörder kişilik iki tim; tankların, silahların ve askerlerin 66. Zırhlı Tugay’dan dışarı çıkmasını engelledi.

FETÖ mensuplarının darbe girişimini duyar duymaz harekete geçerek destan yazanlardan biri de 47 yaşındaki 3. Kolordu Komutanlığı’ndan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk... Kalkışmada şehit düşen “en kıdemli asker” olan Ertürk (47) ve arkadaşı Piyade Albay Davut Ala, 66. Zırhlı Tugay’da verdiği mücadeleyle İstanbul’un “düşmesi”ni önledi. İki komutan, yanlarına aldıkları üç polis ve üç uzman çavuşla kurdukları iki timle; tankların, silahların ve askerlerin dışarı çıkmasını engelledi. Şehit Kurmay Albay Ertürk’ün o gün yanında bulunan not defterinin ilk sayfasında Yahya Kemal’in “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi/Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın” dizelerinin yazılı olması dikkati çekti. Geride 8 ve 18 yaşlarında iki kız çocuğunu bırakan Ertürk’ün eşi Ceylan Ertürk, “Taziye için beni arayan komutanlardan şu ifadeyi kullananlar oldu; ‘Sait olmasaydı, bugün İstanbul yoktu.’ Tabii ben bunun yanına 7 kurşunla yaralanan Davut Albay’ı da ekliyorum. Sait, gerçek bir vatanseverdi. Kendisini hep geliştirirdi, çok okurdu. Hep daha ileriye gitmek için çok çalışırdı, mesai mefhumu yoktu. Uzun yıllar birlikte akşam yemeği yediğimizi bilmiyorum. Askerlik onun için havaydı, suydu, yediği ekmekti, her şeyin önündeydi” ifadelerini kullandı. 

"Gerçek mermiyle vurulduğuma inanamadım"

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde bacağından kurşunla yaralanan Mustafa Çakal, “Hiçbir zaman askerlerin bize ateş açacağını düşünmedim” dedi. Çakal, 15 Temmuz’da 5-6 arkadaşıyla otururken, bir arkadaşının araması sonucu darbe girişiminden haberdar olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Mahalleye geldiğimizde kalabalık bir grup toplanmıştı fakat kimse bir şey yapmıyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Sokağa çıkın’ çağrısı sonrasında hepimiz organize olarak Boğaziçi Köprüsü’ne çıktık. Burada tanklar ve zırhlı araçlar vardı. Çömelen, ayakta duran askerler vardı. Biz onlara doğru yürümeye devam ettik. Ardından darbeci askerler bize doğru yayılım ateşi açtı. Hiçbir zaman askerlerin bize ateş açacağını düşünmedim. Vurulduğum sırada plastik mermi isabet ettiğini sandım. Gerçek mermiyle vurulduğuma inanamadım. Yarayı görünce vurulduğumu fark ettim.”

Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

"Helikopteri kaldırtmadım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’teki ayrıldığı otele operasyon düzenleyen üst rütbeli bazı askerlerin aralarında, “Yarın ya kahraman olacağız ya vatan haini” diye konuştukları ortaya çıktı. Çiğli 2. Ana Jet Üssü’nde yapılan hazırlıklara şahit olan Kara Pilot Yarbay Bahattin Akgül, ihanet anlarını şöyle anlattı: “Alay komutanının ‘Bugün tarihe tanıklık ediyorsunuz’ sözleri, önemli bir operasyona katılacağımızı ortaya koydu. Bildiğimizden farklı şeylerin döndüğünü fark ettim. Engellemek için arkadaşlarımızla harekete geçtik. İlk anda kimseden emin olamıyor insan. İkinci pilotun onlardan olmadığını anlayınca, ‘Bu görevi yapmayacağız, sağ motoru yakacağız, limit dışı çalıştıralım’ dedim. ‘Komutanım ne emredersiniz arkanızdayım’ karşılığı vermesi üzerine cesaret aldım. Motoru limit dışına çıkardık. Maksat ‘helikopter teknik olarak uçamaz’ imajını oluşturmaktı. Başardık da. Ege Ordu’ya başka bir helikopter gitti. Bir helikopteri daha bozabilir miyim diye denedim ama başaramadım. Hainlerin ceza almasını istiyoruz. Millete bu devlete silah doğrultmanın cezasını çekmeliler.”

Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

Arkadaşına yardım ederken başından vurdular

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Çengelköy’de bulunan Osman Yılmaz, yaralı arkadaşına yardım etmek isterken cuntacılar tarafından kafasından vurularak şehit edildi. Yılmaz, 15 Temmuz gecesi, mahalle muhtarı olan eniştesinin çatışmada vurulduğu haberini alınca kardeşiyle yoğun çatışmanın yaşandığı Çengelköy Polis Karakoluna gitmek üzere yola çıktı. Osman Yılmaz, Çengelköy’de cuntacıların silahından çıkan kurşunla ağır yaralanmasının ardından şehit olan Halil Kantarcı’ya yardım etmek üzere eğildiği sırada kafasından vuruldu. Yanında bulunan vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Osman Yılmaz’ın kardeşi Oğuz Yılmaz, “Ağabeyim de benim de aklımda hep vatan vardı, başka hiçbir şey yoktu. Bugün de yarın da olsa yine çıkarım, biz dayanamayız. Asla vatanı kimseye bırakmayız.”

Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

Ömer'in babası: "Oğlum rüyamda nöbete gidiyordu"

Darbecilerin başarısız olmasında en büyük paylardan biri şehit Astsubay Ömer Halisdemir’e ait. Cuntacı generali alnından vuran ama bu sırada kendisi de şehit düşen Halisdemir’in adı memleketi Niğde’de meydana verildi. Önceki gece o meydandaki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ne katılan baba Hasan Hüseyin Halisdemir, şunları kaydetti: “Evladımın bana ve Türk milletine bu gururu verdiği için çok teşekkür ediyorum. Oğlum küçüklüğünden beri vatana hizmet etmesini kabullenmişti. Kuzey Irak’ta Güney Doğu’da, Afganistan’da, Avrupa’daki tüm görevlerini bitirmişti. Ben görevleri bittikten sonra yoruldun mu diye sorduğumda, ‘Baba kesinlikle yorulmadım’ dedi. Oğlum ‘Nereye gidiyorsun’ diye sordum. ‘Nöbetim var, nöbetime gidiyorum’ cevabını verdi. Ben Yüce Türk Milletine teşekkür ediyorum. Söylenecek çok şey var ama kendimi tutamıyorum.”

Kahraman Albay canı pahasına İstanbul'u korudu

"Savaştan kaçarken darbeye yakalandı"

Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen üniversite öğrencisi Ömer Halid Dervişe, Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının önünde kurşunların hedefi oldu. İstanbul Şehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencisi Dervişe, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: Fatih’teki evime gitmeye çalışırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının önünde darbecilere karşı protesto yapan halkı gördüm. Ben de hemen kalabalığa katıldım. Suriye’nin yanında duran tek ülke olan Türkiye’nin bize yaptıklarına teşekkür etmek için sokaktaydım.” 

 

 

 

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...