20.03.2010 - 01:00 | Son Güncelleme: 20.03.2010 - 01:00
Light paket
Önce bir hatırlatma yapmak istiyorum: Anayasa değişikliği paketinin mecliste 330 oyla kabul edilmesi ile 410 oyla kabul edilmesi arasında ne fark var?
Önce bir hatırlatma yapmak istiyorum: Anayasa değişikliği paketinin mecliste 330 oyla kabul edilmesi ile 410 oyla kabul edilmesi arasında ne fark var?
Hatırlatmak istediğim kabul oyları 367nin altında kalırsa şöyle olur, 367yi bulursa referanduma gerek kalmadan cumhurbaşkanı isterse onaylar ve yürürlüğe girer gibi teknik bilgi değil.
Başka bir şey.. 330 oyla kabul edilmesi ile 430 oyla kabul edilmesinin arasındaki fark şu:
Mesela iktidar partisi bu işi Baykalla mutabık kalarak yaparsa firesiyle, geleniyle gelmeyeniyle kabul sayısı 430a yaklaşır.
Mutabakatı Bahçeli ile yaparsa kabul oyları 400ü bulur.
Bir kişi ile mutabık kalmanın karşılığı ya 90 oy, ya 60 oy.
Oysa insanlar konuşurken nezaketen oy çokluğu, nitelikli çoğunluk, parlamentonun kahir ekseriyeti, oy birliği, toplumun bütün kesimleri ile uzlaşarak vs. gibi laflar ediyor.
Toplumun bütün kesimleri dediğiniz iki kişi.. Ne olur yanlış anlamayın, boynum bükük kalır..Aslında pek kabul edilmez ama yüce parlamento dediğiniz de 3-4 kişi oluyor.
Bu, buradaki yapının bir garabeti..Demokrasi, halkoyu, halk iradesi dediğiniz şey biraz insanın kendini avutması..Birinde dişinizi morfinle çekiyorlar.. Öbüründe gözünüzden yaş akıtarak.
Asıl konuya gelince herkesin heyecanla beklediği değişikliklerden pek bir şey çıkmayacağa benziyor. Parti kapatmanın yeni kriterlere bağlanması dışında elle tutulur bir madde görünmüyor.
Hep öne çıkarılan 12 Eylülcülere yargı yolunun açılmasının pratikte bir anlamı yok.
Kimi yargılayacaksınız..Kaç sene sonra ne gerekçeyle?
60 ihtilalini yapanlara, 12 Martı yapanlara yargı yolu kapalı değildi ki..Onlara ne yaptınız da yargı yolu kapalı olduğu için 12 Eylülcülere yapamadınız. Bu değişikliğin fiili olarak bir anlamı yok..Estetik müdahale sayılmalı.
HSYKnın yapısında köklü değişiklik yapılamayacağı anlaşılıyor. Yahut bu safhada çok fazla hır gür çıkması istenmiyor.
AYMnin yapısının değişeceğine dair bir ipucu yok. Danıştayın yerindelik denetimi yapamayacağına dair bir hüküm yok.
Baykalın derdi ise bambaşka.. Muhtemelen zevahiri kurtarmak için bazı değişikliklere evet oyu vermeyi düşünüyorlar. Cumhurbaşkanından kendilerinin de evet dedikleri maddelerin paketle birlikte referanduma sunulmaması için referanduma muhtaç maddelerden ayrılıp doğrudan yürürlüğe sokulmasının teminatını istiyorlar.
Mesele bir şey yapmak değil..Yapıyormuş gibi görünüp yapmamanın bir yolunu bulmak. Bir de mümkünse kamuoyu desteğini azaltmak. Bu iş referanduma kadar giderse kamuoyu maddelerin detayına bakmaz.
Baykal gerçekten muhalefet yapmak istiyor olsa bu değişiklik paketini referanduma muhtaç olmaktan kurtarır. Aksi halde anketler bir kere daha tersyüz olur.