27.01.2012 - 01:00 | Son Güncelleme: 27.01.2012 - 01:00
Eğmeden, bükmeden!
Selçuk Dereli, bir-iki gündür, hakemlikte hakkının yendiğini ve bu yüzden çok sevdiği hakemliği bıraktığını söylüyor. Şenes Erziki suçluyor. Kendisine UEFAda klasman atladığı haberi verildiği halde daha sonra klasman çıkamadığını iddia ediyor.
Selçuk Dereli, bir-iki gündür, hakemlikte hakkının yendiğini ve bu yüzden çok sevdiği hakemliği bıraktığını söylüyor.
Şenes Erziki suçluyor.
Kendisine UEFAda klasman atladığı haberi verildiği halde daha sonra klasman çıkamadığını iddia ediyor.
Konuyu başında bu yana takip eden biri olarak durumu özetleyelim:
1) Selçuk Dereli, Elit Kategoriye hiç aday olmadı. Çıksaydı, 1.Kategoriye çıkacaktı. Çünkü kendisi 2.Kategorideydi. Yani şu anda Bülent Yıldırım ve Hüseyin Göçekin bulunduğu yerde.
2) Haziran 2009 döneminde hiçbir Türk hakem terfi edemedi. Şenes Erzik belki bu dönem için Selçuk Dereliyi aramış ve çıkmasının mümkün olacağını söylemiş olabilir. Bilemiyorum.
3) Selçuk Dereli 2.Kategoride 3 yıl kaldı. Beklenen çıkışı yapamadı. Daha ilerisi olamayacağını görünce, başka da şansı kalmayınca hakemliği bıraktı.
Bu konuyu dönemin MHK Başkanı Oğuz Sarvana sordum.
Sarvan, Temmuz - Aralık 2009 arasında Selçuk Dereli ve Cüneyt Çakırın Avrupada 7şer maç aldığını söyledi.
Sarvan, Cüneyt Çakırın bu 7 maçta not ortalamasının 8.46, Selçuk Derelinin ise 8.16 olduğunu söyledi.
Notların karşılığı ne manaya geliyor?
8.46 - Çok iyi, önemli kararları doğru vermiştir.
8.16 - Yeterli, ama geliştirmesi gereken küçük noktalar var.
Selçuk Derelinin 4 maçında notları iyinin altında. 1 tane 7.9, 3 tane 8.1i var.
Bu durumda kimsenin yapabileceği bir şey yok.
Uluslararası arenada 7 maçta 7 farklı gözlemci not veriyor.
Kastedilen kulüp başkanı, Erzikten çok da hoşlanmaz. Erzik de ondan!
Şenes Erzik, birilerinin talimatı ve arzusuyla iş yapacak adam değildir. Hele de bu Türkiyeden bir kulüp başkanıysa...
Başarı budur!
Bölgesel Hakem Kuruluna girebilmek için uğraşıp duruyordu. Bir sabah kalktı ki MHK Üyesi olmuş.
Gözlerini ovuşturdu. İnanamadı!
Şimdi de hakemlerin idman saatini bir saat geri ya da bir saat ileri almayı bir kaos haline getirme
başarısını (!) gösteriyor.
Süleyman Arkan
temsilci mi, eğitimci mi?
Süleyman Arkan Kocaeli Bölgesinden bir TFF Temsilcisi.
20 Ocaktaki M Park Ant-Beşiktaş maçında da temsilci olarak görev yaptı.
Soru 1) Süleyman Arkan temsilci iken, hakem eğitimcisi de olabiliyor mu?
Soru 2) Antalyada temsilcilik yaptığı gün yine bu ildeki hakem eğitimcisi seminerine de katıldı mı?
Soru 3) Kocaelide hakem eğitimcisi kadrosu için bu temsilci arkadaştan başka kimse yok mu?
Soru 4) Süleyman Arkan için Antalyadaki Hakem Semineri ve Antalya-Beşiktaş maçındaki görevi tesadüfen mi çakıştı? (Yarın da K.Karabük-Manisa maçında görevli.)
Bedri Dölkeleş, Talimat konusunda dolu bir yöneticidir.
Acaba gözünden mi kaçtı?
Yoksa MHK ve Temsilciler Kurulu aldatıldı mı?
Bu konu, mutlak soruşturma açılması gereken bir durumdur.
İşte TFFnin internet sitesindeki MHK TALİMATI
D.EĞİTİMCİLER MADDE 63-EĞİTİMCİLİĞE GİRİŞ KOŞULLARI
Eğitimciler aşağıdaki şartlara sahip olmak zorundadırlar:
d) Aktif olarak, futbol branşında faaliyeti olan spor kulübü ve bağlı kuruluşlarında fahri veya profesyonel yöneticilik, teknik adamlık, futbolculuk, futbol hakemliği, futbolcu temsilciliği, TFF temsilciliği, sağlık ekibi görevi veya görsel, işitsel, yazılı ve sanal medyada futbol ve hakem yorumculuğu yapmıyor olmak.
Hakemlerin morali!
Moral; sporda, siyasette, savaşta, sahnede, sahada çok önemli bir unsurdur.
Hakemler moralsiz.
Hele de yardımcılar!
Klasman düşme duygusu onlarca Üst Klasman Yardımcı hakemini sarmış durumda.
Kötü olduklarından değil, maç alamadıkları için!
Oğuz Sarvan tecrübe dedi. Ulusal hakemler avundu durdu. Sabretti.
Şimdi de bir kalemde bu çocuklara yaşlı damgası vurulacakmış.
30 küsurlu yaşlarda, 2 ve 3.Ligin tozunu yutmuş bu kadar çocuk bunalımda.
Çok yazık!