Türk dünyası ve çağdaş edebiyat

A -
A +

Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür Dairesince İstanbul'da "Birinci Türk Dünyası Çağdaş Edebiyat Günleri" düzenlenmiş. Miş'li geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü üç gün sürdüğü söylenen bu toplantılara çağdaş bir Türk hikayecisi ve romancısı olarak, ne dinleyici ne de konuşmacı sıfatıyla davet aldım. Toplantı salonlarının doldurulamadığı haberi de yine mişli geçmiş zaman çerçevesinde kulağıma gelenlerden... Küçük bir araştırma yaparak sözünü ettiğim çağdaş edebiyat günlerine benim gibi daha birçok yazarın ve bazı kuruluşların çağrılmadığını öğrendim. Mensubu olduğum Türk Edebiyatı Vakfı da çağrının dışında kalanlardan... Kültür sanat hayatımızda maalesef bazı ihmaller ya da maksatlı bakış ve değerlendirmeler yüzünden pekçok insan incitiliyor. Bu toplantılarda da Türk Dünyasının çok yakından tanıyıp bildiği, kitaplarıyla dergileriyle beğendiği, saygı duyduğu, hatta bağımsızlıklarına fikir ve çaba olarak katkısı olan buradaki değerli adların, vakıf, dernek gibi kuruluşların unutulması son derece inciticidir, eksikliktir. Sanıyorum bu isimleri orada göremeyen Türk Dünyası yazarları da "acabalar"da kalmış, bu noksanlığı yorumlamağa çalışmışlardır. Yakın geçmişte böylesi edebiyat günlerinin yapılması düşüncesini ben ve Gürbüz Azak gibi kalem arkadaşlarımla Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ali Müfit Gürtuna'ya bir buluşmada arzetmiştik. Kendisi de ilgiyle dinlemiş, alâka göstermişti. Geçtiğimiz günlerde böylesi bir etkinlik gerçekleşti ama bizler yoktuk. Sözünü ettiğim Çağdaş Edebiyat toplantıları sırasında Avrasya Televizyonu'nda görevli bir kardeşimiz telefonla aradı. Bir mülâkat yapmak istiyormuş. Ayrıca Türk dünyasıyla bağlarımız açısından iltifatta bulundu; bu sütundan teşekkürlerimi iletiyorum. Ben o mülâkatı sırf Büyükşehir Belediyesinin bu toplantılarına çağrılmadığım için kabul etmeyip daha ileri bir tarihe bıraktım. Hariçten gazel okumak gibi bir ifadeyle yanyana düşmemek için... Oysa ki o toplantılarda benim ülkelerine gittiğimde dost olduğum, birçok güzel günü paylaştığım isimler vardı: Mesela Kazakistanlı milletvekili yazar Muhtar Şahanoğlu, mesela Azerbaycanlı milletvekili ve yazar Anar Resul Rızayev gibi... Belki daha birçoğu... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının Başkanı değerli Turan Yazgan Hocamızın açtığı bir kapıdan Türk Dünyasını tanımak bahtiyarlığına ermiştik. Muhtar Şahanoğlu'nun evinde yediğimiz Kazak yemeklerini, şiirlerle müzikle süslenmiş sohbetlerimizi ve güneşin pembeliğine bürünmüş karlı zirveleriyle Aladağ'ın kokusunu içimize çektiğimiz o günleri hatıralarımın nadide köşelerinde saklıyorum. O toplantılarda Türk Dünyasındaki kardeşlerimizle bir arada olamadım ama buradan onlara selam ve sevgilerimi yolluyorum. Bir gün belki Türk Edebiyatı Vakfı'nın düzenleyeceği başka bir Türk Dünyası buluşmasında beraber olacağımızı umuyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.