Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK barış istemiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK barış istemiyor

Politika Haberleri

Erdoğan, Kobani olaylarının PKK ve HDP'nin 'çözüm'e zarar verme çabasını gösterdiğini söyledi

Kobani olaylarıyla girilen krizi yorumlayan Erdoğan, PKK ve HDP'nin barış istemediğini, Öcalan'ın ise rahatsız olup "Çözüm sürecini bozmayın" açıklaması yaptığını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Letonya ve Estonya'ya yaptığı ziyaretlerin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Obama ile telefon görüşmesinden, Peşmerge ve ÖSO güçlerinin Kobani'ye geçişinin arka planına, çözüm sürecinden Gülen cemaatinin arkasında olduğu söylenen partiye kadar pek çok konuda konuşulacak açıklamalar yaptı.
Erdoğan, çözüm sürecinde 2015'in final yılı olacağıyla ilgili bir soruya cevap verirken Kobani olaylarıyla girilen krizi değerlendirdi. PKK ve HDP'nin barış istemediğini, Öcalan'ın ise rahatsız olup "Çözüm sürecini bozmayın açıklaması" yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları özetle şöyle: "Bu bir süreçtir, çözüme kadar devam eder. nbsp;İşin sosyolojik analizini yaparak bir yere geldik. Güneydoğu'daki vatandaşların hepsi memnun. Terör örgütü değil ve onu pazara çıkarıyorlar. Uzantısı da memnun değildi. Çünkü onun üzerinden pazarlıklarını yapıyorlardı. Fakat İmralı gördüğüm kadarıyla rahatsız oldu ve 'Çözüm sürecini bozmayın' açıklamasını yaptı. 'Engellemeyin' dedi. Gönlümüz arzu eder ki süreç barış içinde, bu ülkenin evlatları olarak dayanışma içinde devam etsin. Yol haritası zaten yayınlandı. Benim dönemimde de yayınlandı. Bunların kitapçıklarını yayınladık, 6 maddelik yasal düzenleme de çıktı."

OBAMA: EĞER KOBANİ DÜŞERSE…

Erdoğan Obama ile yaptığı telefon görüşmesinin de ayrıntılarını anlattı. Cumhurbaşkanı "Kobani ABD için neden bu kadar stratejik" sorusuna Obama'nın "Eğer Kobani düşerse IŞİD 'Bak ben Amerika'ya karşı koalisyon güçlerine karşı büyük bir zafer kazandım' edasıyla dolaşacak" dediğini aktardı: "Görüşmeden sonra birçok uydurma haber ve yorumlar yapıldı. Görüşmeler esnasında benim Sayın Obama'ya söylediğim şuydu; PYD'ye yapılacak yardımları tasvip etmemiz mümkün değil. Çünkü PYD, PKK ile eş terör örgütüdür. PYD'nin uygulamalarını biliyoruz. PKK'nın Suriyeli lider kadrolarının PYD içinde savaştığını da bilenlerdeniz. Obama'nın görüşmeden sonra kalkıp silah ve mühimmatı Kobani'ye indirmesi gerçekten tasvip edilmez. Ne oldu? Bu indirilen silahların bir kısmı PYD'nin eline, bir kısmı da IŞİD'in eline düştü. Musul'daki gibi. Kobani, ABD için stratejikse bizim için öyle olması lazım. Çünkü burası bizim sınırımızda, ABD ile hiçbir alâkası yok. Bu konuda bana verilebilen cevap da yok. Sayın Obama'ya ısrarla şunu söyledim; "Bakın şu anda Kobani boş bir şehir, nbsp;200 bin insan benim ülkemde. Onlara ev sahipliğini şu anda biz yapıyoruz…" Hal böyleyken, PYD'nin başındaki kişi çıkmış sıkılmadan, 'Türkiye bize yardım etmiyor' diyebiliyor. Biz zaten sana yardım etmiyoruz. Bizim derdimiz Kobani halkı. Karadan operasyon olmadığı sürece buradan netice almak mümkün değil."

PYD 'Peşmerge değil silah gönderin' dedi
Cumhurbaşkanı, Türkiye üzerinden Kobani'ye Peşmerge ve Özgür Suriye nbsp;Ordusu'nun geçişi için açılan koridorun arka planını da anlattı: nbsp;
"Peşmergelerle alakalı görüşmeler yaptık. Arkadaşlarımı gönderdim. Kuzey Irak'ta görüşmeler yapıldı ve bunu kabul ettiler. PYD kabul etmedi. Obama ile yaptığım görüşmede, 'Ben bu gece hemen Barzani ile gerekirse görüşürüm, kendilerinden Peşmergeleri gönderme işinin hızlandırılmasını isterim' dedim. Gece 2, kendisiyle bu görüşmeyi yaptık. Obama'nın verdiği cevap şuydu; 'Kobanidekiler 2-3 gün bile dayanamaz. Ellerinde mühimmat kalmadı…" Dedim ki; "Biz kendi üzerimizden oraya Peşmergelerin geçişini sağlayacağız.' Tabii oradakilerin hesapları bana göre farklı. Neydi hadise? PYD, Peşmerge'nin gelmesini istemiyor. Peşmerge gelirse, Kobani'ye Peşmerge hakim olur diye istemiyor. Yani, Kürtmüş, Arapmış, Türkmüş o mesele değil. Tezgah bozulacak. Bundan dolayı Peşmerge'yi istemiyor. Sayın Obama'ya şunu da söyledim: 'Birinci derecede tercihimiz, Özgür Suriye Ordusudur (ÖSO)' dedim. Ve biz, ÖSO ile de görüşürüz' dedim. Nitekim her iki tarafla yapılan görüşmelerde, Barzani, onlar kabul ettiler. Spekülasyonların ortadan kalkması için bunları söylemek zorundayım: Hedef 2000 kadar Peşmerge'nin gelmesiydi. İlk etapta 500 göndereceklerdi fakat daha sonra PYD bu sayının 155'e inmesini… Hatta onlar 155'i de istemediler. 'Bize ağır silah gönderin' dediler. Tabii Kuzey Irak yönetimi dedi ki, 'Hayır, silahı size göndermeyiz. Kendi elemanlarımızla bu silahları göndeririz, tekrar onlarla alırız' Peki biz ne yaptık? Bizim kontrolümüzde gireceğini esasa bağladık. Bu arada ÖSO'dan da olumlu cevap geldi. Onlar da 1300 kişiyi göndermeyi kabul ettiler ve adımı attılar. Çok enterasandır; PYD önce bunu kabul etmeme noktasındaydı. Sonra kabul etti. Fakat yine farklı bir adım attı. O da şu: 'Biz onlara ayrı bir cephe açalım.' Oyun içinde oyun. Hesap bu. Fakat hesap karşısında, oyun bozuluyor. nbsp;
Geçişin zamanlanmasıyla ilgili arkadaşlarımız irtibat halindeler. Burada tasarruf Kuzey Irak Yerel Yönetimi'nde. Onlar da görüşmelerini yapıyorlar. Bize düşen onlara belirlenen yol haritası. Onun üzerinden hareket edilecek. 1300 rakamını ÖSO yetkilileri ifade etti. En yetkili ağızdan, arkadaşlarımıza bunu bildirdiler. Şu anda ÖSO'nun attığı bu adım birçok tuzağı da bozuyor. Onun için ben bunu çok hayırlı olarak görüyorum. PYD'nin tezgâhını, tuzağını bozacak." nbsp;

DAHA ÜST BİR AKIL VAR

Şunun üzerinde bizim iyi düşünmemiz lazım; Tabii, bu tezgahı kuran başka bir mantık var. Yani şu anda PYD'nin mantalitesinin bu kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen daha üst bir akıl var. 'Sizin için stratejik mi?' Söylenmiyor. Ne deniyor? IŞİD burayı düşürdüğü anda, "Ben koalisyon güçlerine karşı bir zafer kazanmış olacağım' diyebilir. Bu çok tehlikeli yaklaşım. Peki aynı şeyi İdlib, Rakka düştüğünde niye düşünmüyorsunuz? Oralarda niye vurmadınız IŞİD'i? Aynı şekilde Irak'ın üçte biri de malum IŞİD'in işgali altında, orada niye bunları vurmadınız? Üstelik sizin silahlarınızla bu işgal devam ediyor. Erbil'e 30, 40 kilometre yaklaştıklarında Erbil giderse, orada da Kürtler var. Erbil giderse ne olur bu hal, niye bu soruyu sormuyorsunuz? Bunu konuşmak için biraz erken. Onun için şu anda konuşmamayı yeğliyorum. Ama, sınırımızda oynanan sıradan, rastgele bir oyun değil. Çünkü 1295 kilometrede oynanıyor. Bunun malum 950 kilometresi Suriye, diğeri Irak sınırımız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK barış istemiyor
ESAD'E KARŞI SAVUNDUK

Bunlar yeni başlamadı. Biz bunları Esad'a söylerken, o zaman Esed Kürtleri daha tanımıyordu. Aramızda muhabbetin olduğu zamanlarda, Esad'a diyordum ki; 'Bunlar senin vatandaşın. Bu topraklarda yaşıyor, vatandaşlığa kabul edin, verin pasaportunu. Biz o zaman Kürtlerin hakkını böyle savunduk. Şimdi diyor ki (PYD) 'Kürtlerin haklarımızı Erdoğan hiçbir zaman savunmadı.' Yapılanlardan haberleri yok. Suriyeli Kürtler için siyasi af istedik. Ricamız neticesinde birçok siyasi tutuklu serbest bırakıldı. Bu mücadeleleri verdik, Esed rejimi bugün PYD'ye silahlı destek verdiği gibi IŞİD'e de silahlı destek veriyordu. Her ikisi de aslında rejimden silahlı destek aldılar. Çünkü Esad'e göre 'Düşmanımın düşmanı dostumdur!' nbsp;

'Parti kurmaları isabetli olur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Önümüzdeki MGK'da Paralel Yapı ile ilgili ciddi kararlar alınabileceğini söylediniz. Bunlardan biri kırmızı kitaba girmesi. Parti kurma adımı attıkları söyleniyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu ise şöyle cevapladı: "MGK nbsp;gündemine alacak. O gün görüşeceğiz. MGK?tavsiye kararı alır, Hükümete bildirir. Bakanlar Kurulu'ndan geçtiği andan itibaren bu MGK Siyaset Belgesi'ne girer. Şimdi 30 Ekim'de MGK gündemine gelecek ve orada görüşeceğiz. Parti kurmayla alakalı sorunuza gelince. Ülkemizde en kolay şey parti kurmak, şu anda 70'i aşkın parti var. Herkes kurabilir. Keşke bunlar da parti kursa, çok çok mutlu oluruz. Çünkü herkes nerede olduğunu, kilosunu, boyunu, posunu görmüş olur. Bu bakımdan çok çok isabetli olur. Yani, bazı şeyler var ki, efsane olarak güç devşiriyorlar. 'Bizim şu kadar oyumuz var' gibi. Bu gerçekleri görmemiz lazım. Bu şeyleri teşvik etmekte fayda var."

'Eğitmeden Donat'
"ABD hala orta noktada. Yani, uçuşa yasak bölgenin ilanıyla alakalı dahi kesin adım atmış değil. Güvenli bölge konusunda 'tartışılabilir' diyor. Üçüncüsü 'Eğit-Donat'da adım attı gibi. Çünkü gökten uçaklarla atılan silahların 'Eğit-Donat' tanımına girdiğini kabul etmiyorum. 'Eğitmeden-Donat'tır bu. O da kimi donattığı belli değil. Esed'in gidip gitmeyeceği konusunda da kafalarından şunu silmeleri lazım; yerine kim gelecek? Halkın iradesiyle kim seçilirse o gelecek. Saddam'ı, Kaddafi'yi gönderdiniz, 'yerine kim gelecek' dediniz mi? Bu tavırları demokratik bir yaklaşıma uygun bulmuyoruz. Ama diyorum ki; dünya 5'ten büyüktür." (Yıldıray OĞUR)

YÜKSEK MAHKEMEYE İLK ATAMAYA HAZIRLANIYOR
Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla yüksek yargıda ilk atamaya hazırlanıyor. Anayasa Mahkemesi asıl üyelerinden Zehra Ayla Perktaş, aralıkta yaş haddinden emekliye ayrılacak. Perktaş'ın yerine Danıştay Genel Kurulu tarafından üç aday önerilecek. Erdoğan da bu üç isimden birini atayacak. Ebru Karatosun ANKARA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...