Kanser tedavisinde yeni yaklaşım

Kanser tedavisinde yeni yaklaşım

SAĞLIK Haberleri

Kasıktan bir iğne yardımıyla girip tümörü besleyen damar yollarını tıkayarak, tümörün kendisini dondurarak ya da yakarak kanser tedavisi yapılıyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK
Vücuttaki herhangi bir tümöre, ultrason, tomggrafi nbsp;ya da MR görüntülemesi yardımıyla bir iğne ile girerek yapılan uygulamaların, kanser tedavisinin geleceğini oluşturacağı bildirildi. Antalya'da düzenlenen 10. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı'nda girişimsel radyoloji adı verilen yöntemin birçok önemli hastalığın tansında ve tedavisinde kullanımı ilgili son gelişmeler tartışıldı.

TÜMÖRÜ İĞNE İLE TAHRİP EDİYORUZ

Kanserin cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere başlıca üç temel tedavi yöntemi olduğunu hatırlatan Medstar Antalya Hastanesi Radyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saim Yılmaz, son yıllarda kullanılmaya başlanan girişimsel radyoloji uygulamalarının kanser tedavisinden elde edilen başarıları nbsp;artırdığını söyledi. nbsp;Girişimsel radyolojinin tümörün henüz yayılma yapmadığı organa sınırlı vakalarda kullanıldığını bildiren Prof. Dr. Yılmaz, "Girişimsel radyoloji görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde kanser tedavisinde de kullanılmaya başlandı. Tümörü radyofrekans dalgaları, lazer ve mikrodalga gibi yöntemlerle nbsp;yakarak ya da dondurarak ortadan kaldırıyoruz. nbsp;Bu uygulamalar tümörün organ dışına taşmadığı durumlarda etkili oluyor. Buradaki amaç hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın tümörü etrafındaki 1 cm'lik alanla birlikte tahrip etmektir. Bu yöntemler bazı durumlarda cerrahiye alternatif, bazı durumlarda da onu tamamlayıcı olarak kullanılmaktadır" dedi.

BÜTÜN YOLLARI KAPATMAK MÜMKÜN
Prof. Dr. Saim Yılmaz "kemoembolizasyon" yönteminde kasıktan anjiyoyla girilerek tümörü besleyen damarların tıkandığını söyledi. Bu yöntemle tümörün kansızlaştırılarak öldürüldüğünü ya da vücuda zarar veren dokuların küçültülebildiğini bildiren Prof. Dr. Yılmaz, "Rahim miyomları, hemanjiyom gibi iyi huylu tümörler ve iyi huylu prostat büyümesi, nbsp;tümörü ya da dokuyu besleyici atardamarlara tıkayıcı tanecikler enjekte edilerek, ameliyatsız olarak tedavi edilebiliyor. Embolizasyon adı verilen bu 'tıkama tedavisi', karaciğer kanseri ve nöroendokrin tümörler gibi damardan zengin tümörlerde çok etkilidir" dedi.

RADYASYON ENJEKSİYONU
Işın tedavisinin karaciğer tümörlerinde çok başarılı sonuçlar vermesine rağmen, cilt dışarıdan uygulandığında cilt, omurilik, safra kesesi, kalp gibi sağlam dokuları da hasarlandıracağı için pek sık kullanılmadığını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, "Son yıllarda geliştirilen radyoembolizasyon adı verilen teknikte, karaciğerin atardamarına ya da tümörü besleyen damarlara anjio yöntemiyle girilerek radyoaktif madde ile yüklenmiş çok küçük tanecikler enjekte ediliyor. Bu taneciklerdeki radyasyon birkaç milimetrelik bir alanda etkili olduğu için normal karaciğere ve çevredeki sağlıklı dokulara zarar vermiyor. Böylece hem tümör içine çok yüksek dozda radyoterapi uygulanabiliyor hem de çevredeki sağlıklı dokular korunmuş oluyor. Bu yöntem şimdilik sadece karaciğer tümörlerinde kullanılıyor" dedi.

KEMOTERAPİDE DAHA AZ YAN ETKİ
Kanserin erken safhalarında, kemoterapi ilacının ya da radyoaktif maddenin nbsp;direkt olarak kanser hücresinin kalbine gönderilmesiyle yapılan tedavide daha fazla ilaç verilerek daha az yan etki ortaya çıkması sağlanıyor.

Kanser hücresine anjiyo ile nokta atışı
Tümörün yayılım göstermediği vakalarda nokta atışlı kemoterapi ile kanser hücresinin daha çok tahrip edilebildiğini, kemoterapinin etkinliğinin klasik tedavilere göre 15-20 kat artırılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Bu yöntemde kasık damarından girilerek, tümörü besleyen damarlar anjiyo ile tespit edilir. Daha sonra, kemoterapi ilacı tümöre direkt olarak enjekte edilir. Böylece daha fazla etki sağlanabilir. Kana da daha az kemoterapi ilacı karıştığı için sağlıklı dokulara yan etki daha az oluyor. Yöntem genellikle klasik kemoterapiden yeterince yarar göremeyen ya da fazla yan etki oluşan hastalarda uygulanıyor" diye konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...