Afeti belediye kardeşliği hafifletti... Bağcılar, Battalgazi'ye dert ortağı oldu

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Afeti belediye kardeşliği hafifletti... Bağcılar, Battalgazi'ye dert ortağı oldu

Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Asrın felaketinde yıkıma uğrayan 11 şehir yaralarını kardeş belediyerle sardı. Daha önce birbilerinden habersiz olan İstanbul Bağcılar Belediyesi ile Malatya Battalgazi Belediyesi de afetin en acı günlerinde birlikte çalıştı.

İRFAN ÖZFATURA'NIN HABERİ

6 Şubat yeryüzünün bilinen en büyük afeti. Dünya'da henüz 11 vilayette tesirli olan bir zelzele görülmedi.

Beklenen birşey değildi, herkes habersizdi. İlk anda bir şaşkınlık ve kargaşa yaşanması tabiydi.

TIR'lar hususi araçlar konvoy olup yola çıktılar ama şehirlere girmek kabil değildi. Çünkü binalar caddelere yıkılmıştı ortalık toz dumandı, elektrik kesilmişti.

Cumhurbaşkanımız zekice bir yol buldu, birbirleriyle alakasız bölgelerde yer alan belediyeleri kardeş ilan etti. Afete uğrayan belde donanımlı olsa bile kendine hayrı olmuyordu, göçük altında çocuğu kalan, sesini nefesini duyan bir baba başkasına nasıl fayda sağlayabilirdi?

İşte o kardeş belediyelerden ikisi de İstanbul Bağcılar ve Malatya Battalgazi. Bağcılar Belediyesi bu bir yıl zarfında o kadar çok gelip gitmiş, öyle taşların altına elini sokmuş ki, bunu ancak öz kardeş yapabilirdi.

VATANDAŞ ÇADIR ARARKEN ONLAR KONTEYNER KENT KURDU

Nitekim Battal Gazi Belediye Başkanı Osman Güder "Bağcılardaki arkadaşları tanımaz bilmezdim. Meğer Abdullah Başkan ne kadar samimi içten bir insanmış imrendim. Deprem gününden beri yanımızda. Belediye Başkan yardımcıları da hiç ayaklarını kesmedi. Henüz vatandaş çadır ararken gelip konteynır kent kurdular, 500’den fazla aile helası banyosu olan, ocağı tüten, yağmurdan çamurdan koruyan bir evcik sahibi oldular.

Depremin sene-i devriyesi Miraç kandiline denk geldi, vefat edenleri hep birlikte andık, ruhlarına Fatihalar gönderdik. Biz müminlerin kardeş olduğunu kitaplardan okuyor, büyüklerimizden dinliyorduk ama buna bizzat şahitlik ettik. Battalgazi'de 63 bin mesken ve 20 bin işyeri kullanılamaz halde. Hamdolsun Türkiye ensar muhacir muhabbeti ile bize sahip çıktı. Bağcılar elinden geleni yaptı, fazlasını da yaptı, derdimizi dert edindi. Hatta bu yolda iki şehit verdi. Zelzelenin sene-i devriyesinde de aramızda oldular, hatimler indirildi, dualar edildi, kazan kazan pilavlar pişti, etler kavruldu birlikte yenildi. Yalnız olmadığımızı anladık, bize güç kuvvet verdi. Rabbim beterinden korusun. Hayat devam ediyor, Bağcılara halkına müteşekkiriz" dedi.

SON 5 ASRIN FELAKETİ

Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ise "Malatya büyük insanlar yetiştiren köklü bir vilayetimiz. Her ne kadar can kaybı fazla olmasa da şehir hasar aldı. Biliyorsunuz çevre bakanlığı çoğu yabancı gazeteci 80 kişiye bölgeyi gezdirdi, hepsinin dediği şu, bizim ülkemizde olsa bu kadar zamanda bu mesafeyi kat edemezdik. Ki ABD, İspanya, Kanada gibi güçlü devletlere mensuplar. Ama bizim hem devletimiz, hem de milletimiz var.

Osman Başkanın omuzlarındaki yük ağırdı, onu hafifletmeliydik. Bağcılardaki iş adamlarını, okul aile birliklerini, sivil toplum örgütlerini organize ettik. Battalgazi'de birçok sıkıntı giderildi. Daha da iyiye gideceğine inanıyoruz" dedi.

Afeti belediye kardeşliği hafifletti... Bağcılar, Battalgazi'ye dert ortağı oldu

Bağcılar Belediyesi Basın Yayın Müdürü Süleyman Tunç ilk günden beri bölgede, geçilen her yerde bir hatırası var. Burada üşümüş, donmuştuk, burada sıcak çay bulmuştuk diye anlatıyor, serde gazetecilik var detayları kare kare aklında: "İlk günlerde arkadaşlar tedirgindi çadır rüzgardan sallansa dışarı kaçıyorlardı, sonra sonra alıştık. Elektrik yoktu, yüz küsür jeneratör getirdik, bize göre benzini koyunca çalışmalıydı. Koyduk çalışmadı, meğer yağ da koyulacakmış, acemisiydik, bir asker bize adeta jeneratörcülük dersi verdi. Cihazlar kurtarma ekiplerine dağıttık, ortalık mevzi mevzi aydınlandı, çok işe yaradı.

Battalgazi ile kardeş belediye olmadan evvel Adıyaman'da başlamıştık. Baktık ilk ihtiyaç açlık. Bir aşçı bulduk, yemek ve pilav yaptırdık. Çorba eksik olmuştu içimize sinmedi. N'apsak n'etsek derken elinde kazanla biri gelmez mi? O da İstanbulun meşhur çorbacılarından biriymiş, toplamış melzemelerini yardıma gelmiş. Adamcağız tek çorbayla olmadı, yemek ve pilav da lazımdı diye kederlenmiş, o günden sonra güçlerimizi birleştirdik, takım yemek çıkardık. Hasılı siz sahada olmaya bakın yeter, katılan, ucundan tutan oluyor mutlaka" dedi.

 

 

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...