Balkanların tam ortası Sırbistan

Sesli Dinle
A -
A +

Sırbistan, Avrupa kıtası içerisinde ve Balkan yarımadası olarak adlandırılan bölgenin tam da orta noktasında yer alıyor. Sahip olduğu etnik çeşitlilik ve kültürel yapısı ile dikkat çekiyor. Tarihi boyunca birçok devlete ev sahipliği yapan Sırbistan’da, Roma ve Balkanların hemen her ülkesinde olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu döneminden de kalan birçok tarihî yapı var. Bununla birlikte Sırbistan’da sağlık turizmi de bir hayli gelişmiş. Ülkenin çeşitli yerlerindeki ünüyle bilinen şifalı sular ve kaplıcalar, dünyanın her noktasından turistin ülkeyi ziyaret etmesini sağlıyor. Sırpçada “BEYAZ ŞEHİR” anlamına gelen ve Sırbistan’ın en çok ziyaret alan şehri BELGRAD; tarihi, kültürü ve etnik çeşitliliği ile Avrupa’nın önemli ve gözde merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. İşte SAVA ve TUNA NEHİRLERİNİN süslediği Belgrad gidilmesi gereken yerlerden, çünkü ayak izlerimiz çok fazla. KALEMEGDAN, Roma İmparatorluğu döneminde savunma ve askerî birliklerin toplanması amacıyla inşa edilen bu yapının tarihi milattan öncesine kadar uzanır. 1500’lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğu tarafından da yoğun olarak kullanılan KALEMEGDAN; Tuna ve Sava Nehirlerinin kesişim noktasında. Eğer kış aylarında giderseniz KALEMEGDAN olmazsa olmaz adresiniz olabilir. Çünkü özellikle kar manzarası eşliğinde gezilmesi ve fotoğraflanmasını hararetle tavsiye ederim. KNEZ MİHAİLOVA CADDESİ, Belgrad’ın İstiklal Caddesi gibi düşünün daha geniş ve düzenli diyebilirim. Bir şeyler atıştırmak veya küçük bir kahve molası vermek için son derece uygun olan bu cadde, Avrupa’nın en güzel yaya caddelerinden biri olarak lanse ediliyor zaten… Araç trafiğine kapalı olan bir alışveriş caddesi olarak tanımlanabilecek bu yolda, yürüyüşünüz boyunca pek çok etkileyici tarihî binayı da görme şansınız var. 

TÜRK KÜLTÜRÜNDEN İZLER TAŞIYOR

BELGRAD ULUSAL TİYATROSU, kentin buluşma noktası olarak kabul gören Cumhuriyet Meydanı’na 19. yy. ortalarında inşa edilen ulusal tiyatro yapımından bir asır sonra “Büyük Öneme Sahip Kültür Abidesi” olarak ilan edilmiş. AZİZ SAVA KATEDRALİ Balkanların en büyük Ortodoks katedrali olan Aziz Sava Katedrali Ayasofya’yı hatırlatıyor. Oldukça geniş bir alan üzerine inşa edilmiş Katedral, II. Dünya Savaşı sırasında büyük hasar görmüş. NİŞ KALESİ (NİS FORTRESS), İstanbul’un kurucusu olan Büyük Konstantin’in de doğduğu, Sırbistan’ın üçüncü büyük kenti. Şehirdeki bir meydana, Osmanlılar tarafından inşa edilen NİS FORTRESS’te Türk kültüründen tanıdık dokular var. İstanbul Kapısı ve Türk Hamamı da burada. AVALA KULESİ, Avala’da yer alan gözlem kulesi, Balkanların en yüksek kulesi olarak görülüyor. 1999’da NATO bombardımanı sırasında yıkılan kule, 2010 yılında yeniden açılmış. Bütün Belgrad’ı görebileceğiniz kulede bir restoran ve hediyelik eşya alabileceğiniz yerler de mevcut. SOKULLU MEHMED PAŞA ÇEŞMESİ, ROMA KUYUSU, BALIKÇI ÇEŞMESİ, İSTANBUL KAPISI ve DOĞA TARİHİ MÜZESİ de diğer görülmesi gerekli adresler arasında.  

 

Gelelim mutfaklarına…

 

Aslında Sırbistan mutfağı da diğer Balkan ülkeleri gibi bizden izler taşır. Öyle ya yıllarca Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış. Genellikle et ağırlıklı yemekleriyle popüler olan Sırbistan, mutfağının zenginliğiyle göz dolduruyor. Türkiye, Macaristan, Slovakya gibi ülkelerin mutfaklarından izler taşıyan Sırp mutfağı mideniz kadar bütçenizi de zorlamayacak kalitede ve lezzette. AJVAR (Hemen hemen her yemeğe mükemmel şekilde eşlik eden bir çeşit garnitür. Kırmızıbiber, sarımsak ve patlıcanların karışımıyla elde edilen bu garnitürü Sırplar salata olarak değerlendiriyor) BAKLAVA (Yapılışı ve lezzetiyle bizim sofralarımıza gelen baklavaya oldukça yakın) BUCKO PİZZA (Pizza ama Sırp yorumuyla), BUREK (Türk lezzetlerine yakın yiyeceklerden biri olan burek, bizim annelerimizin yaptığı nefis böreklerin aynısı. Peynirli, kıymalı, mantarlı, ıspanaklı), KARADORDEVA SNİCLA (Özellikle Belgrad’da yemeniz gereken yemekler arasında Sırp prensi Karadjordje tarafından seçilmiş. Kraliyet yemeklerini temsil ediyor. Kırmızı etin başrolde olduğu bu yemek, dana veya kuzu etinin içini kaymak ile doldurup rulo şekline getirilmesiyle yapılıyor), KROFNE (Balkanlarda hayli popüler bir tatlı. Jöle, reçel, marmelat veya çikolata ile doldurulmuş yumuşacık ekmeksi çörekler), PLJESKAVİCA (Çeşit çeşit baharatlarla hazırlanan büyük bir hamburger köftesini andıran pljeskavica, ülkenin en popüler et yemeklerinden bir diğeri), PUNJENE PAPRİKE, SARMA, SKEMBİCİ, URBENES, SU BÖREĞİ ve MISIR EKMEĞİ gibi Türk mutfağının pek çok lezzetlerinin benzerlerini gördüğünüzde şaşırmayın sakın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.