O beğenmediğiniz gençler var ya!..

A -
A +
 
 
Nedense insan anlayamadığı şeyden kurtuluşu, ona doğrudan 'kötü' demekte buluyor çıkışı... Son dönemde X, Y, Z diye simgeleştirip burun bükülen gençlere yaptıkları gibi... Neymiş, Z kuşağı denen gençler önceki kuşaklardan çok kopukmuş da, geçmişle bağ kurmuyorlarmış da, geleceğe dair planı yokken, çok uçuk fikirleri varmış falan... Peki uçuk fikirler kötü mü? Bunlardan süper uygulamalar çıkmıyor mu?
Çıkmaz olur mu? Hem de ne fikirler çıkıyor!.. Ülkemizdeki liseler, üniversiteler, öyle önemli projelere imza atıyor ki, 'hadi canım' diyerek kalakalmamak imkânsız. Beni, şaşırtırken gururlandıran haberlerden biri, İstanbul Silivri'den geldi. Silivri Yusuf Sarıbekir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, süper bir elektrikli araç tasarlamış. Sarten Ambalaj CEO'su Zeki Sarıbekir'in yaptırdığı liseyi ve ambalaj fabrikasını ziyaret eden Japon ortakları da bu elektrikli aracı görüp hayran kalmışlar. Japon iş adamları, bundan sonra uluslararası alanda yarışacak otomobile imzasını atıp destek sözünü vermiş aynı zamanda...
Ülkenin dört bir yanında liseli, üniversiteli birçok gencin tasarladığı çok sayıda elektrikli araç, enerji üretim fikirleri, bataryalar, bilime yenilikler katacak çok sayıda müthiş fikir ve daha yaşanabilir bir dünya için sayısız tasarım ürünü var. Hepsini yazmaya kalksak, günler yetmez inanın...
Biraz önce de elektronik posta kutusuna bir bilgi düştü. İşte bu anlattıklarıma müthiş bir örnek olacak gelişme bu...
Schmidt Futures ve Rhodes Vakfı her yıl dünyada fırsata ihtiyacı olan zeki gençleri bularak insanlığa hizmet verecek fikirlerini desteklemeye çalışıyor. Hem de bu destek bir kerelik değil, ömür boyu... Her yıl da 1 milyar dolarlık kaynak ayrılıyor. İşte fikirleri ömür boyu desteklenecek en 'süper zeki' 100 kişi arasına, Türkiye'den bu yıl tam 8 genç birden girmiş. Hem de 170 ülkeden katılan on binlerce genç arasından 8 Türk genci. Geçen yıl Türkiye'den 3 kişinin seçildiği listede bu yıl sayının 8'e çıkması bir yana, fikirlerin her birinin birbirinden şahane olması da yaşadığım gururu ve umudu kat kat artırdı bir anda. Çünkü fikirlerin hemen hemen tamamı, insanlığın iyiliği için geliştirilmiş. İsimlerini gururla yazmak istiyorum:
Adanur Nas, Diyarbakır'dan katılmış. İşitme engelli öğrenciler için önemli tabirleri seslendiren bir web sitesi ve uygulama tasarlamış. Aynı zamanda bir kitapçık hazırlayarak okulunda konferanslar gerçekleştirip işitme engelli çocuklara robotik dersler vermiş...
Dila Öner, İstanbul'dan katılmış. O da görme engelli öğrenciler için ücretsiz bir sesli kitap web sitesi tasarlamış, yetmemiş bir de kitap kulübü kurmuş...
Efe Sakarya, Diyarbakır'ın ikinci gururu. Efe, alg sistemi ile hidrojen sülfitin neden olduğu zehirlilik seviyesini ölçmeye ve azaltmaya yarayan bir cihaz geliştirdi.
Elif Naz Yılmaz, İstanbul'da yaşıyor. Akıl sağlığının önemi hakkında ücretsiz seminerler veren Kırık Kalpler Hareketi'ni kurdu, kaynak toplamak amacıyla bir NFT koleksiyonunu hayata geçirdi.
Emrullah Dorukhan Çakır da İstanbul'dan katılmış ve dikkat eksikliği ile hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar için terapiye dayalı bir rol canlandırma oyunu tasarlamış.
İdil Doğa Türkmen, gelecekteki uzay araştırmalarının yolunu açmak için bir elektromıknatıs ve Ay'ın çekim kuvvetinin yardımıyla uzay çöplerini toplayacak bir yöntem geliştirdi. İdil, Mersin'de yaşıyor.
Lütfü Heysem Kızıloğlu, çocuklara doğa sevgisini aşılamak ve sağlığı destekleyecek daha doğal alanlar kurma çalışmalarına şehirleri de dâhil eden uygulama geliştirmiş. İstanbul'da yaşıyor duyarlı gencimiz...
Zeynep İpek Kayalı da İstanbul'da. O da akıl sağlığı konusunda sıkıntı çeken gençlere değişimin hayatımızın doğal bir parçası olduğunu anlamalarına yardımcı olan kısa hikâye ve çizimlerden oluşan Sürekli Değişen Ağacı tasarladı.
Vakfın eş kurucusu Eric Schmidt "Her yerde olağanüstü dehaya sahip insanlar arıyoruz. Onlar dünyayı değiştirebilir. Onlar, dünyayı daha iyi bir yer hâline getirebilir. Bugünün dünyasında gelişim, insanların birlikte çalışmasına bağlı. Onların geleceğin liderleri olacağına inanıyoruz ve bu inançla onları hep destekleyeceğiz" diyor... Ben de inanıyorum. Geleceğin liderleri iyi insanlar olacak öncelikle...
 
 
Her şey çöp olur mu?
 
Önceki hafta kısa bir tatil yaptım. Güney illerimizdeydim ve bir otelde konakladım...
Her zaman değişmesi yönünde fikir beyan ettiğim her şey dahil konseptinde bir oteldi ve yine bir kişinin tabağına 1 kiloya yakın et aldığını, o etin yarısını attığını görmek... Her tabakta peynirden, meyveden, tatlıdan ve akla gelebilecek her tür gıdadan en az yarısının atıldığını izlemek gerçekten can yakıcıydı. Bir de içeceğin ambalajı var... Bir gün, yan tarafta 4 kişilik bir ailenin tükettiklerini izledim 1 saat boyunca. O bir saatte 8-10 tane kâğıt bardak, bir o kadar da pet şişede su aldılar ve suların hiçbiri bitmedi. En az yarısı şişede kaldı, o sıcakta ısındığı için içilmedi ve çöp oldu. Kola, meyve suyu vs. bardaklarını ise hiç saymıyorum. Tek başlarına atık üretim merkezi gibi çalıştılar. Bunlar sadece 4 kişi. Bunun 200'le falan çarpıldığını düşünün...
Sordum otel yetkililerine, "Geri dönüşüm sistemi var mı?" diye... "Tabii" dediler. Evet, vardır mutlaka, dönüşüyordur ama israf korkunç boyutta. Bir de insanlar o ambalaj atıklarını o hâle getiriyorlar ki, onların dönüşümü de pek mümkün görünmüyor doğrusu...
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.