Son yıllarda üretimini Mısır'a taşıyan çok sayıda firma oldu biliyorsunuz... Ülkemizin binlerce kişiye istihdam sağlayan dev şirketleri gitti hem de. Gidenler arasında çeşitli sektörler vardı ama ağırlık tekstil sektöründe. Çünkü ülkede vergi düşük, işçi ücretleri 100-200 dolar seviyesinde. Bizdeki 500-1000 dolar ortalaması olan ücrete bakıp gitmeyi avantajlı saydı sektör. Tesislerini taşıdı, orada yeni merkezler kurdu. Türkiye'den anahtar yöneticilerini götüren şirketler, ucuz işçilikle kâr edeceğini düşündü. Fakat geçen hafta da yazdığım gibi, işler pek umdukları gibi gitmedi. Çünkü Türkiye'de belki kalifiye işçisine 500-1000 dolar ödüyordu o işveren ama net, kaliteli, işini sahiplenen kişilerle çalışıyordu. Türkiye'de bir işçinin yaptığı işi Mısır'da ancak 2,5-3 işçiye yaptırıyordu. Bunu görenler ise dönmek için fırsat aramaya başladı, hatta bazıları döndü bile. Bu isimleri, SPK kararları gereğince henüz açıklayamasam da, ülkemizin önemli gruplarından olduklarını söyleyebilirim. Evet, dönmek çok meşakkatli. Yeni maliyet, yeni istihdam problemleri, harcanan zaman ve gecikme ihtimali olan siparişler var. Bu nedenle dönmek isteyenlere Ticaret Bakanlığı'nın çeşitli kararlarıyla el uzatması elzem gibi görünüyor.
Bu arada sadece Türk firmaları değil pişman olanlar. Mısır'da üretim yapan birkaç Alman firmasının da ülkeden çıkmak için çalışma yaptığı, fabrika müdürlerinin işine de son verdiği yine bana ulaşan bilgiler arasında...
Gelelim Mısır vakasının ülkemiz ekonomisine olumsuz etkilerine...
Deyim yerindeyse Mısır, Türkiye'deki emek yoğun sektörlerin yıkımı ve felaketi için büyük bir çalışma hâlinde. Bu cümle, MÜSİAD Tekstil Sektör Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya'ya ait... "Özellikle dünya ekonomik darboğazının varlığı ve Türkiye'de uygulanan yüksek faiz ve dengesiz kur politikaları kullanılarak başta hazır giyim, tekstil ve diğer emek yoğun sektörlerin zorda olduğuna dair aşırı abartılı vurguları işliyorlar. Çarenin Mısır'a gitmek olduğu görüşleri sosyal medyada ve birçok çevrede dillendiriliyor" diyor Başkan Gümüşkaya ve şu uyarılarda bulunuyor:
"Mısır, ülkemize yönelik ekonomik saldırıların sincice yürütüldüğü bir dönemde araç olarak kullanılıyor. Maalesef bu yaklaşımların yıkıcı etkilerini açık açık görmeye başladık. Evet, sektörümüzün gücüne güvenimiz sonsuz ama bu saldırılar ciddi enerji ve zaman kaybına sebep oluyor. Haksız rekabetin tüm unsurları kullanılarak ülkemizin üretim ve rekabet yetenekleri yok edilmeye çalışılıyor."
Bu furyadan etkilenip Mısır'da üretim yapmaya giden birçok yerli markanın marka değerinin yerle bir olması riski de büyük. Başkan Gümüşkaya "Bir zamanlar Romanya, Bulgaristan, İran, Türkmenistan, Çin gibi ülkelere üretimi taşımak moda olmuştu. Gidenlerin yüzde 90'dan fazlası büyük kayıplar yaşadı ve ticari geleceklerini kaybetti. Mısır da o ülkelerden birisi olmaya aday" diyor...
Başta da dediğim gibi, burada şirketlerimizin devletin güçlü eline ihtiyacı var. Evet, firmalar dönüş zararına katlanacak belki ama politika yapıcıların, üretim ve ihracata dair güç birliği yapmış kuruluşlarımızın da evlerine dönecek olanlara kucak açmasına ihtiyaç var. Yoksa, bütün dünyada Türk hazır giyim ve tekstil sektörünün ilmek ilmek dokuyarak kazandığı "Hızlı, kaliteli, tasarım ürünü, esnek üretim fırsatı" ile güçlendirdiği imajı yok olacak...
Canan Eraslan'ın önceki yazıları...