10 milyona yakın ev hanımının emeklilik beklentisi...

A -
A +

TÜİK’in son nüfus verilerine göre ülkemizin nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi oldu. Nüfusun toplamı içindeki kadın sayısı ise 42 milyon 638 bin 306 kişiye ulaştı. Oransal olarak nüfusumuzun %49,99’u kadınlardan oluşmaktadır. Bu da gösteriyor ki nüfusun yarısına yakını kadınlardan müteşekkil.

 

Diğer yandan yine TÜİK’in son iş gücü verilerine göre mevsim etkisinden arındırılmış temel iş gücü göstergelerine göre iş gücüne dâhil olmayanların sayısının 30 milyon 290 bin olduğu; bu rakamın ezici çoğunluğunu (21 milyon) kadınların oluşturduğu anlaşılmaktadır. Anılan Kurumun araştırmalarında ev işleriyle uğraşanlar olarak geçen grubun ise neredeyse tamamının kadınlar olduğu söylenebilir. Bu durumda kendi çalışmaları nedeniyle emeklilikleri bulunmayan 9 milyondan fazla ev kadını vardır. Bu rakama geçici kayıt dışı çalışanlar, kendi evlerinde yaptıkları küçük çaplı ürünleri satanlar da dâhil edildiğinde ev kadınlarının sayısı 10 milyona yaklaşmaktadır.

 

AK Parti teşkilatının -ta millî görüş hareketinden beri- en etkili seçim stratejilerinin başında halkın içinde olma özelikle kadınların ev ziyaretleri ve ev hanımlarıyla görüşmeler ve diğer ortak faaliyetler sayesinde ev kadınlarından büyük oy aldığı bilinen bir realitedir. Bu bağlamda geçmiş dönem seçim anketleri analiz edildiğinde iktidar partisinin sadık seçmen gruplarının başında ev kadınlarının olduğu söylenebilir. Zira ev kadınlarının iktidar partisine desteği %60’ları aşmaktadır.

 

Hâl böyle iken geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri öncesinde ev hanımlarına “devlet prim desteği ve yıpranma hakkıyla erken emeklilik” vaatlerinin gelişigüzel verilmiş sözler olmadığını, çok ince çalışılmış seçmen analizine dayandığı söyleyebiliriz. Ancak aradan 7-8 ay kadar uzun zaman geçmesine rağmen hükûmetin hâlen bu yönde de somut bir adım atmaması sadık seçmen ev kadınları arasında yakınmalara sebep olmuştur.

 

Gazetemize ve diğer sosyal medya hesaplarımıza hemen her gün çok sayıda ev hanımı verilen vaatlerle ilgili bir çalışma olup olmadığı, vaatlerin ne zaman ifa edileceği hakkında çok sayıda sual yöneltmektedir. Ev hanımlarının ve çalışan kadınların taleplerini defalarca gazetemizde, TGRT Haber’de de gündeme taşıdık. Maalesef kritik seçim öncesinde somut bir adım atılmaması birçok kadın seçmenin üzülmesine sebep olmuştur.

 

 

 

EV KADINLARININ EMEKLİLİK MESELESİ

 

 

 

Çalışanlardan; işçiler 4/1-a (SSK), memurlar 4/1-c (Emekli Sandığı), tarım işçileri 

 

(4/1-a) Tarım SSK, Banka ve TOBB sandıklarına tabi olarak çalışanlar bu sandıklar kapsamında, esnaf-sanatkâr, iş yeri sahipleri, şirket ortakları 4/1-b (Bağ-Kur), kendi nam ve hesabına çiftçilik yapanlar 4/1-b (Tarım Bağ-Kur) kapsamında emekli olmaktadır.

 

Ev hanımları ise bir iş yerinde çalışmadıklarından ancak isteğe bağlı sigorta yoluyla emekli olabilmektedir. İsteğe bağlı sigorta vasıtasıyla çalışmadan emeklilik, SGK’ya başvurup kendi primlerini kendi yatırarak emeklilik şartları gerçekleşince SGK’dan emekli olabilme uygulamasıdır. Ancak çalışmayan ve geliri olmayan kadınların bu sigortaya devam etmelerinde en büyük engeli yüksek primler oluşturmaktadır. Bugün itibarıyla tabandan dahi olsa her ay en az 6 bin 400 TL’yi aşkın prim ödemek gerekmektedir. Hükûmetin bu rakamın üçte birini karşılama vaadi hâlen gerçekleşmeyince ev hanımları sigortalı olma şansını yakalayamamaktadır. Sisteme girenler de asgari ücret arttıkça prim maliyetinin artmasına binaen bu sigorta kolunu bırakmak zorunda kalmaktadır.

 

Gelirleri bulunmayan ev hanımlarının bu primleri ödemelerinin ne kadar güç olduğu aşikârdır. Buna rağmen 30 Eylül 2008 gününe kadar SSK’ya isteğe bağlı prim ödeyen ev hanımları 2008/Ekim ayından sonra birdenbire değiştirilen uygulama ile SSK’lılıkları ellerinden alınarak patronların sigortası olan Bağ-Kur’a geçirilmiş oldular. Bu da daha çok prim ödeme ve emeklilik şartlarının zorlaştırılması anlamına gelmektedir. Zira bu uygulama ile birlikte en az 1800 gün daha fazla prim ödemeleri gerekmektedir. Ayrıca isteğe bağlı sigortaya son 1260 günde yatırılan primler ev kadınlarını SSK’lı olmaktan çıkarıp Bağ-Kur’lu yapmaktadır. Hâl böyle olunca kadınlar prim desteği ve yıpranma hakkına ilişkin düzenlemelerin ivedi olarak ifasını talep etmektedir.

 

Diğer bir talep ise yurtiçi-yurt dışı meselesine ilişkindir. Yurt dışında ev hanımı olarak yaşayan anneler daha doğrusu kadınlar emeklilik açısından çok şanslı. Çünkü hiç çalışmadan ya da isteğe bağlı sigorta bile ödemeden Türkiye’ye gelip geriye dönük toplu para yatırarak hemen emekli olma hakkına sahip bulunmaktadırlar. Türkiye’de ev hanımı olanların ise maalesef böyle bir hakkı yok.

 

Son olarak ev kadınlarının, erkeklere göre eşitsizliğe yol açan doğum borçlanmasından önce sigortalı olma şartından muzdarip olduklarını söyleyelim. Doğum borçlanmasının şartsız yapılmasını talep etmekte olduklarının altını bir kez daha çizelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.