Emekli Sandığı üyelerine müjde

En son bu köşeden Sağlık Bakanlığı ve Emekli Sandığı üyelerine, birazdan bahsedeceğim konu ile ilgili olarak seslendiğim tarih, 16 Mart 2003, Pazar'dı... Konu: Emekli Sandığı üyelerinin bir süreden beri hizmet aldıkları Kızılay'dan ayaklarının kesilmek istenmesiydi. Söz konusu yanlışlığa göre, Emekli Sandığı, 2003 için kendi üyelerinin muayene ücretlerini 6.5 milyon liradan 2 milyon liraya düşürmüştü. Buna göre, Kızılay'dan yararlanan emekliler 2 milyon lira ücret ödeyeceklerdi. Bu duruma haliyle Kızılay'ın tepkisi oldu. Profesörlerin, uzmanların hizmet verdiği Kızılay'da 2 milyon liralık tedavi ücreti gerçekten komikti. Kızılay'ın bu uygulama yüzünden sadece yılın ilk 4 ayındaki zararı 1 trilyon lirayı aştı. Ve nihayet Kızılay, tepkisini koyarak, ilgili taraflara, "Ya bu fiyat politikasını düzeltirsiniz ya da Emekli Sandığı üyelerine hizmet vermeyi durdurmak zorunda kalacağız" dedi. O tarihli yazımızda da biz "Ahir ömrü gelmiş bu insanlara bu kadar zulüm reva mı?" diye sormuş ve eklemiştik: "Yani bu insanlar yıllarca devlete, ömürlerinin son günlerinde, hastane kapılarında sürünsünler mi, diye hizmet ettiler?" Beklenen haber nihayet iki gün önce ulaştı bana. Sağlık Bakanlığı ve Emekli Sandığı anlaşmış, ücret politikası yeniden 1 Ocak 2003 öncesine alınmış ve Emekli Sandığı üyelerinin Kızılay'dan istedikleri gibi faydalanabilmeleri için hiç bir engel kalmamıştı. Problem, devlet memurlarının diğer hastahanelerden de yararlanmalarına imkan tanıyan genelgeye bir madde eklenmesi ile çözüldü. Buna göre, Kızılay, 1. basamak sağlık kurumlarından 2. basamak özel sağlık kurumları statüsüne geçirildi. Yani bir problemi çözmek bu kadar basitti ama gel gör ki, burası Türkiye'ydi ve 4-5 ay ülkenin gözbebeği sağlık kuruluşu Kızılay büyük mağduriyete uğratıldı. Şimdi, bu müjdeli haberi Emekli Sandığı üyesi emeklilere vermekten, bu işe öncülük edenlerden biri olarak, mutluyum. Bu konuda tebrik etmek istediğim bir diğer kişi ise, Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen... Ertan Gönen, ücret politikasındaki bu "saçmalığa" rağmen, uğradıkları zararı emeklilere hissettirmedi. Yine daha önce yazdığım gibi tekrarlayayım; 17 Ağustos sonrası büyük bir yapılanmaya giderek Kızılay'ı Türkiye'nin en iyi hizmet veren sağlık kurumlarından biri haline getirmesi, bana göre, Gönen'in diğer bir artısıdır. Bir diğer tebrik etmek istediğim kişi de Kızılay İstanbul Pendik Şube Başkanı Ahmet Baykan... O da tıpkı Genel Merkez gibi, İstanbul'da 3 büyük Kızılay şubesinde, Emekli Sandığı üyelerine hizmet vermeyi aralıksız sürdürdü. Zararı sineye çekti, emeklilere hizmeti aksatmadı üstelik "emekliler köyü" gibi ilginç ve sempatik uygulamaları devreye sokarak hizmet ağını daha da genişletti. Bu günlerde 135. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Ahmet Baykan, yanlış ücret politikası yüzünden gerçekten çok mağdur olduklarını anlatıyor. Bütün olumsuzluklara rağmen emeklilere hiç bir sıkıntılarını hissettirmediklerine ve hizmetlerini aralıksız sürdüdüklerine en yakın kişi olarak ben şahidim. Adım gibi biliyorum ki, eğer bu yanlışlık düzeltilmeseydi Kızılay yakın zamanda emeklilere hizmet veremez hale gelecekti. Düşünün bir kere; Kızılay Pendik Şubesi'ne bağlı Adatepe ve Altıntepe tesisleri, sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın en büyük ayakta tedavi merkezi... Üstelik buralarda, işinin ehli çok değerli profesörler, uzmanlar, doktorlar çalışıyor. Ve siz Emekli Sandığı olarak bu merkezlere gönderdiğiniz emeklilerinizin 2 milyon liraya tedavi olmalarını istiyorsunuz. Bu ne ekonomiye uyar ne akıla ne mantığa... Zaten uymadı da... Hem Kızılay'ı hem de hatadan dönen Emekli Sandığı yetkililerini tebrik ediyorum. Kendime gelince; insanlığa faydalı olacak bir şeyi başarmada rol almak gerçekten çok güzel bir duygu.