Amerika'nın şu anda, Irak'taki hali "mezarlıktan geçerken ıslık çalan adam"ın haline benziyor. Evet, Coni korkuyor. Hem de fena halde 'josef josef' yapıyor. Her an her yerden, bir pencereden, bir ağaç dibinden, bir çatı katından atılacak roketatarla vurulmanın korkusu ile yaşıyor. Iraklı milliyetçiler Conileri tek tek avlıyor; avlamaya da devam edecekler. Amerika Irak'ta batağa saplandı; görünen o ki, daha da saplanacak. Çünkü Amerika, Irak'ta sonun başlangıcını yaşamanın acı gerçeğiyle yüz yüze gelmenin kahredici azabını çekiyor; görünen o ki, daha da çekecek. Amerika'da ülke içinde ekonomi batıyor, Irak'ta da askeri batıyor; görünen o ki, daha da batacak. Şimdi bu batağa bizi çekmek istiyorlar. İstiyorlar ki, Mehmetçik de Irak'a gelsin, kendileri gibi tek tek avlansın. Yani, Mehmetçiğin başına dün çuval geçirdiler, bu gün kefen giydirmeye çalışıyorlar. Hadi onları anlıyorum; biz battık siz de batın, diyorlar. Ya Ankara'dakilere ne demeli! Bekir Coşkun'un dediği gibi, yine "ABD krizleri" mi tuttu? Adamlar açıkça "Sizi K. Irak'ta istemiyoruz, daha belalı yerlerde görev yapın" diyerek Mehmetçiği ateşe çekiyorlar. Peki bizi niye K.Irak'a sokmuyorlar? Çünkü K.Irak'ta İsrail güdümlü bir "Yahudi Kürdistan Devleti" kurdurulmaya çalışılıyor. Başroldeki oyunculara bakın, hepsinin Yahudi kökenli olduğunu rahatlıkla görürsünüz. En basitini söyleyeyim; geçici yönetimin başına getirilmek istenen isim kim? Mesut Barzani... Peki kim bu Barzani, nedir kökeni? Tarih ve Düşünce Dergisi'nin Haziran sayısının kapağı bunun cevabını veriyor: "Hahamların torunu Barzani..." Dergi, Barzani'nin Yahudi kökenli olduğunu belgeleriyle ortaya koyuyor. Peki bu Barzani'yi Türkiye'de, evlerinde yağlı ballı börekli sofralarda ağırlayanlar kimler? Onların kökeni nedir? Her şey o kadar açık ve seçik gerçekleşiyor ki, hâlâ bunu göremeyenlerin gözüne parmağım girsin: Kurdur Kürdistan'ı, ondan sonra 'ham' yap, al sana "Büyük İsrail" yolunda bir kilometre taşı daha... Peşinden de sıra Türkiye'nin Güneydoğusu'na gelsin. Neyse, bu kadar şey bile Mehmetçiğin Irak'a gönderilmemesi için yeterli, diye düşünüyorum. Ama hâlâ anlamak istemeyenler olabilir. Bunu anlamıyorsunuz, Iraklıların bu günlerde İbrahim Tatlıses'i niçin severek dinlediğini anlamaya çalışın bari... Tek tek... Türkler ve uzaylı ataları Gazeteci dostumuz Ali Bektan'ın yeni kitabı çıktı. "Atatürk ve Parapsikoloji" kitabının hemen ardından gelen "Türkler ve Uzaylı Ataları" adlı kitabı, ilginç ve hayli iddialı bilgiler içeriyor. Büyük bir emeğin ürünü olan kitapta, Türkler'in atalarının uzaydan geldiği, Türkler ve Almanlar'ın aynı köke bağlı olduğu, hatta kayıp kıta Mu'da birlikte yaşadıkları iddia ediliyor. Türk olan Sümerliler'i mercek altına alan Ali Bektan, Sümerliler'in uzaylılarla kurduğu temasları anlatırken, onlardan kalma Kraliyet Yazıtları'nı örnek gösteriyor. Yazıtların bir bölümünde yer alan "Kraliyet gücü bize göklerden geldiği zaman" cümlesini baz alan Bektan, Türkler'in atalarının uzaydan geldiğine ve halen bir yerlerde atalarımızın yaşamakta olduğunu söylüyor. Üstelik bu araştırmalarında Atatürk'ün dünya genelinde yaptırdığı araştırmaların sonuçlarına da yer veriyor ve Güneş Dil Teorisi'ni göbeğe oturtuyor. Amerika'nın neden teknolojide bu kadar ileri gittiğini ise, Ali Bektan, Amerikan Başkanı Eisenhower'ın 1952 yılında uzaylılarla yaptığı bir görüşme olarak açıklıyor. Bektan, "Bu olaya Albert Einstein da şahitti. 4 saat süren görüşmede o da hazır bulundu" diyor. Bu kitabı okuduğunuz zaman, "bir tonluk yumruk yemiş boksör"ün durumuna düşeceğinize eminim.