Esnaflığın temeli, insan ilişkisidir

A -
A +

Köşe yazarlarının ortak derdidir; Anadolu'nun bazı bölgelerinden iş adamları arar, 'Benim şu başarım var, bu başarım var, neden bizleri de köşenizde Türkiye'ye tanıtmıyorsunuz? diye sitem ederler. En son bu yönde bir telefon daha alınca, bu konuda üzerime düşen borcu bu hafta yerine getirmeye karar verdim ve sipariş üzerine değil ama kendi gözlemlerime dayanarak, kendi çapında başarılı iki esnafı buraya taşıdım. Geçenlerde, dükkan dükkan dolaşırken Söğütlüçeşme Camii'nin hemen karşısında 'Sinerji' adlı cep telefonu hizmetleri veren bir işyerine girdim. Benim cep telefonu ikide bir 'kafayı yediği' için dertliydim, gittiğim yerler de derdime çare olamıyordu. Problemimi söyledim. Kimi dükkanlarda kapıdan girince yeterli ilgiyi görmediğinizi çok defa yaşarsanız, burada gördüğüm ilgili size anlatmama müsaade edin. Her çalışandan ayrı bir "Buyurun efendim" cümlesi duydum. Buna dükkan sahipleri de dahil. Derdimi söylediğimde çözmek için tek alternatif yerine bir kaç teklif geldi. Her çalışan ayrı ayrı ilgilendi. Esnaflıkta en zor şeydir; insanla uğraşmak... Ama 'Sinerji'de ben bu zorluğun aşıldığını gördüm. Dükkan sahipleri Hilmi Uslu ve Nejdet Kaçar ile tanıştım. Çok az esnafta müşteriye karşı bu kadar ilgi gördüğümü söyledim. Hilmi ve Nejdet beylerle birlikte Seyhan Yalçınkaya, Emre Beşiroğlu ve Serdar Bahşiş isimli çalışanları da tebrik ettim. 'Böyle bir hizmeti okuyucularıma da duyurmak isterim' dedim ve bir fotoğraflarını istedim. Ancak 'Sinerji'nin bir üzüntüsü varmış; onu da aktarmazsam olmaz. Bu kadrodan Serdar Bahşiş yakında kopuyormuş. Funda hanım adlı bir bayanla evlenerek yerleşmek üzere Fransa'ya gidiyormuş. Kendisine mutluluklar ve başarılar dilerim. ğ PVC'ciler hâlâ dertli Bir süre önce bu köşeden PVC sektörünün sorunlarına değinmiş ve 'merdiven altı üreticilerinin' sektöre büyük darbeler vurduğunu belirtmiştim. Cep telefonu dükkanında işimin halledilmesini beklerken Emre Beşiroğlu adlı çalışanın babası olduğunu öğrendiğim Habip Beşiroğlu adlı bir işadamı ile tanıştım. Kendisi Yenisahra'da PVC sektöründe faaliyet gösteren "Beşiroğlu Alüminyum"un sahibiymiş. Habip bey, PVC sektöründeki 'merdiven altı imalatçılarını' eleştiren yazımı okuduğunu, hatta o dönemde, yazımıza destek vermek amacıyla telefonda görüştüğümüzü bile söyledi. "Değişen bir şey yok" dedi Habip bey... "Merdiven altı imalatçılarla başımız dertte. Müşterilere en kaliteli markaları ve malzemeyi sunuyoruz. Onlar bize 'Ama şu adam bu kadar paraya aynısını yapıyor' diye tepki gösteriyor. Oysa gerçeğin öyle olmadığını söylüyoruz, o ürünleri kullandığınızda en fazla 2-3 yıl sonra yeniden kapınızı pencerenizi değiştirirsiniz, diyoruz. Bizim en kaliteli ürünleri en cazip fiyatlarla sattığımızı söylüyoruz. Bilinçli müşteriler aradaki farkı görebiliyor ama halkın geniş kesimine bunu anlatmak zor. Devletin bu merdiven altı imalatçılarına karşı daha etkin devreye girmesi gerekiyor. Gerçek kara para işte buralarda yatıyor. Ne olur bu derdimizi bir kez daha yazın... Hatta telefonlarımı bile yazabilirsiniz. Bizim gibi dürüstlükle çalışan yüzlerce esnafın bu mağduriyeti bitsin artık." Ben de sorumluluktan kurtuluyorum ve işte yazıyorum. Habip beye ulaşmak ve bilgi almak isteyen olursa telefonu (0216-324 86 91)... Okuyucularıma buradan bir söz veriyorum; Bundan sonra ayrım yapmaksızın küçük-büyük demeden problemleri olan, başarılara imza atan işadamlarını köşeme taşımaya devam edeceğim. Çünkü Türkiye'nin kalkınmasında bu işadamlarının önemli bir kilometre taşı olduklarına inanıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.