Bürokrasi ve ekonomi

A -
A +

Devlet Planlama Teşkilatında müsteşarken o zaman uzman olan sevgili Güngör Uras şunları yazmış: "Müsteşarın kapısını çalarak dosyaların uzun süredir imzada beklediğini hatırlatmak istedim. Beni karşısına oturttu. "Bak evladım" dedi. "Ben Maliye Bakanlığında görevli iken ihtilal oldu. İmzaladığım tüm dosyalar için hakkımda tahkikat başlatıldı. İmzalamadığım hiçbir dosyayı neden imzalamadığım sorulmadı. Ben bu makama tayin olundum. Ama Ankara'da durum karışık, üç gün sonra ne olacağı belli değil... Dursun bakalım dosyalar, üç gün sonra birşeyler olur ise, bunları niye imzalamadınız diye kimse bizi sorguya çekmez. Ama imzayı basarsak sualler imanımızı gevretir. Müsteşarımız engin devlet deneyimine sahipti. Kendine göre haklıydı." Bu yazıyı okuyunca Tevfik Güngör imzasıyla yazıyı yazan çok sevdiğim Planlamada Müsteşarken uzmanım olan Güngör Uras herhalde yanlış bir olayı hatırladı diye düşündük. Çünkü bu şekildeki bir hareketi yaptığımızı hatırlamadık. Fakat kendisi de ne yanlış ve ne de yalan yazan kimse olmadığı için olayı, halen Cumhurbaşkanlığında danışman olan Doğan Kayran'a telefonla bu olayı hatırlayıp hatırlamadığını sorduk. İktisadi Planlama Dairesi Başkanı Hikmet Çetin, 1977 Haziran'ında milletvekili seçilince yerine tayin etmek istediğimiz fakat bunu kabul etmeyen Doğan Kayran hadiseyi hatırladı ama olayın Maliye Müsteşarlığından gelen Memduh Aytur zamanına ait bulunduğunu söyledi. Bu sebeple yazıda bahsi geçen müsteşar biz değildik. Ama bu olayın tam tersi bir hadise dolayısıyla başımız, derde girmişti. Sebebi de şu idi: O zamanki 5 yıllık Plana göre dizel motor sanayiinin kurulması için kamu sektörü görevlendirilmişti. Ancak bu kural yanlış yorumlandığı için, özel sektöre ait motor sanayii ile ilgili müracaatlar reddediliyordu. Biz Planlama Müsteşarlığına 1973 başında başladığımız zaman durumu böyle devralmıştık. Bu yüzden özel kesime ait bu tip yabancı sermaye talepleri reddediliyordu. Fakat o sırada biz meselenin aslını bildiğimiz için özel sektöre de söz konusu müsaadenin verilmesini benimsemiştik. Tam bu sıralarda Hema şirketinin bir müracaatı önümüze geldi. Bunda kuracakları dişli fabrikası için İngiltere'den alacakları kredinin Planlamaca kabulü isteniyordu. Aslında otomotivle alakalı olduğu için vazifeye başladığımız andaki anlayışa göre müracaatı reddetmemiz gerekiyordu. Fakat bir süre sonra bizim görüşümüz kabul edilmeye başlandığı için Hema'nın müracaatına uygun demek gerekiyordu. Fakat Hema'nın sorumlusu Eski müsteşarlardan Ahmet Sarp kredi için bir günlük sürelerinin kaldığını söylemesi üzerine 24 saat içinde cevap verilmesi zarureti hasıl oldu. Hikmet Çetin'in amcasının oğlu olduğu için iltimas etti denmemesi için onu devreden çıkardık ve müsbet yazıyı 24 saat içinde verdik. Bu sayede de Hema dişli fabrikası kurulmuş oldu. Fakat sonradan öğrendiğimiz dedikodulara göre bir süre sonra "bir günde evrak nasıl çıkar" diye hakkımızda soruşturma yapılmış. İşte Türkiye'nin bürokratik hayatının resmi. İşi yapmayanlar başarılı, işi süratle sonuçlandıranlar da ... Siz de artık ne derseniz deyin. Yazımızı bitirirken ülkemizde Ekonomik krizin sona ermesi ve normal siyasi hayata geçmemiz için, her zaman söylediğimiz bir sözü tekrarlıyoruz. Devlet teşkilatı her bakımdan yeni bir sağlıklı bünyeye kavuşturulmalıdır. Aksi halde hep "IMF"lik oluruz. Eskiden de olurduk ama o zaman hakikaten dövizsizdik. Şimdi döviz var, siyaset dünyamıza güven yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.