2002 bütçe konuşması

A -
A +

2002 bütçesi TBMM'ye, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Maliye Bakanımızca yapılan bir konuşma ile sunulmuş oldu. Aslında 1990'lı yılların en önemli ekonomik konusu olan mali krizin başlaması ve şiddetlenmesi ortamında hazırlanan bu bütçenin memnun edici olmayacağı hükümet dahil, toplumun bütün kesimlerince kabul edilecek bir durumdur. Biz bu açıdan konuya yaklaşarak muhalefetin ve iktidarın aynı üsluplarla aynı hususları söylediklerini belirtmek için sayın bakanın nutkundaki bazı önemli cümleleri aktarmaya çalışacağız. Nutka göre; dünya ekonomisinde 1999 yılında görülen iyileşme 2000 yılında da devam etmiş, ancak yılın sonlarına doğru yavaşlama başlamıştır. Bu yavaşlama 2001 yılında daha da artmıştır. 1999 ve 2000 yıllarında hızlı bir büyüme kaydeden gelişmekte olan ülkelerde makro ekonomik koşullar tersine dönmüştür. Son on yıldır küresel büyümenin motoru kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri ekonomisi önemli ölçüde yavaşlamış, Japonya ekonomisi durma noktasına gelmiş, bu ülkelere göre daha iyi konumda olan Euro Bölgesinde bile ekonomik faaliyetlerde yavaşlama işaretleri yoğunlaşmıştır. İşte bu şartlarda hükümet verdiği kararlarla 2000 yılından itibaren Türkiye ekonomisindeki istikrarsızlıkların temel nedeni olan kamu finansman dengesini kalıcı, sağlıklı bir yapıya kavuşturmayı, kamu açıklarının piyasalardaki baskısını azaltmayı, reel faizleri makul bir düzeye indirmeyi, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi ve yapısal reformları da gerçekleştirecek ekonomiyi sürdürülebilir bir büyüme ortamına kavuşturmayı hedefleyen üç yıllık bir istikrar programı oluşturmuştu. Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen 2000 yılı Kasım ayında karşılaşılan dalgalanmalar Şubat ayında meydana gelen kriz nedeniyle uygulanmakta olan programın para ve kur politikası bölümünde önemli bir değişikliğe gidilmiş, 22 Şubat 2001 tarihinde Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında dalgalanmaya bırakılmıştır. Ayrıca, hedefler yeniden gözden geçirilmiş ve uygulanmakta olan programın devamı niteliğinde, 14 Nisan 2001 tarihli "Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" açıklanmıştır. Ancak, özellikle mali piyasalarda yaşanan bu dalgalanmalar, ekonominin diğer bölümlerine de sirayet etmiş ve dengelerin bozulmasına neden olmuş, bu gelişmeler programın yeniden gözden geçirilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır. Gelinen noktada hükümet bir yandan ekonomiyi normal işleyişine döndürmek diğer yandan kamu maliyesini sağlıklı bir yapıya kavuşturarak, enflasyonu düşürmek ve büyümeyi sağlamak amacıyla yeni bir ekonomik programı uygulamaya koymuştur. Mali piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve dolayısıyla ekonomide yaşanan sorunlar enflasyon ve kur hedefinin revize edilmesini zorunlu kılmış ve bu nedenle ilave harcama yetkisi alınmasını gündeme getirmiştir. 2001 yılı içerisinde 4682 sayılı kanun ile yüce Meclisten 30 katrilyon 640 trilyon lira tutarında ödenek alınmıştır. Bilindiği üzere aşağı yukarı her gün hükümetin ekonomi politikası muhalefet tarafından tenkit edilmekte, iktidar tarafı ise aksini ifade etmektedir. Maliye Bakanımızın bütçe sunuşundan aynen aldığımız cümlelerle yapılan tenkitlerin genel mahiyeti rakamsal olarak birbirinin benzeridir. Arada üslup farkı vardır. Bu da gösteriyor ki ekonomik durumumuz genelde memnuniyet verici bir durum arz etmemekte, bunun sebebi ise bilhassa son on beş yılda iktidarda bulunan hükümetlerdir. Kanaatimizce mevcut iyi olmayışın sebebinin başında genelde partilerin hareket tarzlarını, daha ziyade kendi siyasi menfaatlerine göre ayarlamaları gelmektedir. Bir de, PKK olaylarının ülkeye verdiği büyük ekonomik hasarı gözardı etmememiz gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.