Dolar ve döviz tevdiat hesapları

A -
A +

Mevcut Mali Kriz ortamında döviz fiyatlarının artışı herkes gibi hükümeti de endişelendirdi, ve Dolar vasıtasıyla alışverişin sona erdirilmesi için çareler bulmaya sevketti. Bu sebeple biz 13 sene evvel dışarıdan getirilenler dışında yurtiçinde satın alınan dövizler için döviz tevdiat hesabı açılmasının yanlışlığına dair Tercüman'da 15/7/1988'de yazdığımız yazıyı sunmak istiyoruz: "Türkiye'de 1984'ten evvel en önemli ekonomik mevzuatın başında kambiyo kontrolü ile ilgili olanlar geliyordu ve 1960'lı yıllara kadar da "sınaileşmiş memleketlerin çoğunda bunlar mevcuttu." Bugünkü zengin durumlara gelişlerinde de bu düzenin büyük rolü olmuştur. Fakat bu ülkeler halen uyguladıkları serbest ekonomi sistemine, ani bir hareketle değil kademeli bir strateji tatbik ederek geçmişlerdir. Başka bir deyişle serbest ekonomi sistemi; gelişmenin meydana gelmesinin sebebi değil, sonucudur. Fakat memleketimizde bilhassa 1984'ten sonra uygulanan ekonomik politikanın mantığında, serbest piyasa düzeni, büyümenin en başta gelen aleti şeklinde yer almaktadır. Halbuki bugün yine tahdit vardır, fakat bu polisiye tedbirlerle değil, parasal önlemlerde gerçekleştirilmektedir. Kambiyo kontrolü mevcutken, mesela kumaş ithali için "kota" konulmazdı. Şimdi ise gümrük resmine ilaveten fon alınmak suretiyle ülkeye girişi kısıtlanıyor. Demek ki temelde "sınırlama fikri" her iki düzende de vardır. Ancak bunlar birincisinde "yasaklar" diğerinde ise "para düzenleme" fonksiyonu görürler Şimdi değineceğimiz konu ise "yasaklama" gibi bir tatsız olayla ilgili değil doğrudan doğruya salt mantıkla alakalı bir husustur. Bilindiği gibi Türk parası kıymetinin korunması hakkında 30 sayılı kararın 22. Maddesine göre bir kimse Türkiye'de "serbest piyasadan yabancı para satın alsa bunu bir bankada açtıracağı döviz tevidat hesabına yatırabilir. Bu sistemi -ki meşhur DGM'nin tek ayaklısıdır- 1967 Haziran'ında bir tebliğ ile Hazine ihdas ettiği zaman; yatırılacak dövizin yurtdışından sağlandığının tevsiki şartı vardı. Bunun sebebi de "karaborsadan alınanların bu hesap vasıtasıyla yurtdışına çıkışını" önlemekti. Çünkü tevdiat hesabına yatırılan döviz, istenildiği zaman çekilebilmektedir. Şimdi bu uygulamanın bizce şöyle bir mahzuru daha ortaya çıkmıştır: "Türk Lirası'nın aşırı değer kaybından endişe duyan Türkiye'de mukim bazı vatandaşlarımız, paralarını serbest piyasadan döviz alarak tevdiat hesabına yatırmaktadır." Bu da ister istemez "zaman zaman Tahtakale'de yabancı paraların daha da pahalanmasının" sebeplerinden biri olmakta, ayrıca mevduat kaçışını önlemek için bankaları faiz artırmaya itmektedir. Netice itibariyle önerimiz, "Türkiye'de ikamet eden vatandaşlarımızın; yurtiçinde satın aldıkları dövizlerle bankalarda yabancı para hesapları açmaları uygulanmasına bundan sonra nihayet verilmesi"dir. Bütün bunlarla ifade etmek istediğimiz husus dışardan geldiği ispat edilmeyen dövizlerin bundan böyle "döviz tevdiat hesaplarına" yatırılmasını önlemektir. Önerimiz kabul edilirse ülke içindeki dövizli alışverişler kanaatimizce ekonomik tedbir yoluyla büyük ölçüde önlenebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.