Karşılıksız para ve ekonomik istikrar

A -
A +

Son mali krizler dolayısıyla Sn. Kemal Derviş'in, devamlı olarak hükümet, karşılıksız para basmayacak tarzında ifadesini bulan sözleri ekonomik felsefe ve görüş itibariyle kamuoyunda layık olduğu değeri kazanırsa içinde bulunduğumuz iktisadi güçlüklerden kurtulmamız kolaylaşacak demektir. Çünkü karşılıksız para basmanın ülke için zararlı bir olay olduğu toplumda yer ettiği taktirde, iç politikada da aynı değerlendirmeye dayanan bir davranışın benimsenmesi beklenmelidir. Bu iş, ekonomik kurtuluşun çok önemli bir safhasına erişilmesi olarak kabul edilebilir. Karşılıksız para basmak iktisadi hayatta çeşitli manalara gelen önemli bir olaydır. Bunun tarihi gelişmesine ait tabloda; altın ve gümüş gibi kıymetli madenler mukabilinde çıkarılan kağıt paraların (banknotların) eskiden bazı ülkelerde karşılıksız olarak piyasaya sürülmeye başlanmasıyla suiistimal edilmiş olduğu görülür. Halen benimsediğimiz ekonomik sistemde ise, "Merkez Bankası'nca piyasaya çıkarılan para, istikrarlı bir ekonominin gerekli kıldığı miktarda olmalıdır" kaidesi geçerlidir. Bu sebeple, hükümetler ekonomik istikrarı bozmamak ya da düzeltmek için karşılıksız para çıkarmamağa özen göstermektedirler. Bu kaide şu suali akla getirmektedir. Acaba, ülkemizde hükümetler ne yaparlar ve yapmazlar da karşılıksız para basılmasına sebep olurlar. Başka bir deyimle, tedavüldeki banknot miktarı ne zaman gereksiz yere artar? Bu sualin cevapları oldukça çoktur. Biz bunlardan önemli olan üç tanesine temas etmek istiyoruz. Bütçe giderleri, gelirlerden fazla olduğu zaman hazine, ödemeleri yapmak için Merkez Bankası'ndan aldığı avansları çoğaltır. Buna ilaveten ayrıca, hazine bonosu veya tahvil yoluyla borçlanır. Hazine'nin aşırı borçlanması ve Merkez Bankası'ndan yüksek miktarda avans alması netice itibariyle ekonomik dengelerin bozulma sonucunu verir. Her iki olayın sebebi de devletin adil şekilde ve yeterli miktarda vergi alamamasından kaynaklanır. Tedavüldeki banknotları arttıran ikinci bir sebep de KİT Finansman açıklarının bütçeden karşılanamayan kısmının Merkez Bankasınca verilen veya ona eşdeğer kredilerle kapatılmasıdır. İşte, zaman zaman KİT mamüllerine yapılan çeşitli zamların gerekçesi de bu zararlı emisyon faktörüne engel olmaktır. Destekleme alımı konusuna giren zirai ürünlerin fiyatları ekonomik ve sosyal sebepler dışında başka bir ifade ile siyasi amaçlarla yüksek tutulduğu zamanlarda emisyonda ve ürün fiyatlarında tehlikeli artışlar meydana gelir. O halde, destekleme alımları konusunda karşılıksız para basmaya meydan verme korkusu iç politikada devamlı olarak hissedilirse ülke ekonomisi çok şey kazanacak demektir. Görülüyor ki karşılıksız para, iktisadi bünyenin sağlığı ile yakından ilgilidir. Mali krizi gidermeye çalışan hükümetimizin bu mevzuda gösterdiği hassasiyet ülkemiz için ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.