Beklentin pozitif ama rasyonel olsun!

Borsa İstanbul’da BİST100 endeksi geçen hafta çarşamba günü 10.383 ile yeni zirvesini test etse de, haftalık kapanışını 10.218 seviyesinden yaptı. Haftalık bazda sınırlı bir değer kaybı yaşayan borsada son bir aylık getiri yüzde 4,12 ve yılbaşından itibaren yükseliş yüzde 36,78 olarak gerçekleşti. Endeksin son üç işlem gününde 10.400 seviyesine yaklaştıkça satışlarla karşılaştığını ve bu noktanın bir direnç olarak öne çıktığını gözlemliyoruz.

 

 

Aslında 10.400, tesadüf bir seviye değil. Bu nokta, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, 2015 yılından bu yana endekste döviz bazında aşılamayan, 322 dolar direncine de işaret ediyor.

 

Öte andan BİST100, yine döviz bazında en son Mayıs 2013’te 510 dolar seviyesini görmüş, Aralık 2021’e kadar devam eden süreçte 117 dolara kadar gerilemişti. Ardından başlayan ve bugüne kadar süren yükseliş; aynı zamanda 2013-2021 düşüşünün yüzde 50 geri alma seviyesine de işaret eden 320 dolar noktasına kadar geldi. Dolayısıyla endeksin şu anda bulunduğu bu seviyelerde bir miktar dinlenmesini ve güç toplamasını doğal karşılamak gerekiyor.

 

HİSSELERDE NE OLUYOR?

Rasyonel ekonomi politikalarıyla birlikte yabancı yatırımcıların hisse senedi piyasalarına yüklü girişleri devam ediyor. 3 Mayıs ve öncesindeki beş haftada zaman zaman çıkışlar yaşansa da, yabancıların toplam hisse senedi alımları 534 milyon dolar olarak gerçekleşti.

 

Nisan ayında yabancı yatırımcıların en fazla aldığı hisseler; TÜPRAŞ, Sabancı Holding, Akbank, Yapı Kredi Bankası, Ereğli Demir Çelik, Turkcell, Aselsan, TAV Havalimanları Holding, İş Bankası ve Emlak Konut GYO olarak öne çıktı.

 

 

Yılbaşından itibaren bakıldığında BİST30 hisseleri arasında;

 

-Koç Holding yüzde 73,71, Yapı Kredi Bankası yüzde 65,64, Sabancı Holding yüzde 65,24, Akbank yüzde 65,15 ve Ford Otosan yüzde 61,10 getiri ile en fazla yükselen hisseler arasında yer aldı.

 

-HEKTAŞ yüzde 21,89, Borusan Boru yüzde 3,89 ve Gübre Fabrikaları yüzde 0,07 değer kaybı yaşadı.

 

-Kontrolmatik Teknoloji yüzde 6,91, OYAK Çimento yüzde 9,65, ASTOR Enerji yüzde 10,60, PETKİM yüzde 10,71 ve KOZA Altın yüzde 12,44 ile en az yükselen hisseler oldu.

 

TL varlıklara artan ilgi yabancıların tahvil alımlarında da görülüyor. Son 5 haftada yaklaşık 1,6 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleşti. Yine seçimlerin ardından yerlilerin döviz mevduatında 10 milyar dolarlık çözülme gerçekleşti. KKM hesaplarından önemli çıkışlar başladı, sadece 3 Mayıs haftasında 770 milyon dolarlık gerileme kaydedildi.

 

 

Bundan sonraki süreçte haziranda gri listeden çıkış ve temmuzda Moody’s tarafından not artışı gibi gelişmeler önümüzde duruyor. TCMB’nin geçen hafta verdiği mesajlarda da “rasyonel politikalara devam” vurgusu pekişti. Dolayısıyla pozitif beklentiler devam ediyor.

 

Ancak sadece borsa yatırımı anlamında değil genel anlamda şu alışkanlık devam ediyor; yüksek getiri arayışı…

 

Şu bir gerçek ki, 1-2 yıl öncesine göre kıyasladığımızda dipten yükselişler gayet yüksek oranlarda gerçekleşti. Tesis edilmeye çalışılan dezenflasyonist süreç, yatırım enstrümanlarında da kendini gösterebilir. Yani artık getiri beklentilerini de 3-5 kat değil, daha rasyonel seviyelere çekmek gerekebilir. Gelecek bir yıla ait enflasyon beklentileri ve mevduat faizinin bulunduğu seviyeleri dikkate alırsak; yüzde 50’nin üzerindeki bir getiri oranını da artık makul görmeye başlamalıyız diye düşünüyorum.