Nasıl bir şubat?

A -
A +

Epey hareketli bir hafta geride kaldı ancak kısa vadeli geçmişte likidite ve mevduat faizlerinin piyasaya yön verdiğini gözlemliyoruz. Şöyle ki;

 

-Geçen yılın son çeyreğinde artan jeopolitik riskler ve yükselen mevduat faizleri sebebiyle borsada zayıf bir görünüm izlemiştik.

 

-Bu süreçte borsada 8.562 zirvesinden başlayan gerileme 7.200’e kadar devam etmişti ve birçok hisse gördüğü zirve seviyeye göre yarı fiyatlarına kadar düşmüştü.

 

-Aralık ayının sonunda bankaların bilanço makyajlama hamlesi sebebiyle mevduat faizlerinde yüzde 50’nin üzeri görülmüştü.

 

-Ocak ayı ile birlikte oyunun kuralı, jeopolitik gelişmeler ve faizler üzerinden devam etti. Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğine vize vermesi ve ABD ile F-16 uçakları alımı konusunda yaşanan gelişmeler, Batı ile ilişkilerde pozitif rüzgâr estirdi.

 

-Yine ocak ayında yüksek seyreden kredi faizleri sebebiyle piyasada kredi talebi azaldı. Bankalar da yıllık bilanço dönemini kapattılar. Bu iki sebep hem para talep eden hem de para satan tarafında para ihtiyacının azalması anlamına geldi ve mevduat oranlarında bir miktar gerileme yaşandı.

 

 

 

OCAK AYININ LİDERİ BORSA

 

 

 

-Hem 1-3 ay vadede yüzde 42-45 aralığına çekilen mevduat faizleri hem likidite bolluğu hem de borsanın aşırı satılmış olması sebebiyle hisse senedi piyasaları yeniden gözde oldu.

 

-BİST100 endeksi ocak ayında yüzde 13,75 getiri ile, yüzde 6,0 civarında beklenen ocak ayı enflasyon rakamlarının da iki kat üzerinde getiri sağladı.

 

-Altın, döviz ve mevduat tarafındaki ocak ayı getirileri ise yüzde 4 seviyesinin altında gerçekleşti. Yani bu 3 yatırım enstrümanı reel anlamda bir getiri sunmadı.

 

 

 

DEPO İHALESİ VE BİST100

 

 

 

Gelelim güncel gelişmelere…

 

Merkez Bankası, şu anda yüzde 45 olarak belirlediği politika faizini, 1 yıl sonrası için beklenen enflasyona göre şekillendiriyor. Ancak yakın geçmişte olduğu gibi mevduat ve kredi faizlerinin, politika faizi ile bir uyumsuzluk içerisinde hareket etmesi hâlinde “Açık Piyasa İşlemleri” ile TCMB’nin piyasaya müdahalesi söz konusu olabiliyor. Bu kapsamda TCMB bir süredir TL Depo Alım İhalesi işlemleri ile piyasadan bir miktar TL likidite çekmeye başladı. Bu yolla piyasadan, geçtiğimiz hafta kapanışına göre ve yakın vadede, toplamda 500 milyar TL’nin üzerinde bir likidite çekildiği belirtiliyor. Bu tedbirin, mevduat faizlerinde yaşanan gerilemeyi durdurma etkisi olabilir. Ve mevduat oranlarına “sınırlı pozitif” bir yansıması görülebilir. Dolayısıyla geçen hafta 8.763 ile zirve seviyesini gören ve yine 8.665 ile en yüksek haftalık kapanışını yapan BİST100 endeksinin, bu kadar kısa sürede yaşadığı yükselişi de dikkate alarak, bir miktar dinlenebileceğini görebiliriz. BİST100 tarafında 8.550-8.350 bandının destek ve 8.750 seviyesinin direnç olarak kısa vadede takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu gelişmeler “nasıl bir şubat ayına başlayacağımız” konusunda da önemli ipuçları veriyor. Uzun süredir dikkat çektiğimiz gıda perakende, havacılık ve holding sektör hisselerinin piyasadan pozitif ayrıştığını da gözlemliyoruz. Borsada 8.750 üzerinde hareketlilik ise kısa sürede 9.000 puana varabilecek yükselişleri de beraberinde getirebilir.

 

 

 

DÖVİZ, KKM VE REZERVLER

 

 

 

Son dönemde döviz rezervlerinde sınırlı bir gerileme ve yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında bir artış yaşanıyor. Son açıklanan verilere göre 26 Ocak haftasında TCMB’nin rezervlerinde 930 milyon dolarlık bir gerileme yaşandı ve toplam rezervler 137,2 milyar dolar oldu. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı da aynı haftada 1 milyar dolar artarak, 178,3 milyar dolara geldi. TL dönüşümlü KKM hesaplarının artık devam ettirilmemesi sebebiyle piyasayı rahatsız etmeyecek şekilde yaşanan sınırlı döviz talebi normal karşılanıyor.

 

 

 

HAFTANIN VERİSİ TÜFE

 

 

 

Önümüzdeki haftanın en önemli verisi TÜİK tarafından yarın açıklanacak ocak ayı TÜFE rakamları olacak. Her yıl ocakta yaşanan ücret artışlarının fiyatlara yansımaları takip edilecek. Ve beklentiler aylık enflasyonun yüzde 6,0 seviyesinde gelmesi yönünde…

 

TCMB Başkanlığı ile ilgili yaşanan bazı gelişmelerin de cuma akşamı problemsiz olarak çözüme kavuşturulması pozitif… Fatih Karahan’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.