Sis bulutları dağılırken…

Türkiye’de piyasalar üzerinde de belirsizlik unsuru olarak öne çıkan siyasi bir konu geçen hafta geride kaldı. Ana muhalefet partisi CHP’nin iki kurultayının iptali istemiyle açılan davalar kabul edilmedi. Böylece özellikle borsa tarafında önemli hareketliliklere sebep olan bu konu ajandadan çıktı.

 

Cuma günü stresin ortadan kalkmasıyla birlikte Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi %3,14 prim yaparak 10.941 puandan kapanış yaptı. Borsada haftalık prim ise %7,18 oldu. Böylece endeks, önceki 4 haftada yaşadığı düşüş serisini de sonlandırmış oldu. BİST 100 geçen hafta aynı zamanda 100 günlük ortalamaya işaret eden 10.630’u aştı ve 50 günlük ortalamanın yakınlaştığı 10.900 desteğinin de hemen üzerinde kapanış yaptı. 

 

***

 

Bundan sonraki süreçte borsayı, ekonomik gelişmelerin daha ağırlıklı yön vereceği bir dönem bekliyor. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının geçen haftaki faiz kararı önemli mesajlar veriyor.

 

TCMB, önceki 2 toplantıdaki yüklü faiz indirimlerinin ardından bu toplantıda 100 baz puan indirime gitti. Karar metninde enflasyonun ana eğiliminin yükseldiği, dezenflasyon sürecinin yavaşladığı ve başta gıda olmak üzere son dönemdeki fiyat gelişmelerinin bu süreç üzerinde riskler oluşturduğuna dikkat çekildi. Aynı zamanda bundan sonraki süreçte politika faizine ilişkin atılacak adımlarda da enflasyonun dikkate alınacağı ve “ara hedeflerden” belirgin ayrışma hâlinde para politikası duruşunun sıkılaşacağı da vurgulandı.

 

Buradan yola çıkarsak, kısa vadede piyasanın önünde iki önemli tarih var. 3 Kasım’da gelecek ekim ayı TÜFE verisinin %2,5’e yakın gerçekleşebileceği tahmin ediliyor. Daha yüksek bir aylık enflasyon, daha sıkı para politikasının habercisi olabilir. 7 Kasım’da ise TCMB, yılın son enflasyon raporunu açıklayacak. Burada öne çıkabilecek yeni tahminler de para politikası açısından öncü sinyaller verebilir. Piyasa, bu süreci “bekle-gör” konumunda geçirebilir.

 

 

 

 

 

 

Ömer Faruk Bingöl'ün önceki yazıları...