27. haftada görev yapan hakemlerin değerlendirmesine geçmeden önce iki hususa dikkat çekmek istiyorum. Milli maçlarda okunması mecburi olan İstiklal Marşımız'ın liglerimizde okunmasının gelenek haline geldiğini görüyoruz. Hep bir ağızdan, bütünlük halinde, disiplin ve saygı ortamında gerçekleşirse çok güzel. Ancak maçlarda bu ortamın sağlanamadığını görmekteyiz. Oluşan çirkinlik ve gürültü kirliliği İstiklal Marşımız'a açık bir saygısızlıktır. Kuralı ve mecburiyeti olmayan uygulamayı ilgililer tekrar gözden geçirilmeli. Diğer bir konu ise yöneticilerin olumsuz demeçleriyle olayların protesto şeklinde sokağa taşırılması. Kalan 7 hafta her açıdan kritik. 10'un üzerinde takım düşme hattında, 3 ekip ise şampiyonluk mücadelesi veriyor. Deyim yerindeyse, 'Ortalık can pazarı'. Başta hakemler olmak üzere bütün ilgililer dikkat etmeli, sporun sevgi, kardeşlik ve barış olduğu unutulmamalı. Beşiktaş-Denizli maçını yöneten Metin Tokat, güven duyulan biri. Şansı varmış, karşılaşmadaki hataları neticeye tesir etmedi. Karşılıklı atılan ikişer golde hatası yok. Kaleciye bilerek ayakla geri pas uygulamasında standardı yakalayamadı. 47.dakikada Erman'ın kaval kemiği - ayak karışık Asper'e verdiği pas, rahat ortamda bilerek yapılan bir hareket. Top kaval kemiğine mi yoksa ayağına mı geldi tartışmaları yapılsa dahi bu karardan dolayı Metin Tokat eleştirilmemeli. Atışın yapıldığı yer tespiti ile gol çizgisinde barajın kurdurulamaması Tokat'ın zaafı. 65.dakikada Bayram cezasahasında Ali Tandoğan tarafından düşürülmedi. Yanlış verilen penaltının gol olmaması hakem şansı. 76.dakikada Alper, can havliyle İlhan'a değil, topa dokunuyor. Oyunun devam ettirilmesi doğru ama Asper'e gelen top 'Kaleciye bilerek verilen pas' kuralındaki yoruma hiç girmiyor. Sevgili Tokat, anlaşılan son 7 haftada zor maçlar yöneteceksin. Aman dikkat et... 2-2'lik F.Bahçe-Malatya mücadelesini yöneten Serdar Tatlı için de aynı uyarıyı yapmak görevimiz. Tatlı'yı da zor maçlar bekliyor. 12. kurala (Fauller ve fena hareketler) dikkat etmeli. Ayrıca, gol şansı olan atakları yanlış ofsayt bayrağıyla kesen yardımcı hakemleri de MHK uyarmalı. 80.dakikada Revivo'nun ayağından filelere giden topta İsrailli oyuncu açık ofsayt. 34. dakikada Fazlı'nın golü öncesi topla elin oynaması yok. Olsa olsa yakın mesafeden çarpma olur. Bu kararlarda Serdar Tatlı haklı. 22.dakikada barajı ve 9.15'lik mesafeyi bozan Ogün'e sarı kart, kural gereği. Ama atışın tekrarında Ogün'ün aynı hatalarını görmemek bir önceki uygulama ile çelişti. 54. dakikada Şakiri'nin attığı gol öncesi Z.Mirkoviç - Fazlı mücadelesini Serdar Tatlı iyi yorumlayamadı. Z.Mirkoviç topa hakim vaziyetteyken, ayak, diz ve elle Fazlı tarafından oyun dışı kalıyor. Bu pozisyonda Z.Mirkoviç'in faul beklentisi içinde mücadeleyi bırakması hakemin yorumunu değiştirmemeli. G.Antep-İstanbulspor maçında Çetin Sarıgül vasattı. Cezasahasındaki hareketlere çok dikkat etmeli. Güven attığı golle bir anda Sarıgül'ü de kurtardı. Diyarbakır-Kocaeli maçında Musa Eryılmaz da vasat bir yönetim gösterdi. G.Birliği-Antalya maçında Bülent Demirlek, zor pozisyonlarda cesur kararlar vererek takdir topladı. Selçuk Dereli de Samsun-A.Gücü müsabakasında başarılı bir yönetim gösterdi. Reha Biçici (Bursa-Y.Yozgat), Kâzım Erçakır (Göztepe-Rize) neticeye tesir eden bir hata yapmadı.