Olaylı maçlar tartışmalı kararlar

A -
A +

Süper Lig'in bitimine 3 hafta kala, şampiyonluk hesapları yapan G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş'ın İstanbul'daki maçları hayati önem taşıyordu. İki FIFA hakeminin yönettiği G.Saray-İstanbulspor ve F.Bahçe-Beşiktaş maçlarını; önemli pozisyonları, kırmızı kartları ve kahramanlarıyla kurallar çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağım. Ferdi'nin (İstanbul) ihracı: Cenk ve Murat gibi ikili mücadelelerde sert oynamayı yeğleyen Ferdi, 20.dakikada topa dokunmasına rağmen Hasan Şaş'ın abartılı şekilde kıvranmasının kurbanı oldu. Çarpışmada temas olsa dahi kötü niyet yoktu. Zdravkov'un ihracı: 35.dakikada cezasahasında yüzde yüz gol şansında Ümit Karan'ı elle çekerek düşürdü. Verilen penaltı ve gösterilen kırmızı kart doğruydu. Yardımcı hakem Binali Kartal, kendi sahasından fırlayan oyuncuya yanlış bayrak çekmekle dostlarını utandırdı. Orhan Erdemir; Ferdi'ye gösterdiği kırmızı kart hariç, maçın genelinde kararlarında başarılıydı. Hakemi maçtan sonra ailesiyle herhangi bir yerde yemek yemesinde başka manalar aramak da dile getirenlerin ayıbı. Ali Eren'in ihracı: 34.dakikada sahip olduğu topu ayakla oyuna soktuktan sonra Serhat'ın dirsek ve vücut darbesiyle karşı karşıya kalıyor. Yere düşen Serhat'ı eli ve ayağıyla itiyor. Vurma sözkonusu değil. Kurallara göre iki oyuncuya da sarı kart çıkmalıydı. Ümit Özat'ın ihracı: 54.dakikada İlhan'a arkadan ayakla müdahalesi sarı kartı gerektiriyordu. Ancak 76.dakikada kırmızı karta sebep olan sarı kart ağırdı. Çünkü Tamer'e yerde hareketine sadece serbest vuruş kararıyla yetinilmeliydi. İlhan Mansız'ın ihracı: O dakikaya kadar ilk sarı kartı çoktan hakeden bu futbolcu, 84.dakikada yerde yatan Abdullah'la mücadelesinde direkt kırmızı kart gördüyse karar yanlış. Eğer, küfür etmekten gördüyse ihraç tartışılmaz. Evren Dölek'in vicdanında saklı bir olay. Ceyhun'un ihracı: 57.dakikada Baya'yı arkadan elle çekmekten gördüğü sarı kart doğru ama 87.dakikadaki hareketi disiplin cezası gerektirmezdi. Çünkü taç atışında zaman çalmıyor, topu kısa mesafeden arkadaşına veriyordu. Evren Dölek; Ali Eren'le Serhat'ın ikili mücadelesini doğru yorumlayamadı. Maçın kırılma noktası olan bu pozisyonda Muhittin Boşat'a yanlış yaptırarak, geri kalan bölümdeki yönetimini de olumsuz etkiledi. Yere düşürdüğü bayrağa basan Ronaldo'ya disiplin cezası verdiremedi. Hakemin görebileceği pozisyonlara bugüne kadar görülmemiş müdahalelerde bulunarak ayrı bir rekorun sahibi oldu. Son 4 haftadır devamlı görev alan Boşat, 12 Süper Lig, 1 İkinci Lig maçına çıkarak futbolun ağır yükünü çeken isimlerden biri. Belli ki; biraz yorgun düşmüş... Derbideki disiplin uygulamaları ile standardı yakalayamadı. Bir de yardımcı hakemin gereksiz ve oyuna haksız müdahaleleri olunca Boşat, İnönü'de epeyce zorlandı. Öyle ki; anons yaptırmayı bile aklına getiremedi. Tek şansı, atılan gollerde hatasının olmaması ve maçın olaysız bitmesiydi. MHK; gündemdeki çete - kadın - şike olaylarında hakemini savunamayan bu kurum, bir hakemin ailesiyle yemek yemesini bile savunamazdı zaten. Ligi 36 hakemle değil de 5 - 6 hakemle idare etmeye kalkışmanın sonucunun bu olacağı baştan belliydi. Haftanın olaylı ve zor bir maçı da, Diyarbakır-Ç.Rize mücadelesiydi. Başarılı yönetiminden dolayı tek kelimeyle Metin Tokat'a teşekkür etmek lâzım. Mustafa Çulcu, Trabzon- Malatya; Erol Ersoy, Samsun-Denizli; Ali Şahan, A.Gücü-Y.Yozgat; Selçuk Dereli, Göztepe-G.Birliği; Murat Ilgaz, G.Antep-Kocaeli ve Ünsal Çimen de Bursa-Antalya müsabakalarındaki yönetimleriyle teselli bulduğumuz hakemler oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.