Derbi, Erdemir'in işi

A -
A +

Süper Lig'in 26.haftasında oynanan G.Saray-Beşiktaş derbisi, saha içinde ve dışında olaysız geçti. Sporcusundan yöneticisine, seyircisinden gazetecisine kadar herkeste bir güven vardı. Bu güven ortamını, maç öncesinde ve devamında sağlayan hakem Orhan Erdemir'di. Hakemlik müessesesinin çok tartışıldığı şu günlerde Erdemir'e, hakem olarak sağladığı bu güven ortamından dolayı kamuoyu olarak ne kadar teşekkür etsek azdır. 53 puanlı iki takımın oynadığı derbi müsabakası için taraflı tarafsız herkes bir şeyler söyleyebilir. Hatta yıllarca hakemlik yapmış yorumcular bile... Ama bir gerçek var. Orhan Erdemir, zor bir maçın altından alnının akıyla kalktı. Müsabakayı hani yakından tanıdığımız ve sevdiğimiz 'İtalyan Collina gibi yönetti' dersek abartmış olmayız. Herşeyden önce 90 dakika boyunca otorite zaafı göstermedi, sakin kaldı. Futbolcuların iyi niyetli olduğunu tespit edince, ikili mücadelelerden doğan disiplin uygulamalarına kuralların elverdiği çerçevede dikkatli ve titiz davrandı. Oyuncuların ciddi sakatlığa maruz kalmaması, sertliğin oyun gereği olduğunu gösteriyordu. Pozisyonlara gelince; Ahmet Yıldırım'a ikinci sarı karttan kırmızı çıkması, yerinde bir karar. Bu karara yol açan serbest atışta topun yerinden kullanılıp kullanılmadığını tartışmak gereksiz. 76.dakikada Arif'in İlhan'a tehlikeli hareketine gösterilen sarı kart hakemin yorumu. Bu kararda kötü niyet aramak haksızlık olur. 90. dakikada cezasahasında Bülent Korkmaz, elle ve ayakla düşürecek hareketi yapmadan İlhan kendini yere bırakıyor. Devam kararı doğru. İlhan'a sarı kart verilmeyişi hakem Orhan Erdemir'in başarısını gölgelemez. Sonuç olarak, hakem Erdemir, otoriter ve güven duyulan kişiliğiyle, paniğe kapılmadan, etki altından kalmadan, süper kondisyonuyla ve doğru zamandaki tutarlı davranışlarıyla Ali Sami Yen'den alkışlarla ayrıldı. Haftanın diğer önemli 90 dakikasında Antalya-F.Bahçe kapışırken, burada görev alan hakem Erol Ersoy içinse olumlu ifadeler kullanmak mümkün değil. Kendisine çok güvenilmesine rağmen, Erol Ersoy'da anlaşılmaz bir formsuzluk gözleniyor. Müsabakanın neticesine etki edebilecek üç pozisyon var ki, Ersoy'un verdiği kararları anlamakta güçlük çektim. 49.dakika oynanırken, Z.Mirkoviç, yüzde yüz gol şansı olan Atilla'yı dirsekle oyun dışı bırakıyor. Kurallar, kırmızı kart ve serbest vuruş diyor. 55.dakikada Rüştü cezasahası dışında topu elle çeliyor. Ersoy ve yardımcısı Ayçiçek pozisyona hakim. Bu pozisyonda Şenol'un ters istikamette koştuğu dikkate alınırsa bariz gol şansından dolayı Rüştü ihraç edilmeli ve serbest vuruş kararı verilmeli. Ersoy ise iki pozisyonda da oyunu devam ettiriyor! 78.dakikada Antalyasporlu Şenol, yerden havaya kalkan sol ayağı ile Lazetiç'i cezasahasında düşürüyor. Açık penaltı. Erol Ersoy bu pozisyon için de 'devam' diyerek hatalarını sürdürmüş oluyor. Tartışmalı bir maç da Cem Tosyalı'nın yönettiği Ç.Rize-G.Birliği mücadelesiydi. Ç.Rizeli Hasan Özer'in cezasahasında maruz kaldığı iddia edilen 2 pozisyondan birinde arkadan çekme, ikincisinde ise havadan yüklenme var. Tosyalı, bu açık penaltıları göremedi. Aynı şekilde, Samsun-İstanbulspor müsabakasını yöneten Murat Ilgaz da, Ertuğrul'a yapılan bir penaltıyı es geçti. Haftanın başarılı hakemleri arasında genç bir isim olarak Cüneyt Çakır göze çarptı. A.Gücü-Diyarbakır mücadelesinde cesur kararlar vererek MHK'ya adeta, 'Bana daha sık maç verin' mesajını iletti. Muhittin Boşat, Y.Yozgat-Trabzon, Metin Tokat, Malatya-G.Antep, Sebahattin Şahin, Denizli-Göztepe, İsmet Arzuman, Kocaeli-Bursa maçlarında neticeye tesir eden herhangi bir hata yapmadı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.