Üst seviyeye gelmiş her hakemin bir geçmişi vardır. Kim kiminle ilişkili diye sorarsanız, yaşayanlar ve ilişki kuranlar bu gerçeği çok iyi bilir. Beşiktaş-Kocaeli maçını yöneten Mutlu Çelik bunlardan biri. İyi çocuk, hoş çocuk ama sahada ne zaman ne yapacağını bilemezsiniz. Oyun kurallarıyla karışık, kendi kafasındakileri de geçerli. Küfürün kalkmasını istisnasız herkes istiyor. Metin Tokat dernek başkanı ve FIFA hakemi. Geçen haftaki G.Saray-F.Bahçe maçında ëküfürün babasıí tarifine uygun, devamlı kötü tezahürat vardı. Sayın Tokat sessiz...Beşiktaş-Kocaeli karşılaşmasında ise kötü tezahürata 76 dakika sabredeceksin, ne zamanki Kocaeli taraftarı "Hakem gol gol... Hakem buraya" diye bağırınca maçı tatil etmek için son uyarını yapacaksın. Bu hem çifte standart, hem de müsabaka talimatlarının istismarıdır. Küfürle ilgili yaşanan bir sürü haklı gerekçeler varken, bu sözlere kafayı takmak, olsa olsa Çelik'in kendine ait bir yorumdur. Hatırlatalım, yakın tarihteki Kocaeli-Samsun maçında da seyirci bu şekilde cezalandırılmıştı. Bu arada Çelik'in müsabakayı iyi yönettiği de söylenemez. İlhan'ın Hasan'a tekmesi cezasız kalıyor. 29.dakikada Faruk ceza sahasında topla eliyle oynamıyor, Hasan'ın da Tümer'e teması yok, verilen penaltı neyin nesi? Hele çıkan sarı kartın oyun kurallarında izahı yok. Tayfur'a gösterilen kırmızı kart çok ağır. Rakibinin de cezasız kalması ayrı bir yanlışlık. İlhan'ın itilmesinden gerçekleşen penaltı kararıyla aynı futbolcunun sayılmayan golündeki ofsayt tespitleri ise doğruydu. G.Birliği-G.Saray maçını yöneten Ali Aydın istikrarlı ve başarılı yönetimlerine bir yenisini ekledi. Birkaç ikili mücadele pozisyonunda faul vermeyip, avantajı uygulaması oyunun güzelliğini artırıcı sebeplerdi. Otoritesi ve müsabakaya getirdiği yorumuyla zor müsabakayı rahat yönetti. F.Bahçe-Denizli mücadelesinde görev yapan Murat Ilgaz, genelde başarılı bir grafik çizdi. Pozisyonları yakından takip etti, kuralları iyi uyguladı. Ancak, Ali Tandoğan'ın Abdullah'ın ayağına basması ile Ogün'ün Tolunay'ı arkadan itmesini tespit edebilseydi, kuşkusuz puanı daha da artacaktı. Mustafa Çulcu, Trabzonspor-Ankaragücü mücadelesinde fazla zorlanmadı. Hasan, Rogerio'yu eliyle çekip düşürüyor, Cafer, Osman'ı ceza sahasında itiyor, verilen iki penaltı da doğru. Osman'ın A.Gücü ceza sahasında kendini yere bırakmasını da iyi görüp, oyunu devam ettiren Çulcu, disiplin uygulamalarınında da yerinde kartlar gösterdi. Diyarbakır-Samsun maçında M.Yılmaz'ın ağlara giden topunda Phiri'nin ofsayttaki pozisyonunu iyi değerlendiren Zafer Önder İpek, Kona'nın ceza sahasında kendini yere atmasına penaltı çalmasını yadırgadık. Süper Lig'deki ilk maçına çıkan Cüneyt Çakır, Malatya-Rize karşılaşmasında otoritesi iyi, kararları ise tartışmalıydı. Mapeza'nın Tetteh'e faul gerektirecek bir hareketi yok, dolayısıyla penaltı yanlış. Koray'ın da Nesim'e yapmış olduğu harekete sarı kart verilmez. Karar yanlış da olsa itirazdan ikinci sarıdan kırmızının çıkması doğru. Babası MHK Asbaşkanı kaldığı sürece "iyi niyetli ancak gölgede kalan hakem" konumundan kurtulamayacaktır. Serdar Tatlı, Göztepe-Y.Yozgat maçında başarılıydı. Aynı şekilde, bir penaltının da doğru değerlendirildiği Bursa-İstanbulspor karşılaşmasında Sabit Hacıömeroğlu iyiydi. Orhan Erdemir; G.Antep-Antalya maçında her zaman olduğu gibi mükemmele yakındı. Bilhassa yardımcıları; Turgay Güdü ile Fahir Ersoy, ofsaytla ilgili tespitlerle takdir topladı.