Milli Takımımız'ın da katılacağı 2002 Dünya Kupası için açıklanan 36 hakem arasında ne yazık ki; Türk hakemi yok. Bu gerçek üzücü olduğu kadar, düşündürücü de...Milli Takımımız'dan teknik direktör Şenol Güneş ve ekibi ne kadar sorumluysa MHK Başkanı Bülent Yavuz ve ekibi de hakemlerden o derece sorumludur. Güneş ve arkadaşları, Uzakdoğu'ya gitmenin gururunu yaşarken, Bülent Yavuz ve ekibi ise başarısızlık karşısında topu sağa sola atmaktadır. Başarısızlığı kendisi kabul etmese de, bütün spor kamuoyunun böyle düşündüğünü bilmesini isteriz. İkinci yarının değerlendirmesine, futboluyla, tribündeki olaylarıyla ve hakem kararlarıyla gündeme oturan Trabzon-Beşiktaş maçıyla başlıyoruz. Herşeyden önce, maçı 84 dakika saha içinde herhangi bir olaya meydan vermeden başarıyla yöneten hakem Serdar Tatlı ve arkadaşlarını kutluyoruz. 17.dakikada Beşiktaş'ı 1-0 öne geçiren serbest vuruş kararında Cem, Ahmet Dursun'u kolundan çekiyor. Karar doğru. Ümit'in ve Hasan'ın rakiplerine arkadan müdahalelerine gösterilen sarı kartlar yerinde. 81. dakikadaki penaltıda, Hasan, Ümit'i vücut darbesiyle düşürüyor. Hakem Tatlı'nın penaltı kararı yine doğru. Maça damgasını vuran tribünden kaynaklanan olaylardı. Herkes biliyor ki; seyircinin tepkisi kendi takımına, yani Trabzonspor'a. Hakeme ve oyunculara fiili bir müdahale sözkonusu değil. Ancak tribünlerden saha kenarına zaman zaman koltuk fırlatma ve yabancı cisim atma sözkonusu. Ve hakem Serdar Tatlı, olayların bitmesini yaklaşık 35 dakika bekliyor. Gerekli tedbir alınmayıp, olaylar devam edince de 'tatil' kararını veriyor. Burada hatalı olan Trabzonspor yönetimi ve emniyet mensuplarıdır. Olay çıkan bölüm, anında kontrol altına alınır ve müsabakaya devam edilebilirdi. Ancak onlar da sadece seyretmekle yetindiler! Müdahale yapılsaydı ortalık 5 dakika içinde yatışır, onca koltuk kırılmaz ve bordo-mavili camia da bu kadar olumsuz bir imajla gündeme oturmazdı. Diğer maçlara gelince; G.Saray-G.Antep mücadelesinde, Metin Tokat tecrübesine yakışan bir yönetim gösterdi. Ümit Karan'ın sayılan, Sergen'in ise sayılmayan golündeki kararlar doğru. Batista ve Hakan'ın sakatlanmalarına sebep olan müdahaleler oyun gereği. Bülent Uzun'un yönettiği Samsun-F.Bahçe mücadelesinde neticeye tesir eden bir hakem hatası olmadı. Kararlar, çoğunlukla doğruydu. Kocaeli-Ç.Rize maçında Orhan Erdemir, penaltı dahil, verdiği kararlarda isabetliydi. Y.Yozgat-Denizli karşılaşmasını yöneten Yılnur Önen, iki kırmızı kart gösterirken doğru tespitler yaptı. Kuddusi Müftüoğlu'nun yönettiği Bursa-Göztepe maçında, Okan'ın iki hareketi vardı. İlkinde, rakibini cezasahasında elle tutup topa vuruyor, diğerinde ise kendini cezasahasında yere atıyor. Müftüoğlu iki pozisyonda da doğru kararlar verdi. Fakat, Bursa kalecisi Kelemen'in arkadaşlarından gelen pası, elle tutmasını iyi değerlendiremedi. Burada endirekt atış olmalıydı. Musa Eryılmaz (Malatya-İstanbul), Şahin Taşkınsoy (A.Gücü-Antalya), Mustafa Çulcu (D.Bakır-G.Birliği) neticeye tesir etmeden başarılı yönetimler gösterdi. G.Saray-Kocaeli erteleme maçını yöneten Ali Aydın, her zaman olduğu gibi iyi performans gösterdi.