Zemine dikkat!

Yağışlar bollaştı, sahalar bozuluyor, herkes tedbirini almalı. Çim sahaların bakımından tutun da, futbolcusundan hakemine kadar bütün ilgililer yaptığı işe çok dikkat etmeli. Oyun kuralları değişmeyeceğine göre bilhassa hakemler yağışlı havalarda ağırlaşan zeminlerde maç yönetirken daha dikkatli olmalı. Bu haftanın değerlendirmesine G.Saray-Samsun maçıyla başlamak istiyorum. Murat Ilgaz tecrübeli bir hakem. Zaman zaman kendisini biz de eleştirdik... Hakemliğinin de son dönemleri. Bu sezon yönettiği maçlarda başarılı olmuştur. Havanın sağanak yağışlı ve zeminin çok kötü olması bir hakem için zor ama yanlış kararlar vermeyi gerektirmez. 27.dakikada cezasahasının içinde Hasan Şaş'a bir temas yok. Devam kararı doğru ama, ilgiliye centilmenliğe aykırı hareketten neden sarı kart gösterilmez! 34.dakikada Ercan cezasahasında Perez'le topa vurmak için ikili mücadelede bulunuyor. Bu sırada kaygan zeminde yere düşen Ercan'ın top eline çarpıyor. Her iki pozisyon da oyun gereği. Kasıt yok, penaltı kararı ağır ve haksızlık değil mi? 72.dakikada Ertuğrul cezasahasında topa vurmak isterken, Suat tarafından formasından çekiliyor, neden penaltı düdüğü ötmüyor? Vedat'ın kontrolsüz bir şekilde cezasahasında M.Yılmaz'ı ayağı ve kalçasıyla düşürmesi penaltı ama yüzde yüz bariz gol şansı olan bu pozisyonda Vedat'a kırmızı kart neden unutulur? Göztepe-F.Bahçe maçını yöneten Ali Aydın'a gelince; Aydın'ın hakemliği zevk vermeye başladı. Üstün kondisyonu ile her ikili mücadeleyi yakından seyrederek, arkadan müdahalelerdeki disiplin cezasını yerinde ve zamanında değerlendirmek suretiyle hakemlik dersi verdi. Kritik pozisyonlarda verdiği kararlar da alkışlanacak yöndeydi. Beşiktaş-Malatya müsabakasını yöneten Serdar Tatlı için de aynı güzel ifadeleri söyleyebiliriz. Bütün ikili mücadelelerde doğru tespitler yapan Tatlı, 40. dakikada maçın başarılı ismi İlhan'ın kendini cezasahasında kasten yere atmasına da sarı kart gösterseydi, mükemmele ulaşırdı. Çok tartışılan pozisyonda ise İbrahim'e yapılan ayak teması cezasahası çizgisi dışındaydı. Bu noktayı iyi tespit eden Tatlı, maçta yıldızlaşan Tümer ve İlhan kadar başarılıydı. Bu sezon ikinci maçına çıkan Ferhat Gündoğdu, Trabzon-Antalya maçında şanssızdı. İkili mücadelelerdeki tespitlerinde her hakemin yapacağı masum hataları yaptı ama; 59.dakikada Da Silva'nın attığı gol öncesi Guintchev'e yaptığı engellemeyi kaçırması talihsizlik. MHK'nin de bu genç hakemi iki ayda bir maça görevlendirmesi ayrı handikap. Hava şartları ve zeminin kötü olduğu İstanbul-Y.Yozgat maçında Sadık İlhan, neticeye tesir etmeden vasat bir yönetim gösterdi. İlk yarı Yozgat adına rakip filelere gönderilen topta verilen ofsayt ile Preko'nun cezasahası çizgisi üzerindeki düşüşüne devam kararları doğru. Ali Uluyol Diyarbakır-Denizli maçında başarılı oldu. Verdiği penaltı kararında haklıydı. G.Antep-G.Birliği müsabakasını yöneten Mustafa Çulcu'nun, Fatih'in topu ağlara gönderdiği pozisyon öncesi kaleci Patrick ile havada buluşmasındaki yorumunu tartışmamak lâzım. Gol iptâlinde doğru karar veren Çulcu, verdiği penaltıda haklıydı. A.Gücü-Kocaeli maçında görev alan Bülent Uzun, genelde iyi maç yönetti, ama cezasahasında Ayew ile Yılmaz'ın mücadelesini penaltı ile değerlendirebilseydi, çok iyi olurdu. Sebahattin Bitirim'in ise Bursa-Rize mücadelesinde neticeye tesir eden hata yapmadığı gözlendi.