Patlamaya hazır bomba

A -
A +
03.02.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Çek Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 5. Maddesi ile Çek Kanununun 7'nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan "bir yıla kadar hapis" ibaresi "Cumhuriyet Savcısı tarafından üçyüz Türk Lirasından üçbin Türk lirasına kadar idarî para" şeklinde değiştirilmişti. 2011 yılı Ocak ayında bankalara ibraz edilen çek adedi 1.524.853 adet iken, 2011 Şubat'ta 1.439.014 adet, 2011 Mart ayında ise 1.549.948 adet olarak gerçekleşmiş. Şimdi bu verileri bir kenarda tutalım ve 2012 Ocak-Şubat-Mart verilerine bakalım. 2012 yılı Ocak ayında bankalara ibraz edilen çek adedi 1.957.945 adet iken, 2012 Şubat'ta 1.519.564 adet, 2012 Mart ayında ise 1.281.858 adet olarak gerçekleşmiş.
Verilerin içinde çok fazla boğulmadan şunu söyleyelim: Çek Kanunu'nda değişiklik yapılana kadar çek kullanımı 2012 Ocak ve Şubat'ta artmış ancak sonrasında çek kullanımında düşüş başlamış. 2013 yılına baktığımızda 2013 yılı Ocak ayında bankalara ibraz edilen çek adedi 1.497.932 adet iken, 2012 Şubat'ta 1.397.038 adet, 2012 Mart ayında ise 997.587 adet olarak gerçekleşmiş...
Basitçe ifade etmek gerekirse yıllar itibariyle ticaret hayatının en önemli unsuru olan çek kullanımı azalıyor. Çek kullanımı azalınca acaba piyasada senet mi kullanılıyor, diye Merkez Bankası verilerine baktığımızda, protestolu senet verilerine göre 2011 yılı Ocak-Şubat ve Mart ayında 74.624 adet-60.631 adet ve 73.406 adet olarak gerçekleşmiş. 2012 yılı Ocak-Şubat ve Mart ayında 77.755 adet-80.151 adet ve 79.788 adet olan protestolu senet verileri, 2013 yılında 98.363 adet-82.790 adet ve 84.028 adet olarak karşımıza çıkıyor...
Bu sayısal verilerden de açıkça görüleceği üzere Çek Kanunu'nda yapılan değişiklik sonrasında çok net bir şekilde ticari hayatta senete doğru hafif bir kayış söz konusu.
Pekiyi 2011'den 2013'e çek kullanımında yüksek oranda düşüş oluyorken ve protestolu senetler üzerinden gittiğimizde çeklerdeki sert düşüşe karşı piyasada kullanım açığını kapatacak kadar senet kullanılmıyorken, piyasanın dinamikleri nasıl işliyor? İşte esas soru bu. Hemen söyleyelim, piyasada satıcılar ve alıcılar karşılıklı ticarette artık çek ve senetsiz diğer bir anlamda tam veresiye borçlanıyorlar, veresiye mal satıyorlar. Çekte yaptırım olmadığı için ve bankaların sorumlulukları ödenmeyen çek başına 2013 yılı için 615 TL ile sınırlı olduğu için, çek sadece bir kâğıt parçası. O nedenle kanun sonrası "karşılıksız çek miktarında artış yok" demek sadece bir şehir efsanesi. Kullanımı düşen bir ödeme aracında "karşılıksız kalan miktarın düşmesi" de normal.
Piyasada sistem karşılıklı güvene dayalı olarak işliyor. Bankaları sorumluluk dışında tutmak ise büyük bir riski beraberinde taşıyor. Piyasalar patlamaya hazır bomba gibi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.