Sorunlarla dolu gıda sektörü

A -
A +

Pazartesi günü sizlere bugün için hafta sonu Mardin'de katıldığım Çalıştay'da Gıda Sektöründe ortaya çıkan sorunlardan bahsedeceğimi söylemiştim. MÜSİAD tarafından düzenlenen "Büyümenin Sistematiği" konu başlıklı 83. Genel İdare Kurulu Çalıştayı'nda 13 sektörde çok yoğun çalışmalar gerçekleştirildi. Gıda Sektörü çalıştayı en yoğun katılımın yaşandığı toplantı oldu.  Türkiye'nin dört bir tarafından iş adamları karşılaştıkları sorunları, bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini ve büyüme için yapılması gerekenleri sıraladılar.

Gıda Sektöründe tarım ve hayvancılığı bir tarafta perakendeciliği diğer tarafta düşünmek lazım. Perakendecilerin temel sorunu bir türlü çıkmayan "Perakende Yasası". Perakende Yasası'nın olmaması başta üretcilere sonrasında tüketiciye kadar uzanan süreçte büyük ölçekli olmayan herkese zarar verici. Üreticilerin rekabet edeceği kanuni düzenlemelerin olmaması da işin cabası. Sektördeki iş adamları en çok yabancılarla yerliler arasındaki KDV ve vergi farkından yakındı. Özellikle bu durumun yabancılar lehine düzenlemeler içerdiği ve yerlilerin yabancılarla rekabet şansını yok ettiğinden bahsedildi. Tahmin edileceği gibi diğer çok önemli sorun "Kaliteli Finansmana Erişim". Aslında pazartesi günü bu sorunun Yeni Türkiye'nin temel tartışma konusu olacağından bahsetmiştim. Küçük ve Orta Ölçekli Firmaların Banka ve Finans Kurumlarından sağladıkları kredilerin faizleri Büyük Ölçekli Firmalara göre çok daha yüksek ve daha önemlisi KOBİ'lerin bu faiz oranları üzerinde pazarlık güçleri yok. Gelişmiş bir sermaye piyasası mevcut olmadığı için KOBİ'lerin halka açılmaları hususu iş adamlarının düşüncelerinde bir yer almıyor. Tarım ve Hayvancılık için birinci sorun ise "Yüksek Yem Maliyetleri". İş adamları bunun temel nedenini yüksek mazot fiyatları olarak dile getirdiler. Tarım için kullanılan motorinin şehirde otomobillerde kullanılan motorin ile aynı fiyatta olması pek çok iş adamını tarlasını yem için ekmez duruma getirmiş. İş adamları bu şartlarda ekim yapmaktansa, hazır buğday, arpa almanın hiç emeksiz hemen hemen aynı maliyetle çok daha iyi olduğunu söylediler. Tarlayı ekmektense ekili ürünü dışarıdan alıp ota bırakmanın daha kârlı hale geldiği dile getirildi.
Türkiye'de sözleşmeli tarımın olmaması, parçalı tarla yapısı ve ürün ortaya çıkmadan önce fiyat verilememesinin yabancı ülkelerdeki rekabetimizi etkilediği söylendi. Tarımda da modelin Güney Kore olabileceği üzerinde tartışıldı. Aslında bu konu incelenmeye muhtaç. Tarım envanterinin olmayışı da diğer çok önemli bir sorun. Aslında tarımda o kadar çok sorun dile getirildi ki, hepsini burada yazabilmek mümkün değil. Buna karşılık Türkiye'nin ihracatında Tarımın artan oranda yükselmesi ancak tek bir kelime ile ifade edilebilir: "Harikulade"...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.