Faizi bir geçelim, artık meselemiz seçim...

Sesli Dinle
A -
A +
Merkez Bankasının aldığı faiz kararının artık özgül ağırlığının pek fazla kalmadığı, başka konularda aldığı kararların ağırlığının arttığı bir süreçten geçiyoruz. Dolayısıyla seçimin 14 Mayıs'ta olacağını iyice idrak ettikten sonra piyasaların Merkez Bankasının alacağı herhangi bir kararla alakalı sürpriz ya da şok yaşaması ihtimali yok. Her an her şeyi bekler duruma geldik.
 
Dün Merkez Bankası pas geçse de içimde hâlâ bir ses mayıs ayında yapılacak seçimden tam 10 yıl önce, 2013 Mayıs'ında politika faizlerinin %6,5 ile yakın tarihin en düşük seviyesine indiğini hatırlatıyor. Dolayısıyla "acaba bu seviyeye kadar düşürmesi mümkün mü?" diye soruyorum kendi kendime. İçimdeki bir başka ses ise "ne fark eder ki artık ?" diye cevap veriyor. Eğer "ne yapmaya çalışıyor bunlar" diyerek Türkiye'nin kredi notunu C seviyesine düşürürlerse tabii ki çok fark eder. Seçim atmosferine dışarıdan müdahale olarak tercüme edilecek böyle bir hamlenin Cumhur İttifakı'na oy kazandırabileceği bile söylenebilir. Dolayısıyla ne yaparsak yapalım, çoğunlukla siyasi güdümle hareket eden kredi derecelendirme kuruluşları dikkatli davranacaklardır. Belki de buna güvenerek TCMB'nin cüretkâr hamleler yapması beklenebilir. Şimdiden tahmin yapmak zor. Daha önümüzde 4 ay var. 

Vergi affı ve başka aflar yolda...

Seçime yaklaşırken müjde anlamına gelen yasalar peş peşe geliyor diyebilirim. Daha önceki yasa tasarılarının üzerine, bu ay ve gelecek ay Meclis Genel Kuruluna gönderilmesi beklenen yasa tasarıları ile ilgili bilgi vereyim.
 
Öncelikle EYT meselesinde mutlu son, ardından yeni bir vergi barışı ve paketi, sonra imar barışı, çek-sicil affı ve nihayetinde kredi kartı borçları için yeniden yapılandırma ile ilgili yasalar çıkacak deniyor. Bunun özel bir "torba yasa" ile Meclis'e geleceğini ve mart ayından önce kanunlaşacağını söylüyorlar.
 
Ek bir bilgi: EYT müracaatlarının beklendiği kadar kalabalık olmayacağı kısa vadede 800.000 civarında kişinin faydalanacağı ifade ediliyor. Daha önce bu rakam 2.250.000 kişi olarak söyleniyordu. Yine de bütçeye yük bindirecek tüm bu hazırlıklar. Seçime dönelim: Bilindiği üzere 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti ilk defa "Yeter! Söz Milletin" sloganı ile iktidara gelmişti. Şimdi bu tarihin netleşmesi için en geç 10 Mart'a kadar Meclis'ten geçmesi gerekiyor. Özetle, 2 ay boyunca Meclis geç saatlere kadar çalışacak. Bu arada Maliye ve Hazine Bakanlığının, kamu bankalarının sermaye artırımları gerçekleştirmesi gerekiyor. Seçim sath-ı mailine artık tamamen girmiş durumdayız. Bu arada unutmadan: Eskiden siyasetçiler "seçim sathı mahalli" dermiş. Doğrusu "sath-ı maili" olduğu için bu şekilde yazdım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.