TO/Ankara Ticaret Odası, bir kampanya başlattı. Yapılması gereken bir teşebbüs olan bu kampanyanın tam ismi "İğneden İpliğe Gönül Panayırı". Fikri ortaya atanlarla uygulamaya koyanları çok takdir ettik. Bir takdir de şüphesiz ki haberi manşetine taşıyan Türkiye gazetesine. Hadise şu. Binlerce ev ve iş yerinde fazla veya kullanılmayan eşya var. Bu eşyalar, şu veya bu köşede dururken eskimekte. Öyle olduğu halde elden çıkartılmaz. Mantık şudur: "Gün gelir lazım olur". Halbuki çok kere o meçhul gün gelmiyor. Nesiller, zevkler değişiyor. Eşya atılmalık oluyor, fakat o gün gelmiyor. İçtimai yapıdaki bu "kirli çıkın" mantığı, esasında cimrilikten beslenmez. Uzun yıllar harpler, darplar yoksulluklar yaşamış bir milletiz. Şu gün dahi Türkiye'yi şu veya bu şekilde yöneten veya yönlendirenler seferberlik ve fakirlik hikâyeleri dinleyerek büyümüşlerdir. "Ne olur ne olmaz"ın arkasında o şuuraltı tesirler yaşamakta. Bu duygunun yenilmesi gerekiyor artık. İsraf caiz değil. "Ne olur ne olmaz" veya "bir gün lazım olur" tasvibi çok da mümkün fikirler değil. Bir yerdeki fazla eşya, bir başka yerde kaç gönül yapar bilinmez. Eşyayı mahkum etmenin, durduğu yerde eskitmenin anlamı yok. Onu eskitirken diğer taraftan nice insanı bir imkândan mahrum ediyor, küçük-büyük kaç insanı sevinmekten alıkoyuyorsunuz. ATO yerinde bir zamanlamayla kampanyayı ramazan ayına denk düşürmüş. Hem eviniz, iş yerinizi ferahlandıracaksınız hem iyilik yapacaksınız. Bütün mesele küçük fedakârlıklarda. Üstelik bunu yaparken hiçbir zahmete de katlanmayacaksınız. 4440286 Nolu telefonu aramanız kâfi. Bu hat ücretsiz. ATO elemanları gelip eşyaları alacaklar. Sonra bu eşyalar Gönül Panayırlarında toplanacak. Kaymakamlıklar ihtiyaç sahibi aileleri tesbit edecekler. Aileler, bu panayırlara götürülecek, bir mağazadan alır gibi eşyaları seçecekler. Ağır eşyalar ihtiyaç sahibinin evine taşınacak. Bu hayırlı teşebbüsün her ramazan tekrarlanmasını temenni ederiz. ATO bunu Ankara'da yapıyor. Sıra şimdi diğer ticaret odalarında. Trilyonlar evlerde iş yerlerinde hapsedilmiş. Böylece onları ekonomiye yeniden kazandıracaksınız. En mühimi yüzler gülecek.