Mükellefler, haddinden fazla vergi çeşidine muhatap. Her hafta, bazen gün aşırı bir vergi ödenmekte. Bugün asgari ücretle işe alınan bir personel iş yerine 1 milyardan fazla bir maliyete mal olmaktadır. Devlet, işverene lisanı hal ile sanki şöyle diyor: -Vatandaşım, kahvede oturup tavla oynayacağına, parklarda gezineceğine, kaldırımlarda dolaşacağına sen ona iş verdin, maaş ödemektesin, o benim vatandaşım, ona para verdiğine göre bana da vereceksin. Böylece iş vermek, suç olmakta. Bu suç bununla da kalmıyor, bir üretim yapan da suç işlemekte. Halbuki her üretilen, atılan taşın suyu dalgalandırdığı gibi piyasayı hareketlendirmekte, bir kalem üretimden onlarca insan sebeplenmektedir. Vergiler, sigorta primleri, KDV'ler işvereni bunaltmıştır. "İş veren" deyince yalnızca belli sayıdaki sanayici ve ihracatçılar anlaşılmamalı. Bir de bu ülkenin orta direğini temsil eden küçük ve orta ölçekli işletmeler var. Bunlar, mevzuatın ağır baskısı altındadır. Zorlandıkları için eksik kadroyla çalışmaktalar. Eleman alıp işe girişi resmiyete intikal ettirilmese olmuyor, aksi yapılsa altından kalkamıyorlar. Bir tarafta merhametsiz vergilerle boğuşan esnaf, tüccar, küçük sanayici. Diğer tarafta istikbale hazırlanma zaruretindeki genç işsizler. Yıllarca verilen emekler, dökülen göz yaşları kazanılan parlak diplomalar, sonuç işsizlik. Sadece işsizlik de değil, aynı zamanda beyin göçü de veriyoruz. Vergiler, işsizliğin önemli bir amilidir. Geçici vergi, gelir vergisi, katma değer vergisi şu-bu derken kazancın yüzde 50'sinden fazlası devlete gitmekte, dolaylılarla birlikte bu rakam daha yukarılara çıkıyor. Sigortalar, işletme masrafları, personel maliyetleri de eklenince kendine hamallık kalan işverenin şevki kırılmaktadır. Doğrusu bu değildir. Doğrusu bu olmadığı için de devletle mükellef birbirine şüpheli nazarlarla bakmaktalar... Bunu ortadan kaldırmak için her türlü harcama masraftan vergiden düşülebilmeli, her türlü gelir de vergilendirilmeli. Ancak, vergiler az, miktarları da insaflı olmalı. Hükümet, vergi reformunu da tez zamanda hayata geçirmelidir. Önce işsizliğin, sonra da gizli işsizliğin bitmesi lazım. Kalkınma o zaman sür'atlenir.