Bir mübarek ramazan-ı şerife daha kavuşmanın sevinci ile hepinizi hürmetle, muhabbetle, en iyi niyetlerle selamlıyor Rabbim her şeyi her daim gönlünüze göre eylesin diyorum. Sevinçliyiz; çünkü ramazan-ı şerif boyunca daha bir sabrımızı kuvvetlendirecek, hayırda birbirimizi geçmeye çalışacak dua ve ibadetlerle ferahlayacak, unuttuğumuz cümle manevi değerleri, mazlumları, masumları dertlileri daha bir hatırlayacak, ufkumuzu sabır, anlayış ve hoşgörü ile aydınlık eyleyeceğiz.
Ramazan-ı şerif, imanla, ilimle, ahlakla dirilişimize, millî ve manevi değerlerle beslenmemize, bütün vatandaşlarımızla daha bir kaynaşmamıza, dostlukla, kardeşlikle, ahlakla kötülüklerden arınmamıza, birbirimizi daha iyi anlamamıza; gönül dostlarımızı, ahirete irtihal eylemiş merhum akraba, hısım ve arkadaşlarımızı anmamıza vesile olacaktır Allah’ın izniyle.
Ramazan-ı şerif köylerde kasabalarda henüz çok şükür yaşıyor olmakla birlikte büyükşehirlerde unutulmuş olan komşulukları hiç olmazsa iftar münasebetiyle canlandıracak, gönüllerin ihya olmasına, komşulukların yeniden inşa olmasına, yepyeni arkadaşlıkların dostlukların kardeşliklerin oluşmasına vesile olacaktır.
Ramazan-ı şerifte zekât ve fitre vermek için müminler yakınlarından başlayıp fakir fukara komşularına kol kanat gerecek, onlara hiç olmazsa bu mübarek ayda bu şekilde tasadduk ederek gönülleri hoş tutacaklardır. Muhtaçlara yardım etme duygusu gönüllere nakşolacaktır.
Ramazan-ı şerifte vakit buldukça ibadet edilecek Kur'ân-ı kerimler okunacak, hatimler indirilecek inşallah. Bayramda hasta ve yaşlıları da unutmadan aile büyüklerinden başlayıp hısım ve akrabaların komşuların bayramları tebrik edilecek bayram ziyaretlerinde bulanacağız inşallah.
Bu temiz hislerle hepinize yüce Allah’tan hayırlı ramazanlar diliyorum. Allah sağlık, mutluluk ve başarılarınızı daim eylesin.
Durdu Şahin/Şair-Yazar
Efendim (ilahi)
Aşkınla çöllerde yanarak geldim.
Adını, güllerle anarak geldim.
Canımı, canana sunarak geldim.
Salat selam sana olsun Efendim.
Allahümme salli ala Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed
Heybeme tövbemi koyarak geldim.
Sırtımda hırkamı soyarak geldim.
Resulün yoluna uyarak geldim.
Salat selam sana olsun Efendim.
Allahümme salli ala Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed
Gözümden yaşları dökerek geldim.
Nefsimi gönlümden sökerek geldim.
İstiğfar duası çekerek geldim.
Salat selam sana olsun Efendim.
Allahümme salli ala Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed
Münevver Medine, Ravdana geldim.
Aşkınla pişerek, meydana geldim.
Ümmete himmetin, seyrana geldim.
Salat, selam sana olsun Efendim.
Allahümme salli ala Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed
Aciz’im kapına himmetle geldim.
Dilimi bağlayıp, hürmetle geldim.
Şefaat bekleyen, ümmetle geldim.
Salat, selam sana olsun Efendim.
Allahümme salli ala Muhammed
Allahümme salli ala Muhammed
Aciz-Abdurrahman Gök
FERİK: Osmanlı Devleti’nde büyük askerî rütbelerden birinin adı. Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra Osmanlı ordusunda bir kolorduyu meydana getiren yedi birlikten her biri. Feriklik, yeniçeri ocağının kaldırılmasından (1826) sonra kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye teşkilâtında müşir ile mirliva rütbesi arasında tespit edilmiştir. O sırada iki feriklik mevcuttu, Hassa ferikliği, Mansura ferikliği. 1830-1835 yılları arasında ferikliğin teşrifattaki (protokoldeki) yeri, hakkında kesin bir bilgi yoktur. 1835’te feriklik rütbesi, Anadolu kazaskerliği ve rütbe-i saniyenin sınıf-ı evvel mümeyyizi ile aynı derecede olduğu kabul edildi. Feriklik, Bâlâ rütbesinin kurulmasından sonra 1847’de teşrifattaki yerini kesin olarak bulmuştu. Böylece feriklik; İstanbul pâyesi, ûlâ evvelliği ve Rumeli beylerbeyliği ile aynı derecede bir rütbe hâline geldi. 1903’te müşirlik ile feriklik rütbesi arasında sivilde bâlâ rütbesine eşit olmak üzere birinci feriklik rütbesi kurulmuş ve ilk olarak Tüfekçibaşı Tâhir Paşa ile fahrî yaverlerden Salahaddin, Şâkir ve Nâsır paşalara verilmiştir.
Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...