Geçmişini unutmadı asla kibir yapmadı…

Geçmişini unutmadı asla kibir yapmadı…

RAMAZAN 2013 Haberleri

Öksüz, yetim bir kızın hayatı mahalle çeşmesi başında kırdığı bir testi ile değişir. Saraya girer, Saliha Sultan olur.

Keyif bu ya Hatice Turhan Sultan, İstanbul'u dolaşmaktan çok hoşlanır. Yanına sadık nedimesini alır, güzergâhı arabacıya bırakır. İhtiyar faytoncu Valide Hanım'ın huyunu iyi bilir. Daha ziyade fukaranın içine sürer ve gezi bir garip gönlü yapılarak sonlanır. İşte yollarının Azapkapı'ya çıktığı günlerden birinde, boyu büyüklüğünde testiyi sürükleyen minik bir kız dikkatini çeker ve dizginlere asılır. Arabanın perdesi belli belirsiz aralanır ve bir çift meraklı göz küçük kıza takılır. Kızcağız güç halle testiyi kucaklar, lüleye dayar. Alttan diziyle destek verip doldurur ama indirmesi çok zordur. Nitekim beklenen olur, ağır desti yalağa çarpar ve parçalanır. Minik kız kısa bir şaşkınlığın ardından kırıkları toplamaya başlar. Bir yandan içli içli ağlar, bir yandan dizini döve döve ağıt yakar. Valide Sultan dayanamaz, gelip küçük yavrunun başını okşar. "Üzülme güzelim" der, "Ben sana daha güzel bir desti alırım. Tamam mı?"Küçük kız "Ben testiye üzülmüyorum ki" der, "Kendime kızıyorum. Kocaman oldum ama eve hayrım dokunmuyor. Söyleyin, eğer çeşmeden su bile getiremiyorsa, Saliha neye yarar?"
KIZLAR AĞLAMASIN YETER nbsp;
Bu olgunluk, bu iş yapma hevesi, bu mesuliyet şuuru ve bu berrak lisan Valide Sultan'ın dikkatini çeker. Sorar soruşturur, Saliha'nın civar konaklardan birinde yaşayan bir besleme olduğunu öğrenir. Hemen kararını verir, onu saraya yerleştirir. Bir "kadınlar akademisi" olan Harem'de onlarca cariye vardır, ancak Saliha Dilaşup şefkati, merhameti, becerikliliği ile akranlarına fark atar. Hiçbiri cömertlikte onunla yarışamaz. Kaldı ki benzersiz nakışlar yapar, mânâlı şiirler yazar. Nitekim 1. İbrahim'e eş, 2. Süleyman'a da anne olur. Saliha Sultan, geçmişini asla unutmaz. Öksüzlüğünü, hizmetçiliğini, hatta kırdığı testinin başında ağlarken elinden tutulup da böylesine eşsiz bir mevkiye çıkışını, hep düşünür. Saliha Sultan (ikbaline vesile olduğundan mıdır bilinmez) su hayrına çok para harcar. Yine bir gün oğlunu çağırır ve Azapkapı'ya bir çeşme yaptırmak istediğini söyler. 2. Süleyman sorar "İyi ama anne, nasıl bir çeşme?" Saliha Sultan "Orasını mimarlar bilsin" der, "Yalnız testisini kıran kızlar bir daha dolduramam diye gözyaşı dökmesin, su bol aksın." Sonra oraya büyük çeşme yapılır ki, aradan asırlar geçer, çeşme halen sanatındaki eşsizliği korumakta, çevreye de su hizmeti vermektedir. Unkapanı Köprüsü'nün başında, Sokullu Mehmet Paşa Camii'nin yanındaki çeşme bugün olanca ihtişamıyla ayaktadır… nbsp;
1689 yılında oğlundan iki yıl önce vefat eden Saliha Sultan, Süleymaniye Camii'ndeki Kanuni Sultan Süleyman türbesine defnedilir.


Geçmişini unutmadı asla kibir yapmadı…Saliha Sultan'ın medfun bulunduğu nbsp;

Kanuni Sultan Süleyman türbesi.



ÇEŞME ÖNCELERİ DENİZ KENARINDAYDI
Sokullu Mehmet Paşa Camii'nin önünde yer alan Saliha Sultan Çeşmesi, 18. yüzyılın meydan çeşmesi ve sebil birleşiminin en güzel örneklerinden biridir. Zaman zaman temizlenerek korunmasına çalışılan bu çeşme, eskiden Tophane iskelesinin yanı başında, kalabalık bir meydanda yer almaktaydı. Sonraları kıyının doldurulmasıyla denizden hayli içeride kaldı.




UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...