Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Bin yıl önce iman

Bin yıl önce iman

Ramazan Haberleri

Bu Ebrehe’nin değil... Allahın Resûlüne (aleyhisselâm) bin yıl önce iman eden bir nasiplinin hikâyesi... Bir gün ordusuyla Mekke’ye geldi, kendisine gerekli hürmet gösterilmeyince korkunç bir fikre kapıldı...

Allahü teâlânın şanlı Resûlünün 'sallallahü aleyhi ve sellem' âlemleri şereflendirmesinden bin yıl önce. Humeyr ibni Redi, Orta Doğu'nun neredeyse tamamına hâkim bir hükümdarıdır. Bir gün debdebeli ordusuyla Mekke'ye gelir fakat araplar gerekli ilgiyi göstermez. Sinirlenir ve yardımcılarına sebebini sorar.
- Hünkârım, bunlar araptır. Kâbe'nin hizmetkarı ve koruyucusudurlar. Bu onlar için büyük bir şereftir... Onun için size ihtimam göstermediler.
- Ya... Öyleyse ben de Kâbe'yi yıkayım da görsünler, der...
Der demesine ama o anda başına korkunç bir ağrı saplanır ve ağzından, burnundan pis sular akmaya başlar. Tabibler ilk defa gördükleri bu hastalıkla uğraşmalarına rağmen ne ağrıyı dindirebilir ne de akıntılara bir çare bulabilirler.

AKLINDAN NE GEÇİRDİN
Bir gün âlimlerden birisi hükümdara Kâbe ile ilgili aklından kötü bir şeyler geçirip geçirmediğini sorar ve iş açığa çıkar. Humeyr de unutmuştur önceki kötü düşüncesini. Hatırlar ve, - Evet, yıkmaya niyetlenmiştim, deyince, vezir bundan tövbe etmesini ve yerine Kâbe'ye karşı güzel düşünceler geçirmesini, şifanın böyle geleceğini söyler.
Humeyr yaptıklarına pişman olur ve kısa sürede hastalıktan kurtulur. İman eder... Bunun şükranesi olarak Kâbe'yi güzel örtülere bürür. Memleketine dönmek üzere maiyetiyle birlikte yola çıkıp, Medine'ye varırlar.
Dörtyüz kadar veziri vardır ki, hepsi Müslümandır. Medine'de kendisine, "Hünkârım geçmiş kitaplardan okuduk ki, âlemleri nuruyla şereflendirecek son peygamber bu şehri teşrif edecekler. Biz burada kalıp onu beklemek istiyoruz" derler. Humeyr teklifi yerinde bulur ve kendisinin de onlarla birlikte kalacağını söyler. Fakat hükümdarlarını çok seven askerleri buna karşı çıkar.

ŞÂMÛL'E VERİLEN EMANET
Bunun üzerine Resûlullah aleyhisselâma hitaben bir mektup yazan Humeyr bunu vezirlerinden Şâmûl'e verir ve der ki, "O mübarek Peygamber’i görme devletine erersen mektubumu kendilerine ver; şayet bu bahtiyarlığa eremezsen çocuklarına teslim et ve dikkatle saklamalarını güzelce tenbih eyle; onlar da kendilerinden sonrakilere aynı vasiyeti yapsınlar ve böylece emanetimi babadan oğula aktara aktara Peygamberlerin Efendisinin yüksek huzurlarına takdim etsinler!.."

İMAN, EDEP, MUHABBET DOLU MEKTUP
O mektup şöyledir: "... ben, senin nübüvvetine, bildirdiğin Allâh’a, getireceğin Kur’ân’a imân ettim. Dinin, yolun ve İbrahim Peygamber milleti üzereyim. İslâmiyet nâmına tebliğ ettiklerinin hepsi şimdiden can baş üzre kabulümdür. Olur ki o saadetli zamanına kavuşamazsam beni unutmamanı ve şefaatinden mahrum ve mahsun bırakmamanı diliyorum.”

21. TORUNA KADAR ULAŞTI
İşte o mektub Şâmûl'den itibaren elden ele geçerek 21. torununa kadar gelir. O nurlu torun Ebû Eyyûb el-Ensari’dir (radıyallahü anh)...
Bu sıralarda sevgili Peygamberimiz de Mekke’den Medine’ye hicret için yola çıkmışlardır. Medineliler o bayram havasında emaneti, bir ân önce sahibine ulaştırması için herkesin çok sevdiği Ebî Leyli’ye verirler... Ebî Leyli yollara düşer, bir konak yerinde Beni Selim kabilesinin misafiri olur. Resûlullah da o ân oradadılar; ama Leyli, tanıyamaz.... Peygamberimiz O’nu görür görmez:
- Ebi Leyli sen değil misin? buyururlar...
- Evet, benim; deyince,
- Redi’nin mektubu nerede? diye sorarlar.
Leyli şaşırır. Bu heybet, bu mucize, bu güzellik karşısında dizlerinin bağı çözülür. Son gayretiyle
- Siz kimsiniz, diyebilir ancak.
Allahü teâlânın habibi yüzündeki emsalsiz tebessümle, - Ben, Allâh’ın Resûlü Muhammed’im; mektubu getir, buyururlar...  
Ebi Leyli istenileni cebinden çıkararak tazimle uzatır... Yüce Peygamber, mektubu yanındakilere okuturlar ve, - Merhaba Salih kardeşim... Merhaba salih kardeşim... Merhaba salih kardeşim!.. diye zamanlar ötesine seslenerek Humeyr ibni Redi’yi selâmlarlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...